Türkiye, 17 Ağustos 1999 gecesi saat 03.02’de yaşanan ve resmi verilere göre 17 binden fazla vatandaşın hayatını kaybettiği, on binlercesinin yaralandığı Marmara Depremi’ni unutmadı. Büyük yıkımların yaşandığı ve toplumsal hafızada derin izler bırakan felaketin üzerinden 26 yıl geçti. Depremin yıl dönümünde AKUT Vakfı, afet bilincinin önemine yeniden dikkat çekti ve deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında atılması gereken hayati adımları hatırlattı.
TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ: DEPREM
AKUT Vakfı, Türkiye’nin dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde bulunduğunu hatırlatarak, son 26 yılda yaşanan irili ufaklı sarsıntıların bu gerçeği sürekli olarak hatırlattığını vurguladı. Özellikle 1999 Marmara Depremi’nin, hazırlıksızlığın bedelinin ne kadar ağır olabileceğini gözler önüne serdiğini ifade eden vakıf yetkilileri, “O günden bu yana biliyoruz ki, bilinçli hazırlık binlerce hayat kurtarabilir” mesajını paylaştı. Deprem öncesinde yapılacak hazırlıkların olası can kayıplarını ve yaralanmaları en aza indireceğine dikkat çeken AKUT Vakfı, vatandaşlara şu önerilerde bulundu: Aile bireyleriyle acil durum toplanma noktaları önceden belirlenmeli. Ev ve iş yerlerindeki eşyalar uygun malzemelerle sabitlenmeli. Her birey için içinde su, yiyecek, ilk yardım seti, el feneri ve önemli belgelerin kopyaları bulunan acil durum çantası hazırlanmalı. Araçlarda her zaman en az yarım depo yakıt bulundurulmalı. Aile dışında, şehir dışında bir irtibat kişisi belirlenmeli. Yerel acil durum numaraları öğrenilmeli. İletişim kesintilerine karşı telsiz veya uydu telefonu gibi alternatif araçlar edinilmeli.
“DEPREM SIRASINDA PANİK DEĞİL, DOĞRU HAREKET”
Deprem anında en önemli hususun soğukkanlılık ve doğru davranış olduğunu vurgulayan AKUT Vakfı, şu bilgileri aktardı: Sarsıntı sırasında evde veya iş yerinde bulunan kişiler hemen Çök–Kapan–Tutun pozisyonunu almalı. Açık alandaysanız binalardan, elektrik direklerinden ve ağaçlardan uzak durulmalı. Asansör ve merdivenler kesinlikle kullanılmamalı. Pencerelerden ve devrilebilecek eşyalardan uzaklaşılmalı. Araç içinde olanlar köprü, tünel ve üst geçitlerden uzak bir noktada güvenli şekilde beklemeli. Koşmaya çalışmak yerine bulunduğunuz yerde güvenli pozisyon almak hayat kurtarır. Depremden sonra en kritik adımın güvenliği sağlamak ve çevreyle dayanışma olduğunu belirten AKUT Vakfı, şu hatırlatmaları yaptı: Öncelikle kendi güvenliğinizi sağlayın, ardından yardıma ihtiyacı olanlara destek olun. Gaz, su vanaları ve elektrik şalterleri kapatılmalı, yangın riskine karşı dikkatli olunmalı. Artçı sarsıntılara hazırlıklı olunmalı. Aile bireyleri, önceden belirlenmiş şehir dışındaki irtibat kişisi aracılığıyla durumlarını bildirmeli. Yetkililerin yönlendirmelerine mutlaka uyulmalı, toplanma alanlarına gidilmeli. Sosyal medyada paylaşılacak bilgilerin doğruluğu teyit edilmeli. Tahliye sonrası binalara yetkililer izin vermeden kesinlikle girilmemeli.
“HAZIRLIK, TOPLUMSAL SORUMLULUKTUR”
AKUT Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nasuh Mahruki, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Depremler, ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeği. Afetlere hazırlıklı olmak yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk. Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında doğru adımları bilmek ve uygulamak, binlerce hayatı kurtarabilir. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde kaybettiğimiz binlerce vatandaşımızı saygı ve rahmetle anıyoruz. O acı deneyim bize gösterdi ki; hazırlık, doğru müdahale ve toplumsal dayanışma, gelecekte benzer acıların yaşanmasını önlemenin tek yoludur. AKUT VAKFI olarak amacımız, herkesin bu bilinci kazanması ve güvenli bir gelecek için dayanışma içinde olmasıdır.”