Sundance Ödüllü "Sonita" adlı belgeselde hayatı ele alınan Rap şarkıcısı, insan hakları aktivisti ve yazar Alizadeh, geniş kitlelere ulaşan rap videosu "Daughters for Sale" ile uluslararası alanda tanındı ve çocuk evliliğine karşı mücadelesini güçlendirdi.
Global Rhodes Bursu sahibi olan Sonita, MTV Avrupa'nın Nesil Değişim Ödülü (Europe's Generation Change Award), Özgürlük Ödülü (The Freedom Prize), Cannes Aslan Ödülü (The Cannes Lion Award) gibi çok sayıda ödüle layık görüldü ve Forbes 30 Under 30 (Forbes 30 Under 30) listesinde yer aldı.
Aktivizmi ve sanatçılığıyla kız çocuklarının haklarını savunan Sonita Alizadeh, müzikteki macerasını AA muhabirine anlattı.
Alizadeh, diğer platformları denemesine rağmen çoğu zaman bu yolların yetersiz ya da etkisiz kaldığını dile getirerek, bu neden hikayesini rap müzikle anlatmaya karar verdiğini vurguladı.
Rap müzikte Eminem'den etkilendiğini belirten sanatçı, "İşte bunu kullanmak istiyorum, dedim çünkü sesi öyle çıkmıştı ki ben de öfkelenmiştim. Sonra rap müziği kullanmaya başladım ve Daughters for Sale'i yaptım. Arkadaşlarımın ve topluluğumun yardımıyla bu şarkıyı daha fazla insanla paylaşabildim. Bir nevi viral oldu. Bu, lisede okumak için ilk kez ABD'ye gitmek üzere tam burs kazandığım zamandı." diye konuştu.
"Şu anda Afganistan'da daha güçlü bir sesimiz var"
Alizadeh, "Daughters for Sale" parçasının bir şarkıdan daha fazlası olduğunun altını çizerek şu bilgileri verdi:
"Bu, çocuk evliliğinin ne olduğuna dair gerçek bir hikaye. Çocuk evliliği kızları mahvediyor, onların çocukluklarını ellerinden alıyor. Bu da sahip oldukları tüm potansiyeli ortadan kaldırıyor. Bu kızların, şarkıyı izlediklerinde (klibini) ya da duyduklarında, eğer onlara yatırım yaparsak gelecekte lider olabileceklerini düşünmelerini umut ediyorum. Eğer kadınları erkeklerle birlikte daha fazla dahil edersek, dünya farklı bir yer olabilir. Özellikle ebeveynler bu müziği dinleyip onların kendilerini seven birer kız olduğunu anlarlarsa. Bu kızlar daha fazlasını hak ediyor ve yalnızca bir eşten ibaret değil. Lütfen onları etiketlemeyin, sadece sizi sevdikleri için kızlarınıza sınırlar koymayın. Bir eşten fazlası olabilirler. Umarım bu mesaj şarkı aracılığıyla anlaşılır."
Afganistanlı kadınların kendilerini görünmez hissettiklerini dile getiren Alizadeh, "Unutulmuş gibi hissediyorlar. Bu yüzden kendime ne yapabilirim, başkası ne yapabilir diye sormaya devam ediyordum. İşte o zaman ben ve ekibim The Dreams Book okulunu kurduk. Derste onlara coğrafya ya da matematik değil, nasıl yeniden hayal kuracaklarını, kendilerine nasıl bakacaklarını, kendilerini nasıl güçlendireceklerini öğretiyoruz. Şimdiye kadar çok başarılı olduk. Öğrencilerimizin farklı topluluklara gidip başka kızları ve kadınları eğitmesini sağlıyoruz. Bu eğitim ve toplum çalışmaları sayesinde şu anda Afganistan'da daha güçlü bir sesimiz var." dedi.
Genç kızlara da tavsiyelerde bulunan Alizadeh, şöyle devam etti:
"Sesimi dinleyen her kız, umut sahibi olmanın ve hayal kurmanın bu dünyadaki herkes için en temel itici güç olduğunu anlamalı. Bu yüzden umarım hayallerine sıkı sıkıya tutunur, asla pes etmezler. Biliyoruz ki gelecekte ne yaparsak yapalım bazı zorluklarla karşılaşacak, başarısızlıklar yaşayacağız. Bu yüzden güçlü olmalarını istiyorum. Ancak büyük sorunları değiştirebilmemiz için daha fazla enerjiye, zamana ve sabra ihtiyacımız olacak. Seslerine inansınlar ve hayalleri için mücadele etsinler." ifadelerini kullandı.
TRT'nin, alanında iz bırakan genç gazeteciler, akademisyenler, girişimciler ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getiren NEXT etkinliğine de katılan Alizadeh, bu programa ilk kez katıldığını belirterek, "Yeni hikayeleri görmek ve duymak harikaydı. Birçok genç insanı görmek çok umut verici çünkü bugün genç seslerin sürece dahil edilmesine ihtiyacımız var. Dünya sorunlarını çözmek için onların elinde yenilikçi yollar var. Bu nedenle bu program, hem onlarla tanışmam hem de onlar için sırada ne olduğunu görmeleri açısından harika bir fırsattı." ifadelerini kullandı.