Ün, çiftçi borçlarının 1 trilyon lira eşiğini geçtiğini hatırlatarak “Geçen yıl Ağustos ayında 738 milyar lira olan tarım sektörünün kredi borcu, bir yılda yüzde 47 artarak 1 trilyon 83 milyar liraya ulaştı. Geçen yıl çiftçi aylık ortalama 19 milyar lira kredi kullanıyordu; şimdi bu rakam 27 milyar liraya çıktı. Bunun tek nedeni var: Çiftçi ürettiğinden para kazanamıyor. Her geçen ay daha fazla borçlanıyor ve bu borcu çeviremez hale geliyor” dedi.
“TAKİPTEKİ BORÇ YÜZDE 215 ARTTI, ÇİFTÇİ İCRADA”
Ün, çiftçinin borcunu ödeyemediğini ve her geçen gün daha fazla icra dosyasının açıldığını belirterek, “Geçen yıl Ağustos ayında 2,9 milyar lira olan takipteki borç, yüzde 215 artışla 9 milyar lirayı geçti. Çiftçinin takipteki borcu üç katın üzerine çıktı. Üretici borcunu ödeyebilmek için tarlasını, traktörünü, hayvanını, hatta evini satmak zorunda kalıyor. Kimisi ise icra yoluyla kaybediyor. Bu tablo, AKP’nin yanlış tarım politikalarının doğrudan sonucudur. Tarımı desteklemek yerine ithalatı teşvik eden bir anlayış yüzünden bugün çiftçinin kapısını icra memurları çalıyor” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİ BAŞINA BORÇ 250 KAT ARTTI”
Çiftçi başına düşen borç miktarının 2004’te 1.844 liradan 2025’te 471 bin liraya çıktığını belirten Ün, “Bu rakam tam 250 kat artış demek. Eğer AKP’nin tarım politikası gerçekten ‘milli’ bir politika olsaydı, bugün çiftçi borçlu değil, bankada mevduatı olan bir üretici olurdu. Hükûmet, kanunen çiftçiye 773 milyar lira destek vermek zorundayken sadece 168 milyar lira destek sağlıyor. Eğer çiftçi hak ettiği desteği alsaydı, üretim maliyetleri düşer, halk da ucuz gıdaya ulaşırdı. Ama iktidarın derdi bu değil. Onlar, çiftçi icralık olsun, üretim dursun, sonra ithalat yapılsın istiyor” sözleriyle dikkat çekti.
“TARIM ÜLKESİ İTHALATÇIYA DÖNÜŞTÜ”
Ün, Türkiye’nin tarım potansiyeline dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye bir tarım ülkesidir. Ancak AKP’nin ‘üretme, borçlan’ politikası, bizi kendi toprağında üretmeyen, dışa bağımlı bir ülke haline getirdi. Bugün çiftçi borç batağında, yarın bu gidişle topraklarımız da el değiştirecek. Eğer bu bozuk düzen değişmezse, yakın gelecekte yabancılar tarlalarımızı, bahçelerimizi satın alırsa kimse şaşırmasın. Bu ülkenin kurtuluşu, yeniden üretimle, çiftçiye sahip çıkmakla olur.”



