Gerekçede; Avşar, emeğin karşılığının Anayasa ile güvence altına alınmasına rağmen çalışanların yarısından fazlasının asgari ücretli olduğu ve açlık, yoksulluk ve enflasyon sarmalına girdiğini; asgari ücretin, beş aylık süreçte bile açlık sınırı karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybettiğini belirtti. Avşar, Anayasal bir hak olan asgari yaşam standartlarının koruması, emek istismarının ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin önüne geçilmesi ve insan onuruna yakışır çalışma şartlarının oluşturulması gerektiğini ifade etti. Avşar, bu teklifle; ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirlenmesi yerine en geç altı ayda bir belirlenmesini amaçladıklarını belirtti.

“ASGARİ YAŞAM STANDARTLARINI KORUMALI”

Avşar, asgari ücret, işçilerin asgari yaşam standartlarını korumalarını sağlamak, adil ücret dağılımını teşvik etmek ve çalışma koşullarını iyileştirmek amacıyla oluşturulmuş bir düzenleme olduğunu, bir işçinin bir ay boyunca tam zamanlı çalışması karşılığında alabileceği en düşük ücret miktarını ifade ettiğini ve bu miktarın düzenli aralıklarla güncellendiğini belirtti.

Asgari ücretin belirlenmesinde yaşam maliyeti, enflasyon oranları ve ekonomik koşullar gibi faktörler dikkate alındığını belirten Avşar, asgari ücretin, ücretin en alt sınırına yapılan bir kamu müdahalesi olduğunu, emek istismarını ve haksız rekabeti önlemek ve gelir dağılımında adaleti sağlamak, refahın herkes için adil ve hakkaniyetli bir şekilde paylaşılmasını ve istihdamda asgari bir geçim ücretinin belirlenmesi ve yoksulluğun üstesinden gelinmesini amaçladığını belirtti. Avşar “Asgari ücret sistemleri, istihdam ve çalışma koşullarını belirlemek için kullanılan toplu pazarlık da dahil olmak üzere diğer sosyal ve istihdam politikalarını tamamlayacak ve güçlendirecek şekilde tanımlanmalı ve tasarlanmalıdır” dedi.

“ÇALIŞANLAR AÇLIK, YOKSULLUK VE ENFLASYON SARMALINDA”

Avşar, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2025 Ocak ayında 15 milyon 407 bin 625 kişi olduğunu ve ülkemizde bu sayının yarısından fazlasını oluşturan asgari ücret miktarının ise 22 bin 164 TL olduğunu belirtti. Açlık, yoksulluk ve enflasyon verilerine değinen Avşar, TÜRK-İŞ Mayıs Ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 25 bin 92 TL iken gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 81 bin 733 TL olduğunu belirtti.

Avşar, enflasyonun ise TÜİK verilerine göre Mayıs Ayında yıllık yüzde 35,41 olarak, aylık ise yüzde 1,53 olarak açıklandığını ve en yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun yıllık değişimlerinin ise; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 32,87 artış, ulaştırmada yüzde 24,59 artış ve konutta yüzde 67,43 artış olarak gerçekleştiğini ifade etti.

ASGARİ ÜCRET 5 AYDA YÜZDE 20 DEĞER KAYBETTİ

Ülkemizde kitlelerin geçim ekonomisini gösteren asgari ücret ile açlık, yoksulluk sınırı ve enflasyon verileri karşılaştırıldığında; asgari ücretin, açlık sınırının altında kaldığı, yoksulluk sınırının yaklaşık dörtte birine denk geldiği ve enflasyona karşı ezildiği görüldüğünü ifade eden Avşar, asgari ücretin, açıklandığı tarihten bu yana geçen beş aylık süreçte açlık sınırının karşısında yaklaşık yüzde 20 değer kaybettiğini belirtti. Avşar, bu alım gücünün düşüşü karşısında her geçen gün daha az gıda, daha az ilaç ve daha az yaşam satın alınabildiğini; tahmini istatistiki veriler, konulan göstergeler ve enflasyon beklentilerinin gerçekleşmesi durumunda dahi yıl sonuna kadar asgari ücretin açlık sınırının yaklaşık 8 bin TL altında kalacağını belirtti. Avşar, “Bu çerçevede yılın ilk 5 ayının sonunda asgari ücretin, yaklaşık 3 bin TL açlık sınırının altında kaldığı ve bu ücret tarifesinin kapsamına çalışanların yarısının girdiği dikkate alınarak asgari ücret güncellemesi gerekmektedir” dedi.

“ASGARİ ÜCRET HER 6 AYDA BİR BELİRLENSİN”

Avşar verdikleri kanun teklifinin amacını şu şekilde açıkladı:

“Bu teklifle, iş sözleşmesi ile çalışan ve İş Kanunu kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirlemesi yerine en geç altı ayda bir belirlenmesi amaçlanmaktadır.”

Muhabir: Hatice GÜREL