İstanbul'da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında bazı sendikaların temsilcileri, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.

HAK-İŞ Konfederasyonu İstanbul İl Başkanlığı üyelerinden oluşan grup, Gümüşsuyu Caddesi'nden "Vergide adalet emekte barış" ile "Direne direne kazanacağız" sloganları atarak Kazancı Yokuşu'na geldi.

Taksim Meydanı'nda, 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylarda hayatını kaybedenlerin anısına karanfil bırakan grup, daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı'na Filistin bayraklı çelenk sundu.

HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı Mustafa İluk, burada yaptığı açıklamada, bugün emeğin, alın terinin, dayanışmanın ve ortak mücadelenin simgesi olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Türkiye'nin dört bir yanında coşku ve kararlılıkla kutladıklarını belirtti.

Bugünün emeğin sesi, adaletin çağrısı, dayanışmanın ifadesi ve toplumsal vicdanın haykırışı olduğunu kaydeden İluk, "Bu anlamlı gün bizler için emeğin, mücadelenin, kardeşliğin yeniden vücut bulduğu kutlu bir gündür. Bugün yalnızca bayram kutlamıyor, aynı zamanda emeğimizin karşılığını, hakkımız olanı talep ediyoruz. Fabrikalardan, atölyelerden, belediyelerden, kurum ve kuruluşlardan binlerce emekçi kardeşimle birlikte bu meydanları umut ve kararlılıkla dolduruyoruz. HAK-İŞ olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da barışçıl ve yapıcı bir anlayışla sorunlarımızı dile getiriyor, çözüm önerilerimizi kamuoyuyla ve yetkililerle paylaşıyoruz. Biliyoruz ki emek olmadan üretim olmaz. Üretim olmadan kalkınma mümkün olamaz." diye konuştu.

İluk, alın terinin kutsallığına inanan, emeği yücelten bir inancın mensupları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"1 Mayıs'ı yıllardır barikatların, TOMA'ların, biber gazlarının olmadığı, huzur ve kardeşlik içinde bir atmosferde kutlamayı arzuluyoruz. Bu uğurda büyük mücadeleler verdik. Geçmişte Taksim Meydanı'nda, bu alanda HAK-İŞ olarak 1 Mayıs'ı kutladık. Tüm emek örgütleriyle birlikte burada dayanışmayı sergiledik. Bugün yine istiyoruz ki bu meydan da dahil olmak üzere ülkemizin her köşesinde 1 Mayıs coşku ve barış içinde kutlanabilsin. Ancak bilinmelidir ki 1 Mayıs sadece Taksim değildir. 81 ilimizde coşku ve kararlılıkla kutlamaktayız. Çünkü unutulmamalıdır ki meydanlar engellense bile sesimiz engellenemez. Türkiye'nin tüm meydanları bizimdir. Her alan emeğin alanıdır."

DİSK, Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı

Gümüşsuyu Caddesi'nde toplanan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyeleri, kortej eşliğinde, "1 Mayıs şehitleri ölümsüzdür", "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" ile "İnadına sendika, inadına DİSK" sloganları atarak Kazancı Yokuşu'na geldi.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve beraberindeki sendika üyeleri, Taksim Meydanı'nda Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı.

Daha sonra sendika üyeleri, Taksim Anıtı'na yürüyerek, 1 Mayıs çelengini anıta bıraktı.

Anıt önünde açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 1 Mayıs'ın işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olduğunu ifade etti.

Çerkezoğlu, 1 Mayıs 1977 ve 1989 yıllarında Taksim'de, 1996'da ise Kadıköy'de yitirdikleri arkadaşlarını saygı ve özlemle andıklarını ifade ederek, "Bugün dünyanın dört bir yanında 5 kıtada, binlerce kilometre ötede yüzünü hiç görmediğimiz sınıf kardeşlerimizle taleplerimizi, mücadelemizi hep birlikte haykırdığımız bir gün 1 Mayıs." dedi.

TÜRK-İŞ üyeleri anıta çelenk sundu

Gümüşsuyu Caddesi'nde toplanan TÜRK-İŞ üyeleri, sloganlar atarak Kazancı Yokuşu'na geldi.

Buraya, Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs 1977'de yaşanan olaylarda hayatını kaybedenlerin anısına karanfil bırakan grup, daha sonra Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sundu. Gruptakiler anıtın önünde saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı okudu.

