EMD İzmir Şubesi, BASBAŞ Kıdemli Danışmanı ve Emekli Büyükelçi Ümit Yalçın’ın sunumuyla BASİFED Konferans Salonu’nda “Protokol &Sosyal Davranış Kuralları Konferansı” düzenledi.

EMD İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Demircan, dernek üyelerinin gazeteciler, basın danışmanları ve kurumsal iletişim profesyonellerinden oluşan farklı disiplinlere sahip bir yapısının bulunduğunu aktardı. Bu iki meslek grubu arasındaki temel yaklaşımlardan birinin de protokol kurallarına bakış açısı olduğunu vurgulayan Demircan, şunları söyledi:

ÖNEMLİ BİR AÇILIM SAĞLAYACAK

“Farklı disiplinlerde görev alsak da yaptığımız iş gereği protokol ve sosyal davranış kuralları hayatımızın önemli bir parçası. Gözlemlerimiz bize şunu gösteriyor; kurumsal iletişim tarafında çalışan arkadaşlarımız vakaları tahlil ederken, pozisyon alırken protokol kurallarını önceliklendirirken, gazeteci üyelerimiz doğaları gereği protokol kuralları yerine haberi önceliklendiren bir yaklaşımı sergiliyor. Bu nedenle Emekli Büyükelçi Yalçın’dan dinleyeceklerimizin hem gazeteci hem de kurumsal iletişim tarafında görev yapan arkadaşlarımız için önemli açılımlar sağlayacağına inanıyorum.”

HERKES İÇİN KIYMETLİ BİR BAŞLIK

Konferansa ev sahipliği yapan Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş ise konuşmasında federasyonun yapısı hakkında bilgi verdi. Güneş, TÜRKONFED’e bağlı bir federasyon olduklarını belirterek, bünyelerindeki 16 dernekle 3 bin üyeye ulaştıklarını aktardı. Protokol ve nezaket kurallarının iş dünyası için de büyük önem taşıdığını ve EMD İzmir Şubesi tarafından düzenlenen bu değerli etkinliğe ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi.

‘İLK PROTOKOL DERSİ BABAANNEDEN’

Protokolün genellikle yanlış anlaşıldığını ve sadece devlet işleriyle sınırlandırıldığını belirten Emekli Büyükelçi Yalçın, “Protokol, aslında saygının, nezaketin ve zarafetin gösterilme biçimidir. Konu unvanla, mevki ile sınırlı değildir. Aslında her birey, sosyal davranış kurallarını içselleştirebilmelidir” dedi. Protokolün hayatın her alanında var olduğunu vurgulayan Yalçın, bu konudaki ilk ve en temel dersini babaannesinden aldığını şu sözlerle anlattı:

“7-8 yaşlarındaydım, bayramdı. Babaannem; 'Kuzum, kalkacağın yere oturma. Çünkü bak birazdan deden, amcan, yengen gelince oradan da kalkacaksın. Her gelenle de yerini değiştireceksin. Kalkacağın yere oturma, gelecekleri bilip yerine otur’ demişti. Bu basit ders, aslında protokolün öngörü ve başkalarına saygı olduğunu gösteriyor. Yıllar sonra Dışişleri’nin Diplomatik Akademisi'nde de aynı dersi teorik olarak gördüğümde, temelini yıllar önce öğrendiğimi fark ettim.”

Emekli Büyükelçi Yalçın, bu anısıyla protokolün sadece devlet ricaline özgü kurallar bütünü olmadığını, hayatın her anında geçerli olduğunu ifade etti.

UNVAN DEĞİL, ZARAFET BİÇİMİ

Protokolün genellikle yanlış anlaşıldığını ve sadece devlet işleriyle sınırlandırıldığını belirten Yalçın, “Protokol, aslında saygının, nezaketin ve zarafetin gösterilme biçimidir.’’ dedi. Yalçın, bu kuralların aile hayatından iş dünyasına, komşuluk ilişkilerinden kariyere kadar her alanda fark yaratan bir unsur olduğunu vurguladı.

KILIK KIYAFET FARK YARATIR

35 yıllık diplomatik kariyerinden yola çıkarak deneyimlerini paylaşan Yalçın, özellikle iletişim profesyonelleri için ‘fark yaratan’ tavsiyelerde bulundu. İki aday arasında her şey eşit olduğunda kılığı, kıyafeti ve nezaketiyle öne çıkan kişinin tercih edileceğini belirten Yalçın, kariyerinin başında yaşadığı bir anıyı paylaştı. Bir amirinin ‘biz bizeyiz, rahat ol’ diyerek davet ettiği yemeğe kravatsız gittiğini, ancak evde büyükelçi dahil herkesin kravatlı olduğunu gördüğünde yaşadığı mahcubiyeti anlattı. Yalçın, “O gün anladım ki 'biz bizeyiz'in ne anlama geldiğini iyi tartmak lazım. Kılık kıyafet, kendinize ve ortama gösterdiğiniz saygıdır. Kılık kıyafet fark yaratır. ‘Biz bizeyiz’ tuzağına düşmeyin” diye konuştu.

KATILMAYACAĞINIZI NAZİK DİLLE BİLDİRİN

Etkinliklerdeki LCV'nin önemine de değinen Emekli Büyükelçi Yalçın, bir davete katılıp katılmayacağını bildirmenin önemli bir nezaket göstergesi olduğunu söyledi. Yalçın, “Gitmeyeceğinizi nazik bir dille bildirmek bile sizi unutulmaz kılar. Organizasyonu yapan kişi planlamasını buna göre yapacak. Katılmayarak bile sempati yaratırsınız” ifadelerini kullandı.

MODERN İLETİŞİM ARAÇLARI YANLIŞ KULLANILIYOR

İletişim adabının da önemli bir başlık olduğuna dikkat çeken Ümit Yalçın, modern iletişim araçlarının yanlış kullanımına dair de uyarılarda bulundu. “Karşınızdakinin müsait olup olmadığını sormadan mesaj atmak, cep telefonu açmak nezaketsizliktir” dedi.

BÜYÜKELÇİDEN İKİ ALTIN KURAL

Ümit Yalçın, tavsiyelerine şöyle devam etti:

“Hazırlık yapmadan görüşmeye gidilmemeli. Talebinizi net ve öz bir şekilde ifade edin. Diyelim ki amirinize gidip bir talepte bulunacaksınız; önceden çalışıp konuşmanızı hazırlamalı, vaktinizi iyi kullanmalısınız. Tüm kuralların temelinde iki ana prensip yatıyor. Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın ve herkesi en az kendiniz kadar akıllı sayın. Bu iki kurala uyarsanız hata yapmazsınız.”

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu