X Sosyal medya hesabından videolu bir değerlendirme yapan Bülbül, “Ülkemizin içine sürüklendiği hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon en çok çocuklarımızı etkiliyor. Son verilere göre ülkemizde yaklaşık 22 milyon çocuk var. Çocuklar, yeterli beslenemedikleri için gelişim geriliği ve çeşitli sağlık sorunları ile mücadele ediyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıkladığı 2025 yılı verilerine göre 14 milyon 148 bin 740 kişi sosyal yardımlarla ayakta kalıyor” ifadelerini kullandı.

“Sosyal ve Ekonomik Destek” kapsamında desteklenen çocuk sayısı 2014 yılında 60 bin iken, 2024 yılı sonu itibarıyla 170 bine yükseldiğini kaydeden Bülbül, “Yaklaşık yüzde 300’lük bir artıştan söz ediyoruz TÜİK’in 2024 yılında açıkladığı verilere göre 10 çocuktan 4’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında. Yaklaşık her 10 aileden 1’i çocuklarına yeni giysi alamıyor. Her 10 aileden 1’i, çocuklarına gün içinde taze meyve ve sebze sağlayamıyor” değerlendirmesi yaptı.

6,5 milyon çocuk şiddetli yoksulluk içinde

OECD verilerine göre, Türkiye’de 6.5 milyon çocuğun şiddetli yoksulluk içerisinde olduğunu dile getiren Süleyman Bülbül, “Her beş çocuktan birisi gıdaya erişemiyor, her dört çocuktan birisi okula aç gidiyor. OECD ülkeleri arasında en yüksek gıda enflasyonuna sahip ülke Türkiye! 23 yılda geldiğimiz nokta. Yoksullaşan Türkiye, yoksullaşan halk. AKP yandaş şirketlerin cebini doldururken çocuklarımız açlıkla sınanıyor” eleştirisinde bulundu. Bülbül şöyle devam etti:

“MEB bir öğün yemek ve sabun dahi veremiyor”

“Sınıfsal eşitsizliğin ve hayat pahalılığının etkisiyle olan dar gelirli ailelerin çocuklarına oluyor. Tarikatlara derya deniz kaynak akıtan Milli Eğitim Bakanlığı, okullarda çocuklara bir öğün ücretsiz yemek dahi veremiyor, sabun dahi veremiyor. Çocuk yoksulluğu bir halk sağlığı sorunudur. Derhal önlem alınmalı ve çocuk yoksulluğunu ortadan kaldıracak politikalar üretilmeli, kamu kaynakları yandaşlara değil geleceğimiz olan çocuklara harcanmalıdır.”

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU