Aryaları ile dünya opera repertuvarının başyapıtları arasında yer alan İtalyan besteci Gaetano Donizetti'ye ait "Lucia di Lammermoor" operası, ilk kez 1835'te Napoli'de seyirci karşısına çıktı.

Ankara Devlet Opera ve Balesince sahnelenecek "trajik drama" türündeki, "bel canto" eserleri ve aryalarıyla en iyi örnekleri arasında gösterilen eser, Opera Sahnesi'nde yarın akşam prömiyer yapacak.

Eserin İspanyol rejisörü, dansçı ve koreograf Carlos Vilan, temsilin genel provası öncesinde AA muhabirine, bu eseri çok sevdiğini ve Donizetti'nin bestelediği müziğin "olağanüstü" güzelliğe sahip olduğunu söyledi.

Eserin Sir Walter Scott'un "Lammermoor'un Gelini" isimli kitabına dayandığını belirten Vilan, Salvatore Cammarano'nun da bu hikayeden başarılı bir libretto yazdığını kaydetti.

Vilan, "Eser, içinde duyguların, paranın gücünün, açgözlülüğün ve aynı zamanda sevginin gücünün hikayesini anlatır. Aşkın gücü, ölümün bile ötesine geçen bir güçtür ve en yüce, en evrensel noktaya ulaşır. Genel olarak izleyici bunu anlar ve hisseder çünkü bu eserin içinde duygu vardır. Donizetti'nin notalarını, bu dramatik eserde her dinlediğinizde insanın duygulanmaması mümkün değildir. Aradan 200 yıl daha geçecek, biz artık olmayacağız ama Donizetti'nin müziği yaşamaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

"Operada, sanki sinema oyuncularıyla çalışıyormuşum gibi çalışırım"

Eserdeki bütün karakterlere hayran olduğunu dile getiren yönetmen Carlos Vilan, çalışma tekniğine ilişkin şunları anlattı:

"Küçük roller bile bir şekilde hikayeye temel desteği verir. Operada, sanki sinema oyuncularıyla çalışıyormuşum gibi çalışırım. Koro da aynı şekilde sahneye müdahil olur. Onların da katılımını sağlıyorum çünkü bazen ana karakter seyirciye arkası dönük olur ve o anda koronun tepkisi aslında karakterin duygusunu yansıtır. Bu nedenle benim için tüm roller, özellikle başroller çok önemli ama ben tüm detaylarda titizim. Benim için operada her şey önemlidir. Işık, dekor çok mühimdir. Işığı öyle ayarlamaya çalışırım ki, seyirci karakterlerin ruh halini anlayabilsin."

Lucia di Lammermoor'un genç yaşta izlediği ilk opera olduğunu belirten Vilan, Madrid'de bu eseri sahnelemek için çok büyük proje planladığını ama o dönemin ekonomik sorunları nedeniyle iptal edildiğini kaydetti.

Vilan, 3 yıl önce Devlet Opera ve Balesince kendisine Lucia di Lammermoor'u sahnelemesi için teklif geldiğini, böylece ilk kez Türkiye'de 2022-2023 Efes Festivali için bu eserin rejisörlüğünü yaptığını söyledi.

"Gençleri opera salonlarında görmek beni çok mutlu ediyor"

Carlos Vilan, eserin hazırlıklarının yoğun geçtiğini dile getirerek, şunları ifade etti:

"Her ne kadar hikayenin dönemi yaklaşık 190 yıl öncesine ait olsa da operayı gençlere yaklaştırmak için kostümleri 'Outlander' dizisinden esinlenerek tasarladım. Böylece gençler sahnede gördükleri karakterlerle daha kolay empati kurabiliyor. Umarım beğenirler. Bu Tanrı'nın bana verdiği bir armağan çünkü ben sadece sahne yönetmeni değil, aynı zamanda koreograf ve dansçıyım da. Türkiye'de olmayı da Allah'ın bana verdiği bir ödül gibi hissediyorum çünkü halkın operaya, baleye olan ilgisini görmek beni çok mutlu ediyor. Dolu salonlar görmek, özellikle gençleri opera salonlarında görmek beni çok mutlu ediyor. Bunu anlatmak için kelimelerim yetmez, seyircinin her temsilde ayağa kalkıp 'bravo' diye bağırması beni inanılmaz duygulandırıyor. Umarım bu böyle devam eder."

