'Şş, robot diyordun, ne diye çağırdın beni buraya?'

Orlando yavaştan kıllanmaya başlamıştı. 'Bu kerkenez kesin robot mobot ayağına çağırdı ama borç para falan isteyecek ha' diye içinden geçirdi. Peter arkadaşının düşüncesini sezmiş gibi oldu, istifini bozmadan sakince hazırladığı robotunu kutusundan çıkardı. Yaklaşık dört karış uzunluğunda birşeydi. İki kalem pille çalışan oyuncak robotları andıran bir dış görünüşü vardı. Dünyayı yönetmekten ziyade çoluk çocuk eğlendirmeye yönelik hazırlanmış gibi duruyordu. Peter gerçekten de robotun arkasına iki adet kalem pil takarak düğmesine bastı. 'Robot, git bize iki goralı yap bakayım!' diye ünler ünlemez gözlerinde kırmızı ışıklar yanan robot mutfağa yöneldi ve gerçekten de goralıları hazırlamaya başladığını belirten sesler çıkardı.

'Olum bu ne?' dedi Orlando. 'Dünya yönetecek dedin, mutfakta goralı yapmaya yolladın robotu. Ne robotu bu?'

Peter'ın yüzündeki iğrenç sırıtıştan tam ayağına oturan bu voleyi kaçırmayacağı belliydi. 'Mutfak robotu' diye Orlando daha kulaklarını kapatamadan esprisini yapıştırdı. 'Dünya kurtarma olayını da eski türk filmlerinden G.O.R.A. ya gönderme.. Nasıl?'

Orlando'nun beyni resmen boşa almış gibiydi. İlk şoku atlattıktan sonra içi bu Peter denen gereksiz kişiye daha da kıyılmıştı. Midesinin bulandığını hissediyordu, demek artık fiziksel olarak tiksiniyordu bu heriften. Seviyeyi bu derece düşürebilmesi bir açıdan düşünüldüğünde takdire şayandı. Dünyada entelektüel seviyeyi aşağı çekmede en başarılı ikinci adam olabilirdi. Birinci ise tabii ki..

Tam o an kapı çalındı. Ama bu defa literatürde 'kapı edebiyatından' nefret eden edebiyatçıları ters köşe yapar bir şekilde menteşelerinden sökülüp, götürülmek suretiyle çalındı. Birisi resmen kapıyı 'çalıyordu'. Orlando ve Peter aniden buz kestiler. Böyle bir manyaklığı ancak dünyanın entelektüel seviye olarak en aşağı adamı, veya onu taklit ederek birilerini korkutmaya çalışan seviyesiz bir arkadaşları yapabilirdi.. Kıpırdayamadan beklediler, ve birkaç dakika sonra kabuslarından fırlayan bir tiple onu gördüler, ne yazık ki birinci seçenek geçerli olmuştu.