Bugün sütunlarımızı 4.gününü geride bıraktığımız 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarına ayırıyoruz…

18 branşta 108 sporcuyla katıldığımız dünyanın en büyük spor organizasyonunda kafilemizdeki kadın sporcu sayısı 50… Türkiye'yi temsil edenlerin neredeyse yarısını oluşturuyorlar. Her ne kadar sayısal üstünlük erkeklerde gözüküyorsa da etkinlik, ilkleri başarama ve tarihe geçme konularında kadınların gücü varlığını iyice hissettirdi.

Şu ana kadar rengi bronz olan 2 madalyamız var ama bugüne kadar hiç madalya alamadığımız farklı branşlarda kıl payı kaçırdıklarımız da 2020 Tokyo Olimpiyat tarihine damgası vuracak gibi gözüküyor.

Olimpiyatlara alındığı tarihten itibaren madalya açısından hiçbirini es geçmeyen Tekvando, bu özelliğini yine tekrarladı. Türkiye'nin hanesine yazılan 2 bronz madalya da Tekvandocularımız Hakan Rençber ve Hatice Kübra İlgün'ün boyunlarını süslüyor. Bu arada Rukiye Yıldırım'ın bronz madalya mücadelesinden yenik ayrılarak 4.olması ve son 2 olimpiyatta (2012 Londra'da gümüş, 2016 Rio'da bronz) bize madalya kazandıran Nur Tatar'ın çeyrek finalde daha önce 2 kez yendiği Amerikalı McPherson'a uzatmada yenilerek madalyadan uzak kalması da bizi üzdü.

Şimdiye kadar hiç madalya kazanamadığımız ve Tokyo'da kıl payı kaçırarak Olimpiyat 4'cülüğüyle yetindiğimiz branşlarımız ise Okçuluk (En üst düzey 2 sporcumuz Mete Gazoz ve Yasemin Ecem Anagöz'den oluşan karışık takımımız) ve Atıcılık (İlk kez kota aldığımız 10 m havalı tüfekte Ömer Aygün) oldu. Gerçi Okçuluk'ta bireysel olarak da yarışacak olan Mete Gazoz ve bu sabaha karşı ilk turda Kanadalı, 2.turda da Çinli rakiplerini 6-2'lik skorlarla geçen Yasemin Ecem Anagöz hala madalya umutlarını sürdürüyor.

Bu arada son yıllarda inanılmaz bir gelişim gösteren Cimnastikçilerimizin gösterdiği başarı inanılmazdı. Artistik'te 4 milli sporcumuzun 7 dalda finale kalmaları gerçekten göğsümüzü kabarttı.

Boks'ta Olimpiyatlarda ilk kez ringe çıkan kadın olarak tarihe geçen Dünya şampiyonumuz Busenaz Sürmeli, çok uzun boya ve kollara sahip Polonyalı rakibine ringi dar ederken, muhteşem bir stile sahip olması ve son derece akıllı dövüş tekniğine sahip olmasıyla dikkat çekti. 30 Temmuz'da çeyrek finalde karşılaşacağı Ukraynalı Lysenko'yı yakından tanıması da onun için büyük avantaj. Bizi temsil eden diğer iki kadın boksörümüz Buse Naz Çakıroğlu ile Esra Yıldız da Sürmeli gibi madalya umutlarımız…

Badminton'da Neslihan Yiğit, grubunun ilk maçında Mısırlı rakibini 2-0 yenerek ilk galibiyetini aldı. 2012 Londra'ya katılarak bu branşta Olimpiyatlara katılan ilk Türk sporcusu olan Yiğit, ikinci maçını Çinli Chen ile yapacak.

Kürek branşında ülkemizi tek başına temsil eden Onat Kazaklı'nın tek çiftede (M1x) çeyrek finale kadar yükselmesini ve Yelken'de dün finn sınıfında ilk gün yarışlarını 49.18 ve 49.33'lik derecelerle önde bitiren Alican Kaynar'ın ilk gün birincisi olduğunu da unutmamalıyız.

Gelelim Sultanlarımıza… Takım olarak ilk kez 2012 Londra Olimpiyatlarına katılarak 5.olan kadın Voleybolcularımızın Tokyo'daki ilk grup maçında son olimpiyat şampiyonu Çin'i ezerek geçmesi, kendilerinden beklentileri İtalya maçında bir hayli yükseltmişti… Ama unutmayalım ki grup maçları biraz entresan geçer. Daha Mayıs- Haziran 2021 tarihlerinde Sultanlarımız, son Avrupa Şampiyonu Sırbistan, İtalya'yı hem de kendi evinde ve Rusya gibi devleri dize getirmişti. Oynadığı 15 maçta 11 galibiyet alarak 4'lü finallere yükselmiş, elemelerde yenildiği Japonya'yı yenerek bronz madalya almıştı.

2 gün sonra Milletler Kupası şampiyonu ABD ile oynayacağız ki, bu çok zorlu maçta galip gelirsek asla şaşırmayalım. Bize kadınların gücünü gösteren ve Dünya voleybolunda söz sahibi olan Sultanlardan asla umudu kesmeyelim. Ben inanıyorum ki İtalya yenilgisinin şokunu çabuk atlatabilecek kadın millilerimiz, madalyaya ulaşmak için varını yoğunu ortaya koyacaklardır.

Çünkü onların bunu başaracak güçleri vardır.