CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde "Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kapsayıcı diyalog" başlıklı oturumda konuştu.
Bankoğlu, AKPM'deki "Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kapsayıcı diyalog" başlıklı oturumda Türkiye'deki demokrasi durumunu ele aldı. Stefan Schennach'in açılış konuşmasıyla başlayan oturum, 19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla yaşanan gelişmeleri masaya yatırdı. AKPM'deki Türkiye oturumuna AKP milletvekilleri ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcıları Namık Tan, Gökçe Gökçen ve İstanbul Milletvekili Yunus Emre de katıldılar.
"SEÇİMLER VAR AMA HALK İRADESİ YOK"
Oturumda söz alan Bankoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Bugün Türkiye'de demokrasi, sadece bir kelimeden ibaret durumda. Seçimler var ama halk iradesi yok. Mahkemeler var ama adalet yok. Parlamento var ama halkın sesi çok az duyuluyor. Çünkü hukukun üstünlüğü olmadan seçimler, boş bir ritüel haline geliyor ve demokrasi kağıt üzerinde bir illüzyon olarak kalıyor. Biz bunu yıllardır yaşıyoruz, görüyoruz. Milyonlarca oy ile seçilmiş belediye başkanları, hukuka aykırı bir şekilde görevlerinden alınmış ve yerine hükümetin atadığı kayyumlar getirilmiştir. Başkanlarımızın bir kısmı hapse atıldılar. Halkın iradesi parmaklıklar arkasına kapatıldı.
15,5 milyon vatandaşın desteklediği Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu, şu anda sahte davalar, siyasi yasaklar ve hapis tehditleriyle karşı karşıya. Üniversite diploması dahi iptal edilmiş, avukatları tutuklanmış ve itibarı ayaklar altına alınmak isteniyor. Sadece İmamoğlu değil, Cumhuriyet Halk Partisi'nden 16 belediye başkanı hapiste kalmaya devam ediyor. Bu, yaklaşık 7 milyon vatandaşın sesinin susturulduğu anlamına geliyor. Neden? Çünkü değişimden ve halkın özgürlük talebinden korkuyorlar.
Demokrasi sadece sandıkta ölçülmez; özgür medya, bağımsız yargı ve eşit vatandaşlık da demokrasinin olmazsa olmazıdır. Oysa bugün Türkiye'de gazeteciler haber yaptıkları için hapse atılıyor. Öğrenciler barışçıl protestolar nedeniyle şiddete maruz kalıyor. Yargı ise hukukun merkezi olmaktan çıkıp siyasi bir silaha dönüştü. Demokrasimiz işte bu yüzden can çekişiyor. Tarih bize bir gerçeği öğretmiştir: Hiçbir güç, halkın özgürlük talebinden daha güçlü değildir. İmamoğlu'nu susturamayacaklar. Seçilmiş belediye başkanlarımızı susturamayacaklar çünkü bu mücadele tek bir kişiye ait değil, hepimize ait. Biz haklıyız. Biz çoğunluğuz ve sessiz kalmadığımız sürece, bu ülkenin geleceği çalınamayacağını çok iyi biliyoruz."