Su yönetiminde öncü kuruluşlardan olan, Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED) tarafından da ödüllendirilen ALTER’in Yönetici Ortağı Dide Özdikmen, firma olarak gerçekleştirdikleri çalışmaları ve hedeflerini anlattı. Küresel ısınma ve su sorunu konularına da değinen Özdikmen, yapılması gerekenleri paylaştı. Özdikmen, “Küresel ısınmanın bir sonucu olarak yaşanan küresel su sorunu tüm dünyayı su yönetimi konusunda harekete geçirerek önlem seferberliğine iterken, Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde bu alanda başarılı çalışmalara imza atmaya özen gösteriyoruz” dedi. Türkiye’nin toplam kullanılabilir yerüstü ve yeraltı su potansiyelinin 112 milyar metreküp olduğunu belirten Özdikmen, “Kişi başına düşen su potansiyeli yaklaşık yılda kişi başına bin 500 metreküp olduğu dikkate alındığında, ülkemizin ‘su stresi’ içinde olduğu ve giderek ‘su fakiri’ olmaya doğru yaklaştığı sonucu ortaya çıkıyor. Bu durum, su kaynaklarının kalitesinin yanı sıra miktar açısından da çok dikkatli yönetilmesini gerekli kılıyor. Gelir getirmeyen suyun azaltılması elzem olup, suyu bilinçli yönetmek zorundayız” ifadelerini kullandı.

·       Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1982 yılında Kopenhag’da doğdum. Danimarka Teknik Üniversitesi'nde İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde lisans ve yüksek lisansımı tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi'nde MBA yaptım. Şimdi Yöneticisi olduğum,  babam Atilla Özdikmen tarafından kurulmuş, Alter Uluslararası Mühendislik ve MüşavirlikA.Ş. firmasında 2007’den itibaren farklı görevlerde çalışmaya başladım. Aynı zamanda enerji yatırımları yapan Yenertek firmasının da Yönetim Kurulu Üyesiyim. Yurt içinde ve yurt dışında farklı mühendislik ve müşavirlik birliklerinde üyeliklerim bulunuyor.

·       Firmanız Alter'den bahseder misiniz?

Alter olarak yurt içi ve yurtdışında 50 yıla yakındır mühendislik ve müşavirlik hizmeti sunuyoruz. Merkezi Ankara'da olan firmamızın, yurtiçinde İstanbul, Adana, İzmir, Muğla ve Eskişehir, yurtdışında da Ukrayna, Bosna Hersek, Özbekistan, Azerbaycan ve Pakistan'da şubeleri var. Ayrıca Kazakistan, Dubai ve Afrika pazarına açılmayı hedefliyoruz. 500 adedin üzerinde iş bitirmemiz ve sürekli istihdam ettiğimiz 300’den fazla çalışanımız ile sektörde önde gelen firmalardanız. Biz su ve toprak kaynakları yönetimi, gelir getirmeyen suyun azaltılması, baraj, kentsel altyapı tesisleri, arıtma tesisleri, taşkın, ulaşım, yenilenebilir enerji, doğal afet risklerinin azaltılması, güçlendirme projeleri ve bina konularında; başlangıç aşamasından tamamlanma aşamasına kadar geçen tüm süreçte planlama, tasarım, inşaat kontrollüğü dahil tüm aşamalarda, yerel kurumlara, uluslararası finansman kuruluşlarına ve özel yatırımcılara teknik müşavirlik hizmeti ve proje yönetimi hizmeti sunuyoruz. Türkiye’de ve komşu ülkelerde tamamladığımız 550’den fazla proje ile kendi sektörümüzde lider firmalar arasındaki yerimizi aldık.

·       Su Yönetimi Ödülleri çerçevesinde “Yılın Müşaviri” seçildiniz. Bu süreçten bahseder misiniz?

