En temel ihtiyaç maddesi ette izlenen yanlış politikalar sonucu oluşan fahiş fiyatlar nedeniyle kişibaşı tüketim miktarı yıllık 8 kilograma kadar geriledi. Antalya'da düzenlenen Akdeniz Bölgesi Keçi Çalıştayı'nda küçükbaş hayvancılıkta önemli unsur olan keçi türünün hem orman varlığını korumada, hem de et fiyatlarının düşürülmesindeki önemi gözler önüne serildi. 19 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirilen Çalıştay sonrası hazırlanan raporda 'keçinin meraya, çobanan yaylaya' dönmesini sağlayacak bir dizi öneri de yer aldı.

Antalya Tarım Konseyi, Antalya Ticaret Borsası ve Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 19 Eylül’de düzenlediği Akdeniz Bölgesi Keçi Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı.

Akademisyen, kamu ve sivil toplum temsilcileri, birlik yöneticileri ile yetiştirici ve çobanların katıldığı çalıştayda, yüzyıllardır Anadolu kültürünün ayrılmaz bir parçası olan keçi yetiştiriciliği ve çobanlık geleneğinin ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemine dikkat çekildi.

Keçinin, orman ekosisteminin doğal bir unsuru olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulanan çalıştayda mera sorunları, vahşi hayvan saldırıları, çobanlık mesleğinin geleceği, veteriner hizmetleri ve hastalıklar, pazarlama, örgütlenme, damızlık materyali, genç ve kadın girişimciliği gibi pek çok başlıkta sorunlar ve çözüm önerileri ortaya konuldu.

YAPILAŞMA KEÇİLER İÇİN TEHDİT

Meraların yapılaşma, maden ve enerji yatırımları nedeniyle daraldığına, mevcut su kaynaklarına erişimin güçleştiğine, orman alanlarında otlatmaya yeterli izin verilmediğine dikkat çekilen çalıştayda, yaylalarda yapılaşmanın önlenmesi, mera ıslah çalışmalarının artırılması, ormanlık alanların kontrollü otlatmaya açılması, göç yollarının düzenlenmesi gerektiği kaydedildi.

KEÇİ ORMAN YANGININI ÖNLER

Ağaçlandırmadan itibaren 10-15 yılı aşmış ormanlık alanların kontrollü olarak otlatmaya açılması ve orman alanlarında keçi otlatılmasının yangını önleme etkili olduğuna vurgu yapılan çalıştay raporunda, “’Mera vasfını kaybetmiş alan’ tanımı kamu tarafından kullanılmamalı, ‘mera vasfı kazandırılmış alanlar’ hayvancılığın hizmetine sunulmalıdır” denildi. Köy ve mahalle merkezlerinde hayvanların su ihtiyacının şebeke suyundan karşılanması sebebi ile su tüketim miktarının çoğalması ve tonaj fiyatlarının yüksek olması maliyetleri artırdığı kaydedilen raporda, “Köy ve mahalle merkezlerinde hayvancılıkta kullanılan suyun fiyatlandırılmasında indirim uygulanmalıdır” denildi.

BÜYÜKŞEHİR YASASI HAYVANCILIĞI ZORLUYOR

Büyükşehir Yasası’nın doğrudan ve dolaylı olarak hayvansal üretimi olumsuz yönde etkilediği vurgulanan raporda, “Kırsal alan ile ilgili mevzuat değişikliği yapılmalı, mahalleye dönüştürülen köylerin üretimi etkileyen gerek kavramsal ve gerekse uygulamadaki kısıtları kaldırılmalı, tarımsal üretim yapanlara öncelik tanınmalıdır” denildi.

“KURTLARI DOĞAYA ORMAN TEŞKİLATI MI BIRAKIYOR” ENDİŞESİ

Halk arasında canavar diye tabir edilen kurt saldırısından kaynaklanan sürü kaybının yetiştiricilik açısından önemli bir sorun olduğu kaydedilen raporda, “Çobanların bir kısmı bu gerekçeyle küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini terk ediyor. Yetiştiriciler, özellikle kurtların doğaya orman teşkilatı tarafından bırakıldığı konusunda endişeler taşıyor” denildi. Domuz popülasyonundaki artışın keçiler için tehdit olduğu da belirtilen raporda, yabani hayvan popülasyonunun tespit edilmesi, çoban ailelerinden oluşturulacak bölgesel kontrol mekanizmaları, başıboş köpeklerin kısırlaştırılması ve barınaklara alınması, TARSİM sigortasının yaygınlaştırılması ve devlet desteklerinin artırılması önerildi.

ÇOBANA ÇEYİZ DESTEĞİ VERİLSİN

Çobanlık mesleğine ve hayvancılık yapanlara karşı olumsuz algı olduğu, çobanların evlenmekte sıkıntı yaşadığı belirtilen raporda, çobanlık mesleğinin gençler ve kadınlar tarafından tercih edilmemesi, toplumsal algının olumsuz etkilenmesi en önemli sorunlardan biri olarak öne çıktı. Raporda, “Kadınlar çobanlarla evlenmek istemiyor, aileler de kızlarını hayvancılık yapanlarla evlendirmek istemiyor. Bu da çobanlık mesleğinin geleceğinin önündeki en büyük engellerden birisi” denildi. Çoban istihdam desteğinin artırılması, kadınların sosyal güvenlik primlerinin devletçe ödenmesi, çoban çiftlere düğün ve çeyiz desteği verilmesi, genç kadınların işletme sahibi olmasının teşvik edilmesi önerisi yer aldı.

ŞAP SIKINTISI

Son dönemde artan hayvan hastalıkları ve şap vakalarının pazarları olumsuz etkilediği, ilaç ve hizmet maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle yetiştiricilerin zorlandığı belirtilen raporda, koruyucu hekimliğin güçlendirilmesi, üniversitelerle ortak projeler geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

KEÇİ ETİ KOKUYOR ÖNYARGISI KIRILMALI

Keçi etinin koktuğuna dair olumsuz algının tüketimi azalttığı, restoranlarda keçi ve oğlak eti menülerinin bulunmadığı kaydedilen raporda, tadım etkinlikleri ile farkındalık oluşturulması, keçi etinin sağlık değerinin medyada anlatılması, agroturizm ve sosyal medya kampanyalarının artırılması, izlenebilirlik ve sertifikasyon sistemlerinin kurulması, “Toros Oğlağı” gibi bölgesel marka ürün geliştirilmesi önerildi. Keçi etinin sağlık değerinin yeterince anlatılamadığı kaydedilen raporda, “Görsel medyanın, özellikle sabah kuşağında, kadın ve sağlık içerikli programlarda oğlak etinin sağlık değerinin, popüler yapımcı ve hekimlerce konuşulması sağlanmalıdır” denildi.

KEÇİ TAŞIMALIYA TAKILMASIN

Raporda, kırsalda yaşamın devamı için eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşımın önemli olduğu vurgulanırken, taşımalı eğitimin yeniden uygulanması gerektiği kaydedildi. Raporda ayrıca küçükbaş hayvancılıkta melezlemenin kontrol altına alınması, damızlık havuzlarının kurulması, halk elinde koruma sürülerinin artırılması, kulak küpelerinin kalitesinin yükseltilmesi, sağım makinelerinin desteklenmesi, küçük aile işletmelerine özel destek modellerinin uygulanması, kurban döneminde elde kalan hayvanların Et ve Süt Kurumu tarafından satın alınması, çobanların sosyal hayata katılımının güçlendirilmesi gibi öneriler dile getirildi.

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu