İnsan Hakları Derneği (İHD), her yıl en az 60-70 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiğini ve dünyada giderek yaygınlaşan çocuk işçiliğine ve çalışma koşullarına dikkat çekti. İHD tarafından yapılan açıklamada tüm dünyada ve Türkiye'de çocuk işçiliğinin önlenebilir olduğu belirtilerek, çocukların kendini geliştirebilmesi için olanakların oluşturulması, çoğaltılması için başta devlet olmak üzere tüm yetişkinlerin sorumluluğu olduğu ifade edildi. Açıklamada bu sorumlulukların, 1924 yılında Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi ile başlayıp 20 Kasım 1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen çocuk haklarına dair sözleşme ile taraf devletlerce taahhüt altına alındığı belirtildi. 2017 yılında Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Programı (ILO) desteğiyle düzenlenen konferansa göre 73 milyonu en kötü koşullarda olmak üzere dünyada 152 milyon erkek ve kız çocuğun çalıştığı aktarılan açıklamada, ayrıca 4 milyonu çocuk 25 milyon insanın zorla çalıştırıldığı belirtildi. Türkiye'de ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 yılı işgücüne katılma anketine göre, 15-17 yaş grubundaki erkek çocukların işgücüne katılma oranının 2017 yılı verilerine göre artarak yüzde 30 olduğu ifade edilen açıklamada, kız çocuklarının iş gücüne katılma oranlarının ise her iki yılda da 11,8 oranında olduğu kaydedildi.

HER YIL EN AZ 70 ÇOCUK ÇALIŞIRKEN HAYATINI KAYBEDİYOR

2018 yılında 23'ü 14 yaş ve altında, 44'ü ise 15-17 yaş aralığında olmak üzere en az 67 çocuk işçinin hayatını kaybettiğine dikkat çekilen açıklamada, her yıl en az 60-70 çocuğun çalışırken yaşamını yitirdiği vurgulandı. Açıklamada, çocuklar arasında iş cinayetlerinin en fazla yaşandığı üç şehrin tarım işçiliği ve kırsalda yoksulluğun had safhada yaşandığı Antep, Urfa ve Mardin olduğu ifade edilirken, bu illerin aynı zamanda mülteci nüfusun da en yoğun yaşadığı iller olduğuna dikkat çekildi. Çocuk işçiliğinin en önemli sebeplerinden birinin gelir adaletsizliği olduğu belirtilen açıklamada, 4+4+4 eğitim sistemiyle eğitimin kesintili hale getirilmesinin de çocuk işçiliğin yaygınlaşmasında bir etken olduğu ifade edildi. İlkokuldan itibaren uzaktan ve açıktan devam eden eğitim süreçlerinin milyonlarca çocuğun okul ortamlarından uzaklaşmasına sebep olduğu belirtilen açıklamada, 'Milli Eğitim Bakanlığının yayımlamış olduğu 2018 yılı okullaşma oranlarını ilkokulda azaldığını gösteriyor. Bölgesel ve cinsiyete göre yapılan okullaşma analizlerinde ise kız çocuklarının ve yoksul aile çocuklarının giderek eğitim hayatından uzaklaştığını ortaya koymaktadır' denildi. Hükümetin açıkladığı İstihdama Teşvik Programları ile çocuk işçiliğin katlandığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: 'Türkiye'de örgün eğitimin bir parçası olan ve çocuklara meslek edindirmeyi amaçladığı söylenen, yeterli denetim ve kontrolden uzak halde sürdürülen çıraklık ve meslek lisesi öğrencilerinin tabi olduğu staj çalışmaları adeta çocukların kuralsız ve acımasız çalışma yaşamına alıştırılma ve sömürünün öğretilmesi işlevini görmeye evirilmiştir. 2017 yılından beri yürürlükte olan 'İstihdama Teşvik Programları' ile kuralsız ve denetimsiz çocuk işçiliği olarak yürütülen faaliyetler çıraklık ve meslek edinme adı altında meşrulaştırılmış ve 2015 yılında 260 bin olan çocuk (işçi) çırak sayısı teşviklerle birlikte 2017 yılında 1 milyon 170 bine çıkmıştır.' Açıklamada, kurum ve örgütlere çocuk işçiliğinin tümden ortadan kaldırılması konusunda samimi ve ısrarcı çalışmalar yapma, Türkiye'de çocukların insan haklarına saygı duyulmasını sağlama çağrısı yapıldı.

'2019'UN İLK 5 AYINDA 26 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ'

Öte yandan, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) yayımladığı raporla 2019'un ilk 5 ayında 26 çocuk işçinin iş cinayetleri sonucunda hayatını kaybettiğini kaydetti. Nüfusun yüzde 28'ini oluşturan çocukların, 2018 yılında işgücüne katılım oranının yüzde 21'e yükseldiği belirtilen raporda, 2018 yılının 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı' ilan edilmesine rağmen en çok çocuk işçi cinayetinin yaşandığı yıl olduğunun altı çizildi. Çocukların çoğunun tarım sektöründe ve tamamının kayıt dışı çalıştırıldığı ifade edilen raporda şöyle denildi: 'Sürekli adreslerinde kısa süreli kalan ve göçebe çalışma yaşamları olan mevsimlik tarım işçisi çocukların yarısından fazlası okula gidememekte ya da devam edememekte. Gezici mevsimlik tarım işçiliği ise tarım işçiliğinden de farklı olarak özellikle çocuk işçiler güneşe maruz kalma, böcek ısırması, tarım kimyasallarıyla temas etme gibi pek çok risk barındırmaktadır. Hizmetler sektöründe çalışan çocuklar genel olarak ayakkabı boyacılığı, seyyar satıcılık, araba camı silme, atık toplama gibi işlerde çalışırken, bu işler genel olarak kalabalık şehir merkezlerinde ve tehlikeli ortamlarıdır. Dengeli ve yeterli beslenmeyen, bir kısmı ise geceyi sokakta veya çöplüklerde geçiren çocukların çalışmaları haftanın 7 günü ve günlük 14 saate varan çalışma saati bulabilmektedir. Üst solunum yolu enfeksiyonları, kurşun ve cıva gibi maddelerin etkilerine maruz kalma ve parazit kapma, fiziksel şiddet ve cinsel taciz sokakta çalışan çocukların en sık maruz kaldığı risklerdir.' Raporda, sanayide çalışan çocukların ise uzun çalışma süreleri, tozlar, boya, vernik gibi kimyasallar, ağır yük taşıma, gürültülü ortamda çalışma, uzun süreli ayakta çalışma, tehlikeli donanım gibi birçok riske maruz kaldığı belirtilerek Suriyeli çocuk işçilerin ise yoğun olarak tekstil sektörü olmak üzere hizmet, sanayi, tarım, mevsimlik tarım işçiliği, inşaat işçiliği, çobanlık, garsonluk, tezgahtarlık gibi alanlarda çoğunlukla kaçak olarak çalıştırıldığı kaydedildi. Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye gelmesiyle birlikte çocuk işçilerin sayısında artış olduğu kaydedilen raporda, 'Mülteci çocuklar hem daha kötü koşullarda ve daha tehlikeli işlerde çalışmakta, hem de ayrımcılığa, saldırıya maruz kalmaktadır.' denildi. Bugün stajyer-kursiyer-çırak sayısının 1,5 milyona yaklaştığı, 4+4+4 eğitim sistemi ile çocukları işçileştirme üzerine bir politika kurulduğuna dikkat çekilen raporda 'mesleki eğitim' adı altında çocuk işçilik istatistiklerinin gizlendiğinin altı çizildi. Stajyer-çırak adı altında vasıfsız ve ucuz işgücü oluşturulduğuna dikkat çekilen raporda 'Çırak ve stajyer çocuklar, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinden uzak, sosyal güvenlik korumasından uzak bir biçimde çoğu zaman yetişkinlerle aynı iş yaptırılarak çalışmaya mecbur bırakılmaktadır' denildi.

'2018 YILINDA 67 ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ'

Öte yandan, Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, yayımladığı raporda, 2018 yılında Türkiye'de 67 çocuk işçinin iş kazasında öldüğünü açıkladı. Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) verilerinden de yararlanarak, 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü' öncesi rapor yayımladı. Raporda, geçen yıl Türkiye genelinde 67 çocuk işçinin iş kazalarında yaşamını yitirdiği belirtilerek, çocukların bedensel, duygusal, ticari ve emek olarak sömürülmesinin bir bütün olup, çocuk işçiliğinin tüm toplumun sorunu olduğu belirtildi. Raporda, ILO verilerine yer verilerek, dünya genelinde 213 milyon çocuğun çalıştığı, bunun 73 milyonunun ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırıldığı anlatıldı. Dünya genelinde iş kazalarında ölen çocuk sayısının her yıl 10-12 bin arası olduğu da raporda paylaşıldı. Dünyada her 10 çocuktan birinin işçi olarak çalıştığı, 75 milyon çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyen işlerde çalıştığı bildirilen raporda, çalışan çocuk işçilerin 95 milyonunun erkek, 64 milyonunun ise kız çocuğu olduğu belirtildi. Raporda ayrıca, çocuk işçilerin yüzde 72'sinin tarım, yüzde 16'sının hizmet sektörü, yüzde 12'sinin de sanayi sektöründe çalıştığı kaydedildi.

'ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİ ARAŞTIRILSIN'

CHP Milletvekili Süleyman Girgin, çocuk işçi ölümlerinin araştırılması için TBMM'ye araştırma önergesi teklifinde bulundu.12 Haziran'ın 35 TL yevmiye için elma bahçesine giderken yolda ölen 14 yaşındaki Veli Can Çelik ve onun gibi yaşamlarını yitiren onlarca çocuk işçiyi hatırlatması gerektiğini söyleyen Girgin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2018'i çocuk işçiliği ile mücadele yılı ilan ettiğini ancak buna karşın bu yılın ilk beş ayında en az 26 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini belirtti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi'nin çocuk işçi raporuna da değinen Girgin, bakanlığın çocuk işçiliğiyle mücadele programının yalnızca kağıt üstünde kaldığını söyledi. AKP iktidarında çocuk işçilerin maruz kaldığı iş kazalarının yüzde 2747 arttığını söyleyen CHP'li Girgin, 'Bu bir faciadır. Bunun sorumluluğu, vebali hepimizin üstündedir' dedi. Ekonomik kriz ve artan yoksulluktan en çok çocukların etkilendiğini de vurgulayan Girgin, 'Okula gitmesi gereken çocuklar çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Çocuk işçilerin yüzde 41,4'ü hane halkı gelirine katkıda bulunmak, yüzde 28,7'si hane halkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak amacıyla çalışmak zorunda kalmaktadır. Çocuk işçilerin yarısı ise çalışmak zorunda olduğu için okula devam edememektedir' dedi. İSİG Meclisinin çocuk işçiliğine ilişkin raporundan da kesitler sunan Girgin, çocuk işçiliği ve çocuk işçiliği nedeniyle yaşanan ölümler hakkında Anayasa'nın 98, içtüzüğün 104 ve 105. Maddeleri gereğince meclis araştırması açılmasını istedi.

Editör: Haber Merkezi