Son günlerde basına yansıyan bilgilere göre; bazı şahısların sahte lise ve üniversite diplomaları ile kamu kurumlarına yerleştirildiği, e-Devlet, YÖK, MEB ve BTK gibi kritik sistemlere bu belgelerle erişim sağladığı, hatta kimlik bilgileri ve e-imzaların kullanıldığı ortaya çıktı. Soruşturma sürecinde hazırlanan iddianamelerde, depremde hayatını kaybeden kişilere ait diplomaların sistemden silinip üçüncü kişilere satıldığı, bazı kişilere akademik unvanlar verildiği ve sahte belgeler için yüksek meblağlar talep edildiği yönünde bulgular yer aldı.
Bu vahim tablo karşısında devletin dijital ve kurumsal güvenliğinin ciddi biçimde zaafa uğradığını vurgulayan Yeneroğlu şunları kaydetti:
“Bu iddialar, yalnızca bireysel sahtecilik vakaları değil; kamu kurumlarının dijital sistemlerini istismar eden organize bir suç yapılanmasına işaret etmektedir. Sahte diplomalarla kamuya yerleşmiş kişiler varsa, bu kişileri kimlerin referans gösterdiği, kimlerin bu sürece göz yumduğu ve hangi kurumların gerekli kontrolleri yapmadığı derhal açığa çıkarılmalıdır. Sorumlular hakkında adli ve idari süreçlerin eksiksiz işletilmesi kamu güveni ve devletin itibarı açısından zorunludur.”
Milli Eğitim Bakanı’na sorular
1. Basına yansıyan bilgilere göre, sahte üniversite ve lise diplomaları düzenlendiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise, bu sahtecilik faaliyetleri hangi kurumları (BTK, YÖK, MEB vb.) ve hangi üniversiteleri kapsamaktadır?
2. 2015–2025 yılları arasında Yükseköğretim Kurulu sistemine kaydı yapılmış olup sonradan sahte olduğu tespit edilen üniversite diplomalarının sayısı kaçtır? Aynı dönemde, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaöğretim kurumlarına ait olduğu halde sonradan geçersiz veya sahte olduğu anlaşılan lise diploması sayısı kaçtır?
3. Sahte diploma ile kamuya ataması yapıldığı tespit edilen kişi sayısı kaçtır? Bu kişilerin unvanları ve görev yaptıkları kurumlar nelerdir?
4. Sahte diploma skandalında adı geçen, sahtecilik faaliyetlerine karıştığı iddia edilen kişiler ile akademisyenler ve kamu görevlileri hakkında hangi adımlar atılmıştır? Bu kişiler görevden uzaklaştırılmış mıdır veya haklarında adli ya da idari soruşturma başlatılmış mıdır?
5. Sahtecilik faaliyetlerinin hangi teknik ve idari açıklar kullanılarak gerçekleştirildiği tespit edilmiştir? Özellikle e-Devlet ve diğer resmî sicil sistemlerine sahte belgelerin yüklenmesi hangi sistemsel zaaflar veya ihmaller sonucunda mümkün olmuştur? Bu süreçte e-imza teknolojisi kötüye kullanılmış mıdır?
6. Bu sahtekarlığı ilk olarak hangi kurum tespit etmiştir? Mevcut soruşturma süreci hangi kamu otoriteleri tarafından koordine edilmekte ve yürütülmektedir?
7. Soruşturmalarda, bu eylemlerin organize bir yapı tarafından gerçekleştirildiğine dair bulgulara ulaşılmış mıdır? Varsa, bu yapı içinde yer alan kamu görevlileri tespit edilmiş midir?
8. Yürütülen soruşturmaların şeffaflığını sağlamak ve kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmek adına hangi adımlar atılacaktır? Soruşturmanın selameti gözetilerek, tespit edilen usulsüzlüklerin ve sorumluların (kamuoyunu ilgilendiren ölçüde) açıklanmasına yönelik bir politika izlenecek midir?
9. Benzer sahtecilik vakalarının önüne geçilmesi için Bakanlığınız ve ilgili kurumlar ne gibi önleyici tedbirler almıştır? Diploma ve e-imza sistemlerinin güvenliğini artırmak amacıyla yeni düzenlemeler yapılacak mıdır?
Yeneroğlu, açıklamasının sonunda, kamuya giriş süreçlerinde liyakat ilkesinin yaşatılabilmesi için bu skandalın şeffaf bir şekilde soruşturulması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi ve suçlularla mücadelenin kararlılıkla yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu tür skandalların tekrarının önlenebilmesi için yalnızca suç faillerinin değil, ihmali bulunan tüm kamu görevlilerinin de sorumluluğu ortaya çıkarılmalı ve hesap sorulmalıdır. Devletin kurumsal itibarı, ancak şeffaflık ve denetim ilkeleriyle korunabilir” dedi.