Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD), 5 Haziran tarihini “Aort Anevrizması Günü” ilan ederek toplumda bu sinsi ve ölümcül hastalığa karşı farkındalık yaratmayı amaçlıyor. 65 yaş üstü bireylerde artan aort anevrizması riskine dikkat çekiyor.

Aort Anevrizması Günü’nün neden bu tarih olarak seçildiğine dair bilgi veren Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Doç. Dr. Murat Sargın, şu açıklamada bulundu: Aort anevrizmasının genellikle belirti vermeden geliştiğini hatırlatan Doç. Dr. Sargın, “Aort anevrizması, tıpkı içinizde sessizce büyüyen bir balon gibidir. Tıpkı bir balon gibi genişler ve büyür. Ancak büyüyüp yırtıldığında hayatı tehdit eder hale gelir. Dolayısıyla bu hastalık içinizdeki balon gibidir. Büyür, genişler ve aort damarı duvarını git gide inceltir. Damar artık büyüyemeyecek kadar inceldiğinde ise yırtılır ve ani bir iç kanamaya neden olur. Bu durum oldukça tehlikeli ve ölümcüldür.”

PROF DR. ÖMEROĞLU: ÖLÜMCÜL SONUÇLARA YOL AÇABİLİR

Dr. Suat Nail Ömeroğlu ise, aort anevrizmasının genellikle belirti vermediğine dikkat çekti. Ömeroğlu, "Aort anevrizması, vücudun ana atardamarı olan aortun herhangi bir bölgesinin balon gibi genişlemesiyle oluşan ciddi bir damar hastalığıdır. Zamanla bu genişleme yırtılabilir ve hayati tehlike oluşturabilir. Bu hastalık belirti vermeden ilerleyebildiği için, teşhis edilmediği takdirde ani ve ölümcül sonuçlara yol açabilir.” dedi

Aort anevrizmaları tüm yaş gruplarında görülebilmekle beraber özellikle karın bölgesindeki aort anevrizması için 65 yaş ve üzerinde risk artırdığını belirten Ömeroğlu, “Bunun yanı sıra, sigara kullanmış veya kullanmakta olan kişilerde, erkeklerde, ailesinde anevrizma öyküsü olanlarda, yüksek tansiyonu olanlarda, damar sertliği (ateroskleroz) bulunanlarda, yüksek kolesterol hastalarında ve vücudunda başka damarlarında anevrizması bulunanlarda aort anevrizması görülme riski daha da artmaktadır. Bu risk gruplarındaki kişilerin, belirti beklemeden bir kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurarak tarama yaptırmaları öneriliyor.” diye konuştu.

ÖMEROĞLU: BAZI BASİT TETKİKLERLE KOLAYCA TESPİT EDİLEBİR

Aort anevrizması çoğunlukla belirti vermediğine dikkat çeken Prof. Dr. Suat Nail Ömeroğlu. şunları söyledi: “Ancak balonlaşmanın yerine göre bazı hastalarda karında veya sırtta hafif ağrı ya dalakta el ile hissedilen hatta bazen göz ile fark edilebilen nabız atımı hissi görülebilir. Ancak en güvenli yol, herhangi bir belirtiyi beklemeden kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurup tarama yaptırmaktır. Aort anevrizması, bazı basit tetkiklerle kolayca tespit edilebilir. Bu nedenle, özellikle risk grubunda yer alan bireylerin bir kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurmaları ve taramalarını zamanında yaptırmaları büyük önem taşır. Aort anevrizmaları zamanında tespit edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Küçük anevrizmalar düzenli takip edilirken, büyük anevrizmalar için cerrahi müdahale veya damar içi stent yerleştirme yöntemleri uygulanabilir. Tanı konulması sonrası doktorunuza başvurup sizin için en uygun yöntemi öğrenebilirsiniz.”

DR. AHMET KAĞAN AS: VATANDAŞLAR TARAMALARINI İHMAL ETMEMELİ

Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kağan As, erken teşhis ve taramaların önemine dikkati çekti.

Özellikle 65 yaş üzerindekilerin, sigara kullanmış ya da kullananların, ailesinde damar hastalığı öyküsü bulunanların herhangi bir şikayeti olmasa bile mutlaka bir kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurması ve taramalarını yaptırması gerektiğinin altını çizen As, sözlerine şöyle devam etti:

"Tüm vatandaşlarımızı, özellikle risk grubunda olan bireyleri aort anevrizmaları konusunda bilinçlenmeye ve taramalarını ihmal etmemeye davet ediyoruz. 'İçi

Muhabir: Muhammed Ali Yahşi