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Nazmi Irgat, sendika olarak 81 ilde 1 Mayıs'ı kutladıklarını belirtti.

Emeğin değersizleştirildiğini ifade eden Irgat, özel sektör çalışanlarının Anayasa'da yer alan sendikal haklarını kullanamadıklarını söyledi.

Irgat, geçim şartlarının zorluğu ve örgütsüzlüğe karşı mücadele için alanlarda olduklarının altını çizdi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu üyeleri anıta çelenk bıraktı

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu üyeleri, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.

Konfederasyonun Genel Başkanı Orhan Yıldırım, insanca yaşamak için gereken ne varsa tüm emekçiler olarak birleşmeye, mücadeleye, dayanışmaya devam edeceklerini ifade etti.

Yıldırım, Taksim'in 1 Mayıs kutlamalarına açılması taleplerini dile getirdi.

Grup daha sonra sloganlar eşliğinde Kazancı Yokuşu'na giderek, 1 Mayıs 1977'de burada hayatını kaybedenlerin anısına karanfil bıraktı.

HAK-SEN üyeleri polislere ve basın mensuplarına karanfil verdi

Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAK-SEN) üyeleri, protesto amacıyla arkaları dönük şekilde ve düdük çalarak Taksim Cumhuriyet Anıtı'na yürüdü. Grup, anıta çelenk bıraktıktan sonra Kazancı Yokuşu'na karanfil bıraktı.

Gruptakiler, Taksim Meydanı'nda görev yapan basın mensupları ve polis ekiplerine karanfil vererek, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.

HAK-SEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, emeği ve alın teriyle geçinen, evine helal lokma götüren tüm kesimlerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladığını söyledi.

Çivi, kamu çalışanlarının yıllardır kamu hizmetlerini yurdun en ücra köşelerine götürdüklerini, buna karşılık mali ve sosyal haklarında her geçen gün kayıplara uğradıklarını, hayat şartlarının daha da zorlaştığını kaydetti.

Hak ve emek mücadelesine devam edeceklerini vurgulayan Çivi, Gazze'de zulme, soykırıma uğrayan Müslümanların da bu zulümden bir an önce kurtulması için uluslararası çağrılarını yineledi.

Enerji İşçileri Sendikasından Türkiye Yüzyılı mesajı

Enerji İşçileri Sendikası temsilcileri, Gümüşsuyu Caddesi'nden Kazancı Yokuşu'na gelerek karanfil bıraktıktan sonra anıta çelenk sundu.

Sendikanın Genel Başkanı Mahmud Altunsoy, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün, tüm emek camiası için yeni özgürlüklerin, refahın, büyüme ve gelişmenin kapılarının açıldığı, hep birlikte aydınlık yarınların inşa edileceği Türkiye Yüzyılı'nda bir milat olmasını diledi.

HEP-SEN ve TEÇ-SEN temsilcileri

Hemşireler ve Tüm Sağlık Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) temsilcileri, yüzlerinde ağız kısmı kapalı maskeyle gelerek Kazancı Yokuşu'na karanfil, Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.

HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek, Taksim Cumhuriyet Anıtı'nın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü temsil açısından önemli olduğuna dikkati çekti.

Anıta çelenk sunup Kazancı Yokuşu'na karanfil bırakan Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN) üyeleri adına İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Harun Uslubaş, açıklama yaptı.

Memur-Sen, 1 Mayıs'ı Ankara Anıtpark'ta kutladı

Memur-Sen ve bağlı sendikaların üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Anıtpark'ta düzenlenen kutlama programında bir araya geldi.

Güvenlik tedbirleri kapsamında polis bariyerleriyle çevrilen alana "Grev hakkı istiyoruz", "İnsanca yaşam için hak, emek, adalet", "Vergide adalet" gibi pankartlar asıldı.

Polisler tarafından üstleri aranarak alana giren vatandaşlar, ellerinde "1. dereceye 3600 verilsin, ayrım sona ersin", "4688 güncellensin, uluslararası normlara uyumlu hale getirilsin" yazılı dövizler taşıdı.

"Alın terinin değerini savunmak için buradayız"

Kur'an-ı Kerim'in okunmasıyla başlayan programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 13 yıl sonra 1 Mayıs'ı tekrar Ankara'da kutladıklarını belirterek, bütün emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.