Dünyada yaşam açısından stratejik önem kazanan “su yönetimi” konusunda tüm ülkeler bu alanda çalışan, projeler üreten mühendislik ve müşavirlik kuruluşlarını teşvik ediyor, ödüllendiriyor. Türkiye’de de Altyapı ve Kazısız Teknolojiler Derneği (AKATED), 2014 yılından beri sürdürdüğü “Su Kayıp ve Kaçakları Forumu ve Sergisi” etkinliğini iki yıldır ödüllerle taçlandırıyor. Etkinlik kapsamında 6 dalda ödül veriliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde, İLBANK ve World WaterCouncil desteğiyle AKATED tarafından düzenlenen 6’ncı Su Kayıp ve Kaçakları Forumu ve Sergisi geçtiğimiz günlerde İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. 2’nci Su Yönetimi ödülleri çerçevesinde ALTER olarak “Gaziantep İçmesuyu Şebekesinin Haritalanması ve Hidrolik Modelin Oluşturulması Danışmanlık İşi” ile “Müşavir” kategorisinde verilen ödülün sahibi olduk.

“ÇALIŞMALARIMIZI ÖDÜLE LAYIK STANDARTLARDA SÜRDÜRECEĞİZ”

·       Sizi ödüle götüren çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Küresel ısınmanın bir sonucu olarak yaşanan “küresel su sorunu” tüm dünyayı “su yönetimi” konusunda harekete geçirerek önlem seferberliğine iterken, Türkiye’de ve dünyanın farklı ülkelerinde bu alanda başarılı çalışmalara imza atmaya özen gösteriyoruz. 50 yıla yaklaşan tecrübesi ile 1994’de ilk kez Bursa İçme suyu projesiyle içme suyu temin ve dağıtım sistemlerinin dinamik simülasyonlu modellemeler ve ölçülebilir alt bölgeler oluşturulmasıyla kayıp ve kaçak kontrolünde çok başarılı sonuçlar alınabileceğini gören firmamız, daha sonra da çalıştığımız Kayseri, Sivas, Muğla, Bodrum, Eskişehir, Trabzon, Erdemli vb. örneklerle yurtiçinde olumlu sonuçlar almıştı. Yurtdışında da aynı hizmetlerde yer almaya başladık. Gaziantep İçme Suyu Şebekesinin Haritalanması ve Hidrolik Modelin Oluşturulması Danışmanlık İşi ile de 2’nci Su Yönetim Ödüllerinde “Müşavir” olarak ödüle layık görülmemiz, ALTER’e, ülke ve dünya için stratejik önemdeki bu alanda yürüteceği çalışmalarda başarı çıtasını yükseltme yönünde önemli bir motivasyon oldu. Uluslararası alanda hizmet veren bir mühendislik ve müşavirlik firması olarak, dünya ile entegre olmuş mühendislik bilgi ve tasarımlarımızı Türkiye ile birlikte dünyanın farklı bölgeleri ve insanlığın yararına sunmaya devam ederek, çalışmalarımızı ödüle layık standartlarda gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz.

“ENTEGRE ÇÖZÜMLER ŞART”

·       Su yönetimi konusunda neler söylemek istersiniz?

Türkiye’nin toplam kullanılabilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli 112 milyar metreküp. Kişi başına düşen su potansiyelinin yılda yaklaşık bin 500 metreküp olduğu dikkate alındığında, ülkemizin “su stresi” içinde olduğu ve giderek “su fakiri” olmaya doğru yaklaştığı sonucu ortaya çıkıyor. Bu durum, su kaynaklarının kalitesinin yanı sıra miktar açısından da çok dikkatli yönetilmesini gerekli kılıyor. Gelir getirmeyen suyun azaltılması elzem olup, suyu bilinçli yönetmek zorundayız. İdarelerde suyun düzgün yönetilmesi için entegre çözümler şart. Biz Alter olarak entegre çözümler üretiyoruz. Su idareleri ve belediyeler öncellikle su temin sistemi ve dağıtım şebekesinin envanterlerini çıkartmalı. Bunun için boru ve armatürlerin yerinde tespiti ve sayısallaştırılarak altlık harita ve imar planına işlenmesi, sonrasında CBS ortamına aktarılması gerekli. Daha sonra doğru tespit edilmiş verilerle CBS ortamında sistemin hidrolik modeli kurularak farklı senaryolar için mevcut sistem test edilmeli ve sistemin zayıf yönleri tespit edilmeli. Hidrolik model sonuçlarından da yararlanılarak basınç zonları belirlenmeli ve toplu ölçümler yapılmalı. Gelir getirmeyen suyun azaltılmasına yönelik olarak ölçümlenebilir alt bölgeler oluşturulmalı. Bu çalışmalarla eş zamanlı olarak seçilecek en az 2 adet pilot alt bölgede kayıp ve kaçak arama çalışmaları yapılmalı. Bu işlemlerden sonra basınç zonları belirlenmiş, ölçümlenebilir alt bölgeleri tespit edilmiş sistemin kalibrasyonlu hidrolik modeli işletilerek çıkan sonuçlara göre öncellikli olarak yapılması gereken boru değişim-yenileme projeleri hazırlanmalı ve ilk yatırım maliyetleri belirlenmeli. Üretilen, iletilen, depolanan ve dağıtılan suyun ölçümlenebilir alt bölge girişleri de dahil kayıtları SCADA sistemine aktarılmalı.

