Meclis’in tatile girmesinin ardından Niğde’nin ilçelerini ve köylerini ziyaret eden Gürer, çiftçilerle bir araya gelerek, üretim süreçlerinde yaşadıkları sorunları yerinde dinledi.

Gürer, “Niğde ili bir tarım kenti, kırsalda yaşam devam eden illerden. Elma ve kirazı don vurdu, patates ise iktidarın vurdumduymazlığıyla tarlada kaldı. Tarla bitkilerinde hasat sürüyor, üreticinin yüzü gülmüyor. Piyasayı tüccar belirliyor, tüccar da üreticiyi boğuyor. Kamu ortada olmadığı için üreten kazanmıyor. Aracılar ise karlarından taviz vermediği için yükselen ürün fiyatları tüketiciyi ürün alamaz hale getirdi.'' dedi. Çiftçiyi korumak için yeniden taban fiyat uygulamasına dönülmesi gerektiğini ifade eden Gürer, ''TMO alım garantisi vermeli. Aksi hâlde üretici ürettiğinden kazanamıyor, tüketici pahalı ürün almak zorunda kalıyor.” diyerek tarımda sürdürülebilirliği sağlamak için acil önlem çağrısında bulundu.

ÇİTFÇİ ATEŞ: 61 YAŞINDA SIFIR AYAKKABI ALAMIYORUM

Gürer, Çiftlik ilçesinde hububat hasadı yapan Yılmaz Ateş ve ailesiyle tarlada buluştu; Ateş, “61 yaşındayım, ayağıma sıfır ayakkabı almadım, oğlanın gönderdiğini giyiyorum.” diyerek üreticilerin yaşadığı ekonomik çöküntüyü gözler önüne serdi.

Gürer, çiftçilerin emeğinin masraflara yenik düştüğünü vurgularken, aile üyeleri de “Çocuğum bir şey istemesin diye pazara götürmüyorum” ve “Masraflarımızı karşılayamıyoruz, elimizde bir şey kalmıyor” sözleriyle tarımda sürdürülebilirlik krizini dile getirdi.

ÜRETİCİ SAYIN: 300 AĞAÇLIK BAHÇEMDE 1 TANE KİRAZ YOK

Gürer, Ulukışla ve çevresindeki kiraz üreticilerinin sorunların yerinde dinledi; üretici Zeki Sayın, “300 ağaçlık bahçem var, bir tane kiraz dahi yok. Tek geçim kaynağım kiraz, emekli maaşımı da buraya harcıyorum.” dedi.

Gürer, dört ay geçmesine rağmen üreticilere hâlâ destek verilmediğini vurgularken, üreticiler sulama ve ilaç maliyetlerinin katlanılmaz hâle geldiğini, tarımsal desteklerin yetersiz olduğunu belirtti.

GÜRER: YENİDEN TABAN UYGULAMASNA DÖNÜLMELİ

Gürer, Ulukışla’da buğday üreticisi Murat Dündar’la tarlada bir araya gelerek, artan girdi maliyetleri, düşük alım fiyatları ve düşen rekoltenin çiftçiyi ciddi şekilde zorladığını açıkladı.

Gürer, “Buğday ve arpa alım fiyatı çiftçinin yüzünü güldürmedi, son iki yılda mazot hesabına göre çiftçinin kaybı yüzde 47” dedi. Dündar ise kuraklık nedeniyle verimin düştüğünü, biçer-döverlerin bazı tarlalarda çalışamadığını, gübre ve mazot fiyatlarının kısa sürede büyük artış gösterdiğini, geçen yıl 450 bin TL zarar ettiğini söyledi.

Gürer, “Çiftçiyi korumak için yeniden taban fiyat uygulamasına dönülmeli ve TMO alım garantisi vermeli. Aksi hâlde üretici ürettiğinden kazanamıyor, tüketici pahalı ürün almak zorunda kalıyor.” diye konuştu.

GÜRER: PLANSIZ ÜRETİM SİSTEMİ ÜRETİCİYİ HÜSRANA UĞRATIYOR

Altunhisar’da yazlık patates üreticileriyle bir araya gelerek üreticinin ağır maliyet ve düşük alım fiyatları karşısında isyan ettiğini açıklayan Gürer, “Ürün yarısı tarlada kaldı, çiftçi borcunu ödeyemiyor, mazot ve gübre fiyatları her geçen gün artıyor. Marketlerde aynı patates 5-6 kat pahalı satılıyor ama çiftçi girdi maliyetini çıkaramıyor.'' dedi.

Üreticilerin ihracat engelleri, market ve simsar baskısı nedeniyle ürünlerini hak ettiği fiyata satamadığını belirten Gürer, ''Üretici tarım kredisi borçlarıyla boğuşuyor. Yazlık patatesin depolanamaması ve plansız üretim sistemi üreticiyi hüsrana uğratıyor.” diyerek acil çözüm çağrısında bulundu.

Gürer, “İlçe değişiyor, köy-kasaba değişiyor, üreticinin derdi değişmiyor. AK Parti iktidarı çiftçinin sorunlarına yüzeysel bakıyor. İthalatı çözüm görüyor. Çiftçi icralık olmuş, geliri düşmüş oralı olmuyor. Bu sürecin sonunda yaşanabilecek olumsuzlukları hesaplamıyor. Günlük tarım politikası olmaz. Tarımın böyle sürdürülmesi riskleri katlar. Üretici dertli, tüketici dertli, aracının kazandığı iktidarın seyirci olduğu süreç tarımın hayrına değildir.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Muhammed Ali YAHŞİ