1 Mayıs'ın, kardeşliğin, birliğin, emeğin, dayanışmanın günü olduğunu ifade eden Yalçın, "Gelir dağılımında adalet için haykırmak, alın terinin değerini savunmak için buradayız. Krizlerin faturasının emekçiye kesilmemesi, insan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı, güvenceli, kadrolu istihdam, adam gibi sendika yasası, doğru düzgün kamu personel sistemi için ve vergide adalet için buradayız." dedi.

Yalçın, bugün sadece emek ve ekmek için değil, insan onur ve haysiyetini savunmak için de toplandıklarını vurgulayarak, emperyalistlerin, Türkiye'nin yakın coğrafyasına demokrasi vaadiyle kan, gözyaşı, ölüm ve soykırım getirdiğini söyledi.

Gündüz kuşağı programlarına "sıkı yaptırım" talebi

Aile meselesinin, beka meselesi olduğunun altını çizen Yalçın, "Aile tanımı değişsin, ailenin evlilik yoluyla kadın ve erkekten oluştuğu anayasal güvence altına alınsın." talebinde bulundu.

Aileyi kriminalleştiren, mahremiyeti yok eden, sapkınlığı özendiren gündüz kuşağı programlarına, dizilere, dijital yayın platformlarına, sosyal medyaya sıkı yaptırımların getirilmesi talebini dile getiren Yalçın, çalışanların aile bütünlüğünün sağlanması, aile ve çocuk yardımlarının sembolik olmaktan çıkarılması, doğum ve süt izinlerinin süresinin artırılması, kreş imkanının sağlanması, Aile Dostu Vergi Politikasına geçilmesi çağrısında bulundu.

"Masada çözülebilir meseleler"

Yalçın, enflasyonun düşürülerek, fiyat istikrarının sağlanması gerektiğini belirterek, enflasyonun nedeninin sabit gelirliler olmadığını kaydetti.

Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin yaklaştığına işaret ederek, "Önümüzde 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci var. Bütün bu meseleler masada çözülebilir meseleler. Ama mevcut toplu sözleşme sistemi buna müsaade etmiyor. Toplu pazarlık süresi sorunları çözmeye yetmiyor. Hakemin yapısı ne memura şifa, ne de adaletsizliğe deva oluyor. Emeğimizin patent hakkı yok, alın terimiz herkese peşkeş çekiliyor. Bu çarpıklık düzeltilmeli, adam gibi bir toplu sözleşme yasası olmalı, adam gibi bir masa kurulmalı." ifadelerini kullandı.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu'nun değişmesi gerektiğini aktaran Yalçın, Kamu Personel Sisteminin mevcut haliyle sorun ürettiğini belirtti.

Yalçın, "Kamu Personel Sistemi'nin de mutlaka revizyona ihtiyacı var. Kamuda ücret, unvan, yetki, sorumluluk skalası bozuldu. Bu durum, çalışma barışını tehdit ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Kadrolu istihdam esas olmalı, mülakata son verilmeli"

Ücret dengesizliklerinin güçlü bir kamu personel sistemi revizyonuyla ya da yeterli bütçe ayrılarak etkin bir toplu sözleşme mekanizmasıyla düzeltilebileceğini ifade eden Yalçın, taleplerini şöyle sıraladı:

"Sözleşmeli istihdam yerine kadrolu istihdam esas olmalı. Mülakata son verilmeli. Maaş sistemi sadeleşmeli, ücret skalasındaki çarpıklık düzeltilmeli. En düşük emekli maaşı asgari ücretin üstüne çıkarılmalı. Seyyanen zam emeklilerin de hakkıdır, onlara teslim edilmeli. Emeklilik sistemi sürdürülebilir bir zemine oturtulmalı. 1. dereceye 3600 ek gösterge vaadi hayata geçirilmeli. Mühendislik Meslek Kanunu çıkarılmalı, akademik zam dahil kamu görevlilerinin ücretleri iyileştirilmeli. Yardımcı hizmetler sınıfı lağvedilmeli, genel idari hizmetler sınıfına geçirilmeli. Engelli kamu görevlilerinin yaşadığı sorunlar çözülmeli. Kamuda görevde yükselme sistemi, unvan değişikliği sınavları bir sisteme bağlanmalı, keyfekeder yapılmamalı. Kamu görevlilerine de bayram ikramiyesi verilmeli."

Yalçın, konuşmasının ardından, sendika başkanlarıyla üyelerine kırmızı karanfil dağıttı.

Memur-Sen'in 1 Mayıs bildirisinin okunmasının ardından program sona erdi.

Kaynak: AA