Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine gelen Dervişoğlu ve beraberindekiler, mozoleye çelenk sundu, saygı duruşunda bulundu.
Ardından Misak-ı Milli Kulesi'ne geçen Dervişoğlu, burada Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı:
"Aziz Atatürk, büyük Türk Milleti'nin istiklal ve istikbal mücadelesine yön verdiğiniz, Samsun ufkundan doğan umut ışığınızın 106. yılında bağımsızlık ve hürriyet sevdasını kalbinde taşıyan bir evladınız olarak manevi huzurunuzda bulunmanın onurunu yaşıyorum. 19 Mayıs, bir milletin esarete boyun eğmeyeceğini, iradesine zincir vurulamayacağını, genç yüreklerde filizlenen bağımsızlık tutkusunun çağlara sığmayacak bir destana dönüştüğünü tüm dünyaya ilan ettiğiniz gündür. Milletin bağrından çıkan bir lider olarak, bizlere millet egemenliğine dayanan çağdaş ve demokratik bir Cumhuriyet emanet ettiniz. Bugün de bizlere düşen görev, emanet ettiğiniz bu büyük Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, ihanet ve kalkışma cüreti gösterenlere karşı canımız pahasına korumak, her şartta yüceltmek ve gelecek nesillere onurla devretmektir.
Gençliğe olan inancınızı, 'Bütün ümidim gençliktedir.' sözlerinizle ifade ettiğiniz bu anlamlı günde, Türk gençliğinin Cumhuriyet değerlerine bağlılığını, hürriyet tutkusunu ve size olan derin sevgisini gururla görüyor, yarınlara dair ümitlerimizi tazeliyoruz. Bizler, Türk istikbalinin evlatları olarak, ne zaman umutsuzluğa düşsek, o kutlu sözlerinizi hatırlıyor, muhtaç olduğumuz kudreti damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. Aziz hatıranız önünde saygı ve minnetle eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun. Varlığımız, Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene."
Dervişoğlu, gençler ve partililerle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından Anıtkabir'den ayrıldı.