"Sanatçıyı hem şarkı söylerken hem de rol yaparken zorlayacak bir eser"

Eserde başrolde "Lucia" karakterini oynayan soprano Esra Çetiner de soprano repertuvarların içerisinde teknik açıdan söylemesi en zor karakterlerden biri olduğunu söyledi.

Çetiner, "Karakteri, uç noktalara kadar zorlamak zorunda bırakan, sanatçıyı hem şarkı söylerken hem de rol yaparken zorlayacak bir eser. Dolayısıyla çok iyi hazırlanmak lazımdı. Uzun zamandan beri hazırlanıyorum. İlk defa söyleyeceğim bu rolü. Eserde çok uzun aryalar var. 'Grand aryalar' diyoruz, çok büyük aryalar var eserde çünkü kısa sürmüyor, uzun süreler sahnedesiniz. Tizden pese sürekli iniş çıkışlar var. Dolayısıyla sesinizin uzun süre kullanıma hazır olması lazım." diye konuştu.

Canlandırdığı genç kız karakterinin, eserin sonuna doğru bir delilik yaşadığını ve acı bir sonla hikayenin bittiğini belirten Çetiner, zorla evlendirilen kızın düğünde delirme sahnesi de dahil, metni detaylı şekilde analiz ederek çalıştığını ifade etti.

Bestecinin müthiş bir eser yazdığını, müziklerle karakterlerin duygularının paralel gittiğini anlatan Çetiner, "Şahane prova zamanları geçirdik. 3 aydır hazırlanıyoruz. Rejisörümüz zaten çok iyi yönlendirdi. Kaçırılmayacak bir oyun olduğundan bütün seyircimizi sezon boyunca temsillerimize davet ediyorum." dedi.

"Zorlayıcı limitleri olan bir opera"

Eserde "Sir Edgardo" rolünü canlandıran tenor Arda Doğan da esere ilişkin şunları söyledi:

"Bu eser, Donizetti'nin insan ruhunun kırılganlığını en derin biçimde anlattığı operası. Zaten karakterlerin aşk, aile ve onur, gurur arasında sıkışması, bu trajedi üzerine kurulan bir opera. Edgardo çok saf bir aşka sahip Lucia'ya karşı ama bu saf aşk, saf olduğu kadar yıkıcı da bir aşk oluyor. Söylemesi açıkçası tutkuyla çaresizlik arasında dolaşmak gibi. Çünkü müzik o kadar tutkulu bir tırmanışla solisti zorluyor ki, bazen çaresiz hissediyoruz kendimizi. Donizetti, duyguyu özellikle bu şekilde vermiş diye düşünüyorum. Keyifli bir çalışma dönemi geçirdik. Carlos Vilan çok detaylı çalışma yaptı ve biz de çok keyifli bir süreçten geçtik. Zorlayıcı limitleri olan bir opera. Seyirciyi operamıza bekliyoruz."

İskoçya'da geçen bir hikaye

İskoçya'da düşman iki aile arasında geçen eser, genç Lucia'nın gizlice sevdiği Edgardo ile kavuşma umudunu anlatıyor. Ailesinin çıkarı için ağabeyi Enrico tarafından başka biriyle evlenmeye zorlanan Lucia, yaşadığı baskının ardından aklını yitiriyor. Zorla yapılan evlilik trajediyle sonuçlanıyor ve hem Lucia hem de Edgardo hayatını kaybediyor.

Eserde Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'nı Artun Hoinic ve Deniz Oliveira Erdinç dönüşümlü olarak yönetecek.

Prömiyerde, "Lucia"yı Esra Çetiner, "Sir Edgardo"yu Arda Doğan, "Lord Enrico Asthon"u Arda Aktar, "Lord Arturo Buklaw"ı Hüseyin Duranöz, "Raimondo Bidebent"i Yiğitcan Tatlıoğlu, "Alisa"yı Evren Gökoğlu, "Normando"yu Emre Yalçın canlandıracak.

Kaynak: AA