Yangın, deprem, sel, heyelan gibi afetlere müdahale eden itfaiye ekipleri, kimi zaman bir ağaçta mahsur kalan kediyi kurtarırken, kimi zaman da insanların yaşam alanlarına giren yılanları yakalamak için çalıştı.

Ekipler, yılın ilk 4 ayında 1058 kedi, 100 köpek, 185 kuş, 16 yılan ve farklı türlerdeki 29 hayvanın imdadına yetişti.

Şehir hayatında az rastlanır kirpi, baykuş, leylek, yılan, şahin, ve sansar gibi hayvanları sağlıklı şekilde kurtaran ekipler, kurtarma operasyonlarını "yangına müdahaleden farksız" bir şekilde titizlikle gerçekleştirdi.

"YAŞAM ALANLARINA BIRAKIYORUZ"

ABB İtfaiye Dairesi Başkanlığı AR-GE ve Halkla İlişkiler Amiri Fatih Güler, AA muhabirine, Ankara itfaiyesinin, tehlikeye düşen her canlının yardımına koşma bilinciyle, 7 gün 24 saat mesai mefhumu gözetmeksizin görev yaptığını belirtti.

Güler, "Bir insanın hayatı bizim için ne kadar kıymetliyse, can dostlarımız, hayvanlarımızın canını kurtarmak, onlara yardımcı olmak bizim için çok önemli." ifadesini kullandı.

Tehlikeye düşmüş her canlıyı kurtarmak için ellerinden gelen her fedakarlığı yaptıklarını dile getiren Güler, şöyle devam etti:

"2025 yılının ilk 4 ayında 1058 kedi, 100 köpek, 185 kuş, 16 yılan ve 29 da çeşitli türden endemik hayvanları kurtarmış bulunmaktayız. Endemik hayvanlardan baykuş, yarasa, sansar, kaplumbağa gibi hayvanlarımızın da kurtarılmasını sağladık. En çok kedi kurtarıyoruz. Çünkü kediler daha çok hareketli oldukları için ağaçlara tırmanıyorlar, bir yerden geçerken sıkışıyorlar. Mahsur kaldıkları yerlerden onları kurtarıp tekrar doğal yaşam alanlarına bırakıyoruz. Doğal yaşam alanlarına geri dönüyorlar. Apartmanların arasında, evlerin bahçelerinde yaşıyorlar, buradan çıkıp ağaca tırmanıyorlar. Bir köpek kovalaması sonucunda ağaçta belki bir gün boyunca aşağı inmeye de cesaret edemiyorlar. Biz merdiven ekipmanlarımızla onları bulundukları yerden kurtarıyoruz."

Güler, anız yakılmasının hayvanlara ve ekosisteme zarar verdiğine dikkati çekerek, "Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde anız yakılıyor. Ancak orada yanan sadece otlar değil; bazıları endemik olan yararlı hayvan türleri de zarar görüyor. Bu canlıların yok olması, ekolojik döngünün bozulmasına neden oluyor. Bu nedenle anız yakmamalıyız. Hayvanlar da bizim gibi bu dünyayı paylaşıyor ve onların yaşam alanlarına müdahale etmememiz gerekiyor." diye konuştu.

"KIRSAL ALANDA ARABA UZUN SÜRE DURDUYSA KONTROL EDELİM"

Araçlarda hayvan sıkışmasına yönelik de konuşan Fatih Güler, şöyle devam etti:

"Özellikle kedilerin araçlarda sıkışması, motor kısmında mahsur kalması sık karşılaşılan durumlardan. Kış aylarında yavru kediler sıcaklık nedeniyle motor kısmına yöneliyor ve burada ısınmaya çalışıyor. Bu nedenle, araca binmeden önce kaputa ve tampona vurmak önemli. Mümkünse telefondan bir kedi sesi açmak da işe yarayabilir, çünkü yavru kedi bu sese yanıt verebilir. Sesi duyan vatandaşların aracı çalıştırmadan 112'yi arayıp itfaiyeden yardım istemesi gerekiyor. Ekipler, olay yerine giderek yavru kediyi sağ salim çıkaracaktır. Aksi halde hem can kaybı yaşanabilir hem de araçta ciddi maddi hasar oluşabilir.

Yaz aylarında ise araç içine veya karoser kısmına yılanların girmesi sık görülen bir durum. Piknik ya da kırsal alana gidildiğinde, araç uzun süre park halinde kaldıysa binmeden önce aracın üzeri, lastik araları, iç kısmı ve kaput gözle kontrol edilmeli. Eğer yılan fark edilirse, yine 112 aranarak itfaiyeden yardım istenebilir."

Fatih Güler, balkonlara asılan filelerin güvercinlere zarar verdiğini belirterek, "Güvercin içeriye girmeye çalışıyor, fileyi göremiyor. Orası açık zannettiği için filenin içinden geçmek istiyor. Geçemediği için ayağı ya da boynu takılıyor. Vatandaş evde değilse ya da şehir dışındaysa, güvercin günlerce bacağından asılı şekilde kalabiliyor. Sonuçta ya ayağı kopuyor ya da kanadı kırık şekilde günlerce sallanıyor." dedi.

Güler, bu tür ihbarlarda otomatik merdiven aracı ve polis eşliğinde olay yerine gittiklerini, polis nezaretinde balkona girerek kuşu kurtardıklarını kaydetti.

Kaynak: AA