Engelli vatandaşların el emeği ürünleri görücüye çıktı Engelli vatandaşların el emeği ürünleri görücüye çıktı

“1 MİLYAR İNSAN İÇME SUYUNDAN YOKSUN YAŞIYOR”

·       Küresel ısınma ve su sorunu günümüzün en önemli konularından… Küresel su sorunu ne seviyede?

Yoğun kentleşme, aşırı nüfus artışı ve artan gıda talebi nedeniyle suya her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyulmakta, su kaynaklarının korunması ve optimum kullanımı da bu doğrultuda büyük önem taşımakta. Bu çerçevede son zamanlarda su kayıp ve kaçakları dünya genelindeki tüm gelişmiş ülkeler tarafından yakından takip edilen, gelecek nesiller için suyun korunmasının gerekliliği doğrultusunda küresel bir sorun olarak algılanan, Türkiye’nin su yönetiminde de ciddi bir gündem oluşturan ve önlemler alınmasını gerektiren bir alan olarak öne çıkıyor. Dünya üzerindeki 1,4 milyar metreküplük su rezervinin sadece yüzde 1’i kullanıma uygun. Küresel ısınmanın etkisiyle dünyadaki tatlı su rezervlerinin yaklaşık yüzde 25’inin kaybedileceği belirtiliyor. Zamanında etkin önlemler alınmazsa dünyayı bu konuda iç açıcı olmayan bir gelecek bekliyor. 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyara ulaşması bekleniyor. Yapılan araştırmalar mevcut su rezervinin dünya nüfusunun ihtiyacını karşılamaya yeterli olmayacağını gösteriyor. Mevcut durumda bile yaklaşık 1 milyar insan yeterli içme suyundan yoksun olarak yaşıyor. 2,3 milyar kişi sağlıklı suya ulaşamıyor ve yılda 7 milyon kişi suyla ilgili hastalıklardan dolayı yaşamını yitiriyor. Gerekli önlemler alınmadığı takdirde içme suyu dışında kullanılabilir su düzeyinin azalmasıyla da bu durum daha tehlikeli bir boyuta ulaşacak.

·       Bu konuda ne yapmak gerekiyor?

Küresel ısınmanın dünyadaki su kaynakları üzerindeki olumsuz etkisi, tüm ülkeleri bu konuda bilinçli davranmak ve büyüyecek su sıkıntısına karşı, etkili ve sürdürülebilir önlemler almakla yükümlü kılıyor. Önlemlerin başında ise gelir getirmeyen suyun azaltılması, havza bazlı planlamaların yapılarak kaynakların korunması, yer üstü ve yer altı sularının bilinçli değerlendirilerek su bütçesinin hesaplanması, yağmur suyu hasadıyla arıtılmış atık suların yeniden kullanılması, suyun hem miktar hem kalite olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi, bireysel ve toplumsal farkındalığın arttırılması gibi konular geliyor. Su sorununun önüne geçmek ve su kaynaklarının verimliliğini arttırmak için yapılması gereken tüm hizmetlerden önce bir mühendislik firması tarafından yapılması gerekiyor. Teknik destek almadan ve mühendislik hizmetleri yer almadan hayata geçirilen hiçbir yatırım ne yazık ki sonuç vermiyor. Bu sebeple işverenlerin yapacakları yatırımları bir mühendislik firmasıyla çalışarak belirlemelerinde kısa ve uzun vadede büyük yarar var.

Muhabir: Tolga ALCA