Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, dün Anneler Günü'nün kutlandığını hatırlatarak, anneleri bir kez daha tebrik etti.

Karşılık beklemeyen bir sevginin, uçsuz bucaksız bir muhabbetin, hiç bitmeyen bir fedakarlığın ve sonsuz bir şefkatin şahikası olan eli öpülesi tüm annelere hürmetlerini arz eden Erdoğan, başta merhum annesi olmak üzere ebediyete intikal eden tüm annelere rahmet diledi. Erdoğan, şehitlerin ve gazilerin gururlu, onurlu, şerefli annelerine sabır temennisinde bulundu.

Erdoğan, "Biz topraklarına 'Anadolu' diyen, 'analar yurdu' diyen, 'ana gibi yar olmadığına' inanan bir milletin mensuplarıyız. Aynı zamanda bizler, cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş bir inancın müntesipleriyiz. Tüm kalbimle söylemek isterim ki hayat mücadelesinde her daim en güçlü dayanağımız, en güvenilir sığınağımız olan muhterem annelerimizin haklarını ne yaparsak yapalım asla ödeyemeyiz. Gerek millet gerekse fert olarak, annelerimize ne kadar sahip çıkarsak, o kadar huzura ve felaha ereceğimizin bilinciyle çalışıyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 81 vilayetin tamamında 783 bin kilometrekarenin her karışında güvenliğin, adaletin, özgürlüklerin ve kalkınmanın egemen olduğu bir Türkiye'yi inşa etmek için gece gündüz demeden koşturduklarını söyledi.

"Biz, yolumuzu kesecekler, ayağımıza çelme takacaklar, hedeflerimizle aramıza girecekler diye yola çıkmaktan çekinen bir hükümet değiliz." diyen Erdoğan, tam aksine 23 yıldır hayalleri hedeflere, hedefleri de teker teker gerçeğe dönüştüren, vizyon ve irade sahibi bir kadro ve iktidar olduklarını vurguladı.

Millete söz verip de ulaşılan tüm hedefler gibi "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu da kuvveden fiile mutlaka çıkaracaklarının altını çizen Erdoğan, yaşanan onca acının ve sıkıntının ardından daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğin milleti beklediğine inandıklarını dile getirdi.

"Türkiye, 'kaotik iklimi' en iyi yöneten ülkelerden biridir"

Bölgede ve dünyada çok kritik gelişmelerin vuku bulduğu bir dönemde yapılan bir Kabine Toplantısı'nı tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, toplantıda güvenlikten dış politikaya, turizmden ekonomiye pek çok konuyu istişare ettiklerini, çevredeki krizlerin ülke ekonomisine, ticaretine, savunmasına ve güvenliğine olan etkilerini ele aldıklarını aktardı.

İnsanlığın, son yılların en sancılı günlerini yaşadığına işaret eden Erdoğan, hemen her gün ya yeni bir çatışmaya, savaşa ya da gerilime uyanıldığını söyledi.

Dünyanın bir yol ayrımında olduğunun her geçen gün daha net görüldüğünü belirten Erdoğan, İkinci Cihan Harbi sonrası tesis edilen küresel nizamın miadını doldururken, yerine neyin ikame edileceğinin halen gizemini koruduğunu dile getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Daha açık söylemek gerekirse, insanlık bir bilinmezlik girdabına doğru hızla sürükleniyor. Türkiye, büyük-küçük demeden herkesi etkileyen bu 'kaotik iklimi' en iyi yöneten ülkelerden biridir. Salgınla mücadelede ülkemize büyük avantaj sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 'belirsizlikler çağında' da Türkiye'ye asimetrik imkanlar kazandırmaktadır. Yönetimde istikrarın, idarede koordinasyonun, bürokraside etkin karar almanın, siyasette güvenin, hizmette başarının simgesi olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, her olağanüstü gelişmede rüştünü tekrar tekrar ispat etmektedir. Milletimizin takdir ve teveccühüyle hayata geçirilen yönetim değişikliğinin isabeti, günden güne daha iyi anlaşılmaktadır. Sadece son toplantımızdan bu yana yaşanan tüm hadiselere bakmak bile bu gerçekleri görmek için yeterlidir."

"Türkiye'nin pusulası aydınlık ve müreffeh ufukları gösteriyor"

Milletin de hakikati bizzat gördüğüne inandığını dile getiren Erdoğan, "Küresel siyaset ve ekonominin fırtınalı döneminde Türkiye'nin kaptan köşkü Allah'a binlerce kez hamdolsun ki liyakatli, tecrübeli ve dirayetli kadrolara emanettir, 86 milyonun istikbali güvende, emin ve ehil ellerdedir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın ve bölgemizin içinden geçtiği sancılı süreç sizleri asla tedirgin etmesin, asla endişelendirmesin. Bilhassa iş çevrelerimiz, yatırımcılarımız kesinlikle kaygıya kapılmasın. Türkiye'nin pusulası sadece aydınlık ve müreffeh ufukları gösteriyor. Küresel atmosfer ne kadar kaotik olursa olsun, Allah'ın yardımıyla, gemiyi güvenli limanlara mutlaka ulaştıracağız. Nasıl '2008 krizi ülkemizi teğet geçecek' dedik ve haklı çıktıysak, nasıl kumpastan teröre ve darbe girişimine pek çok musibetin üstesinden geldiysek, nasıl salgını tüm dünyanın gıpta ettiği bir başarıyla yönettiysek, nasıl ülkemizi, bölgemizdeki savaş ve çatışmalardan uzakta tuttuysak, nasıl milletimizin çıkarlarına zarar gelmesine izin vermediysek, inşallah bu muhataralı süreçten de hükümet olarak yine alnımızın akıyla, hatta daha da güçlenerek çıkmayı başaracağız. Ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz mirasla kadim devlet geleneğimizden, zengin medeniyetimizden aldığımız ilhamla her dakikası millete hizmetle geçen 23 yıllık tecrübenin rehberliğinde inşallah menzile varacağız."

"Daima barışın, istikrarın, diplomasinin ve diyaloğun tarafındayız"

Türkiye'nin gücünün, itibarının ve kriz çözme kapasitesinin giderek daha fazla kabul gördüğünü ifade eden Erdoğan, bu hakikate son günlerde bir kez daha tanıklık ettiklerini söyledi.

"Pakistan ile Hindistan arasında patlak veren gerilimin ateşkesle neticelendirilmesinden duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerek Cammu-Keşmir'deki menfur terör eyleminde, gerekse Pakistan'a yönelik füze saldırılarında çok net bir tutum sergiledik. Kardeş Pakistan halkına desteğimizi açıkça beyan ederken, çok tehlikeli boyutlara tırmanan tansiyonun düşürülmesi için de yoğun çaba harcadık. Pakistan Başbakanı, kardeşim Şahbaz Şerif ile yaptığımız telefon görüşmesi oldukça önemliydi. Pakistanlı kardeşlerimizi sabırlı, sağduyulu ve itidalli tutumları dolayısıyla bir kez daha tebrik ediyorum. Bundan sonraki aşamada da provokasyonlara gelinmemesi konusundaki dostane uyarımızı burada tekrarlıyorum. Ateşkesle sağlanan sükunet ortamının, başta su meselesi olmak üzere diğer tüm sorunların da çözümünü kolaylaştırmasını diliyorum."

"Dış politikada pozitif gündem oluşturma gayretlerimiz sürüyor"

Türkiye olarak bundan sonra da iyi ve kötü günlerinde kardeş Pakistan halkının yanında olmayı sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim bu tarz krizlerde duruşumuz bellidir. Biz, daima barışın, istikrarın, diplomasinin ve diyaloğun tarafındayız. Uluslararası ilişkilerde, kazancını başkasının kaybında ve mahvında gören anlayışı reddediyoruz. Az veya çok tüm tarafların bedel ödeyeceği sıcak çatışma yerine herkesin kazançlı çıkacağı bir rekabetin, en doğru yol olduğu inancındayız. Dış politikada kimseyi ayırmadan barışçı, uzlaşmacı, işbirliğine dayalı pozitif gündem oluşturma gayretlerimiz sürüyor. Geride bıraktığımız son iki hafta bu kapsamda oldukça yoğundu."

Kaynak: AA