Türkiye’nin gündeminde son günlerde eğitim alanına ilişkin pek çok konu başlığı tartışılıyor. Geçtiğimiz hafta taslak metni kamuoyu ile paylaşılan ve “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan yeni müfredata ilişkin tartışmalar sürerken, 20 bin öğretmen ataması yapılacağı ve eğitimde şiddet konuları da eğitim sahasındaki gündem maddeleri olarak ön plana çıktı.

İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda görev yapan Milli Eğitim Bakanlığı’ndan emekli öğretmen İbrahim Oktugan bir öğrencisi tarafından gerçekleştirilen silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından eğitim emekçileri ayağa kalktı. Okullarda şiddetin sona ermesi için iktidara çağrı yapan eğitim sendikalarının temsilcileri, bugün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’le bir araya geldi. Ayrıca, Eğitim-Sen’e bağlı öğretmenler de okullarda artan şiddete karşı yarın iş bırakacak.

‘EĞİTİMDE ŞİDDET YASASI ÇIKARILMALI’

Eğitim alanına ilişkin tartışmaları CHP Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, değerlendirdi. Okullardaki güvenlik sorununu defalarca dile getirdiklerini, ancak iktidar tarafından dikkate alınmadığını ifade eden Özçağdaş, 60 bin 714 devlet okulu bulunduğunu anımsatarak, bu okulların çok az bir kısmında güvenlik görevlisi bulunduğunu ifade etti.

Eğitimcilere yönelik şiddet eylemlerinin ortadan kaldırılması için ilgili tüm paydaşların görüşleri alınarak kapsamlı şekilde hazırlanmış bir “eğitim çalışanlarına yönelik şiddet yasası” çıkarılması gerektiğini ifade eden Özçağdaş, Milli Eğitim Bakanlığı’na somut adımlar atılması için çağrıda bulundu.

‘ÇAĞ DIŞI EĞİTİM MANİFESTOSU’

İkinci konu başlığı ise “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” olarak tanıtılan yeni eğitim programı. Söz konusu müfredat, önümüzdeki yıldan itibaren yani 2024-2025 eğitim-öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli olarak uygulanmaya başlayacak. Hazırlık aşamasının 10 yıl sürdüğü belirtilen söz konusu programa, muhalefet çeşitli gerekçelerle karşı çıkıyor.

CHP’li Özçağdaş, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, söz konusu müfredatı iktidarın “çağdışı eğitim manifestosu” şeklinde nitelendirdi.

Öğretim programlarının bu kadar dar vakitte uygulamaya konulacak olmasının “bilimsel gerçeklikten uzak” bir yaklaşım olduğunu kaydeden Özçağdaş; yeni eğitim programlarının öncelikle deneme okullarında uygulamaya konulması, buradan elde edilecek veriler ve dönütler ile gözden geçirilmesi, öğretmenlerin bu çerçevede gerekli hizmet içi eğitimleri alması, ilgili ders kitapları ve materyallerinin bu nihai çerçeve ile son halini alması ve nihayet uygulamanın tüm ülke çapında hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

NELERE İTİRAZ EDİLİYOR?

Özçağdaş, itirazlarını şu şekilde dile getiriyor:

“Ortak metninde, ‘eğitim felsefesi, eğitim felsefemiz’ gibi ibareler olmasına karşın, programların felsefi dayanakları açıkça ortaya konmamıştır. En azından eğitim felsefeleri olarak bilinen ‘Daimicilik, Esasicilik, İlerlemecilik, Varoluşçuluk, Yapılandırmacılık vb.’ türden akımlarla ilişki kurulmamıştır.”

Eğitim programlarının, “ülkelerin geleceğine yönelik bir yol haritası” olduğunu belirten Özçağdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Başkent'te ‘aktarma’ çilesi Başkent'te ‘aktarma’ çilesi

“Ülkemizin temel ihtiyacı düşünen, sorgulayan, araştıran, eleştiren, üreten, paylaşan, sorumlu yurttaşlar yetiştirmektir. Önerilen müfredat taslağı bu ihtiyacı karşılamak yerine, çocuklarımızın geleceğini tehdit altına alan; bilimsel, laik ve demokratik eğitim anlayışından uzak bir metin olma özelliği taşımaktadır.”

‘GERÇEK BİR HAYAL KIRIKLIĞISINIZ’

Özçağdaş ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 20 bin öğretmen ataması yapılacağına ilişkin açıklamasını da Meclis’te değerlendirdi. İktidara tepki gösteren Özçağdaş, 2002 yılında 68 bin olan atanamayan öğretmen sayısının bugün 1 milyon olduğu söyledi. Özçağdaş, “Mülakat kaldırılacak diye sözler verdiğiniz öğretmenlerin yüzüne nasıl bakıyorsunuz? Eğitim Akademisi gibi yeni torpil ve eleme mekanizmaları icat ederek üç ayrı turda öğretmenleri partizanca elemeye çalışmak size yakışabilir ama bu ülkenin pırıl pırıl genç öğretmenleri bunu hak etmiyor! Gerçek bir hayal kırıklığısınız!” dedi.

Muhabir: Merve Us Acıoğlu