Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olarak bilinen 656 kilometrekare yüz ölçüme sahip Beyşehir Gölü’ndeki su, iklim değişikliği ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle bazı yerlerde kıyıdan yaklaşık 300 metre çekildi. Beyşehir Gölü’nün kuraklıkla mücadelesine dikkat çekmek isteyen sporcular Neslihan Gürcan ile Azerbaycanlı Nüşabe Paşazade, ‘İki devlet bir can Türkiye- Azerbaycan’ sloganıyla gölü uçtan uca 43 kilometrelik SUP parkuruyla geçti. Sporcular, gölün çeşitli bölgelerinde otlanma ve düşük su seviyeleri nedeniyle zor anlar yaşadı. Ancak zorluklara rağmen parkuru başarıyla tamamlayan Paşazade ve Gürcan, hem sporda dayanışmayı hem de doğanın korunmasına yönelik farkındalık oluşturdu. Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır ise sporculara duyarlılıklarından ötürü teşekkür etti.
‘BEYŞEHİR GÖLÜMÜZ İÇİN SAVAŞACAĞIZ’
Gölün kuraklıkla mücadelesine dikkat çekmek için kürek çektiklerini söyleyen Azerbaycanlı sporcu Nüşabe Paşazade, “Gölün hasta olduğunu ve yorulduğunu biliyordum. Antrenmanlarımı da ona göre yaptım. Rotamızı oluşturduğumuzda tüm kötü ihtimalleri düşündük. Fakat ihtimaller daha da kötü oldu. Rotamızı da değiştirmek zorunda kaldık. Ne yazık ki binbir çeşit yosun gördük. Yosunlar o kadar yoğundu ki küreklere güç vermekten sakatlıklar yaşadık. Ben şu cümleyi bir anne olarak, bir Türkiye vatandaşı olarak kabul etmiyorum. ‘Beyşehir Gölü öldü, başımız sağ olsun’ cümlesini kabul etmiyorum. Kesinlikle ölmedi, bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü ancak biz Beyşehir Gölü’müz için savaşacağız” dedi.
‘YER YER 2 KARIŞLIK SUYUN İÇERİSİNDEN GEÇTİK’
Gölün yosun ve sarmaşıklarla kaplı olduğunu, bu nedenle sakatlık yaşadığını ifade eden Neslihan Gürcan ise “Biz hem buradaki kuraklığa dikkat çekmek istedik hem de 1 Eylül dolasıyla Azerbaycan Türkiye dostluğumuzu yeniden kutlamak istedik. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirildiği için heyecanlıyız. Beyşehir Gölü, Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü ama gölümüz kuraklıkla mücadele ediyor ve bu elbette düzelecek. Biz de buna dikkat çekmek ve destek olmak istedik. 40 kilometrelik bir parkurda, çok yoğun sarmaşık ve yosunların arasından geçtik. Yer yer su seviyesi o kadar azaldı ki 2 karışlık suyun içerisinden geçtik. Bazı yerlerde inip malzememizi taşımak zorunda kaldık. Bu çok üzücü gerçekten. Bizim için de zorlayıcı oldu. Sarmaşıklar arasından geçmekte biraz zorlandığım için bileğimi sakatladım” diye konuştu.