İzmir iş dünyası temsilcileri ve şirketin paydaşlarının hazır bulunduğu açılış töreninde konuşan Böllhoff Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Michael Böllhoff, 25 ülkede 14 üretim tesisi ile faaliyetlerini sürdüren şirketin 15’inci tesisini Türkiye’de devreye almaktan duydukları mutluluğu dile getirdi.

“AMACIMIZ İYİ BİR İŞVEREN OLMAK”

Böllhoff ailesinin şirketteki dördüncü kuşak temsilcisi olduğunu anımsatan Michael Böllhoff, Türkiye’deki yerel ekosistemle birlikte bölgesel tedarik zincirleri geliştirmeyi hedeflediklerini belirterek, “Sadece makinelere ve binalara değil, insanlara, bilgiye ve geleceğe de yatırım yapıyoruz. Meslek okulları ve üniversitelerle iş birliği yaparak, eğitim ve sürekli gelişim yoluyla değer yaratmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir başarının ancak ortaklıkla mümkün olduğunu biliyoruz. Bu nedenle yerel kurumlarla ve komşularımızla yakın diyalog arayışındayız. Amacımız iyi bir işveren, adil bir iş ortağı ve topluma saygılı bir üye olmaktır” dedi.

“AVRUPA PAZARI İÇİN DAHA HIZLI BİR ROTA”

Türkiye’deki şirket kuruluşu 20 yıl öncesine dayanan şirketin, 2023 yılında aldığı yatırım kararını İZBAŞ’ta hayata geçirdiğini kaydeden Böllhoff, fabrikada yapılacak üretimin Avrupa ve Türkiye pazarları için daha hızlı ve kısa teslimat rotaları sağlayacağına dikkat çekti. Michael Böllhoff, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Her başarılı fabrikanın arkasında mühendisler, teknisyenler, lojistikçiler, satın almacılar, kalite ve üretim ekiplerimiz bulunur. Kültürlerarası ekibimizin izin alma ve inşaattan devreye almaya kadar bu kadar kısa sürede inşa ettiği sonuçlarla gurur duyuyorum. Bu başarı, ortak hedefimizi yansıtıyor; kalite sunmak, sorumluluk almak ve uzun vadeli düşünmek… Bu hedefler; büyükbabamın şirketimizin ilk günlerinden beri ortaya koyduğu ve Böllhoff'ta yaşanıp gelişen cesaret, adalet ve güven gibi kültürel unsurlarımız sayesinde mümkün oluyor.”

“YATIRIMCI KİMLİĞİ İLE TÜRKİYE’YE KAZANDIRDIK”

İZBAŞ İzmir Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sevimli, Böllhoff’u yatırımcı kimliği ile Türkiye’ye kazandırmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Türkiye’nin 270 milyar doları aşan ihracatında imalat sanayisi ürünlerinin payının yüzde 95 seviyesinde olduğunu anımsatan Sevimli, bu yılın ilk sekiz aylık döneminde serbest bölgelerden 8.2 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini vurguladı. Türkiye’de konuşlu 19 serbest bölgede 2 bin firmanın faaliyette olduğu bilgisini veren Sevimli, firma başına yapılan 4.1 milyon dolar ihracatın ulusal ortalamanın 4 katı fazla ihracat geliri sağladığının altını çizdi.

28 YILLIK SERBEST BÖLGE TECRÜBESİ

Sanayi üretiminde 41 yıllık, serbest bölge işletmeciliğinde 28 ise yıllık tecrübeye sahip olan İZBAŞ’ın ticaret hacminde ve ihracatındaki başarımızı sürdürülebilir kılmak adına stratejik adımlar attıklarına işaret eden Eyüp Sevimli, şu değerlendirmeyi yaptı:

“İhracata odaklanan ve katma değeri yüksek üretim yapan şirketlerin yatırım odağında yer alıyoruz. İzmir kent merkezine; demiryolu, karayolu, otoyol ve limanlara ulaşım, nitelikli işgücüne erişim kolaylığımız yatırımcılarımız için de tercih sebebi olmamız sonucunu doğuruyor. Bugün itibarıyla yüzde 90’ın üzerinde doluluğa ulaşan bölgemizin daha fazla yatırımcıya ev sahipliği yapabilmesini çok önemsiyoruz. Bu amaçla sınır komşumuz olan ve yatırım tahsis alanımızı yüzde 10 oranında büyütecek 153 bin metrekare büyüklüğündeki arazimizi geçen yıl satın aldık.

Bu arazimizin resmi olarak serbest bölge statüsü kazandırılması çalışmaları sürüyor. Resmi onaylarımızın ardından, mevcut altyapımızı süratle genişleme sahamıza entegre ederek yeni yatırımcılarımıza tahsis eder noktaya geleceğiz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetimizin en önemli sanayi eserlerinden Nazilli Basma Fabrikası’nın açılışını 1937 yılında bizzat yapmıştı. Atatürk; elektrik şalterleri kaldırıldığında çalışmaya başlayan pamuk makinelerinin sesini duyunca, ‘İşte bu makinelerin musikîsidir’ demişti. Fabrikalar, sadece betondan, çelikten ve içinde çalışan makinelerden ibaret değildir. Buralarda yapılan üretim, tek tek notaların bir müzik eserini oluşturması gibidir. Böllhoff fabrikası ile birlikte; hepimizin öğreneceği, hepimizin işini daha iyi yapacağı, hepimizin kazanacağı ve ülkelerimize değer yaratacağı bir sürecin de ilk adımlarını atmış bulunuyoruz. Bir makine mühendisi olarak, burada çalışan makinelerin güzel bir müzik eseri oluşturması benim de en önemli dileğim.”

Muhabir: Cemil Cahit Saraçoğlu