8. haftayı geride bırakırken Başkent takımları Ankaragücü ve Gençlerbirliği yükselme trendindeydiler.

Lige ilk 4 haftada 3 yenilgi ve bir beraberlikle başlayarak şimşekleri üzerine çeken Gençlerbirliği, son 4'e adeta bambaşka bir kimlikle çıktı. Gerek son derece sıkıntılı olduğu gol pozisyonlarına girme becerisini yükselten, dolayısıyla skora ulaşma sıkıntısını üzerinden atan kırmızı-karalar, iyi futbolunu tabelaya da olumlu bir şekilde yansıttı. Bu iyi gelişim sayesinde de Altınordu, Boluspor ve Balıkesir deplasman galibiyetleri ve son saniyelerde yediği golle 2 puan yitirdiği Samsun deplasman beraberliği ile 10 puan alarak, demir attığı ligin dibinden hızla üst sıralara tırmanmaya başladı..

Ankaragücü ise Gençlerbirliği'ne oranla daha iyi bir başlangıç yaptı. İlk iki haftayı 2 beraberlikle kapayan Sarı-lacivertliler bundan sonraki 6 haftada 5 galibiyet ve bir beraberlikle 18 puan alarak lig ikinciliğine yerleşti.

Her iki başkent ekibi maddi olanaksızlıklar nedeniyle adeta içi boşaltılan kadrolarını geç kurabildiler. Tabi ki takıma lig başlangıcında hatta sonraları katılan futbolcuların gerek hazırlık kamplarına katılamamaları gerekse uyum sorunu yaşamaları elbette kaçınılmazdı. Ancak bu durum başlangıçta tepki topladıysa da yönetim ve teknik kadroların olağanüstü çabaları ve birlikte yapılan çalışmalarla takımda kadro istikrarının sağlandı ve beraberinde de iyi sonuçlar da gelince özellikle taraftarlar ve medyanın kulüpler üzerinde oluşturduğu baskı giderek hafiflemeye başladı. Hatta milli maç arasına girmeden ilgi düzeyi oldukça yüksekti.

İstim üzerindeyken verilen milli maç arasının iki takımı nasıl etkileyeceği, Başkentli futbolseverleri bir hayli düşündürüyor. Bu aranın bazı takımlar için bir fren görevi yaptığı düşüncesi ise özellikle taraftarlar üzerinde bir baskı oluşturuyor. İşin kötü senaryosu da aynı baskının takımlar üzerinde hissedilmesi düşüncesinin hayat bulması.

Milli maç arasının, diğer takımlara göre bir ay sonra hazırlık kamplarına geç başlayan Başkent ekipleri için daha iyi geleceği görüşü bende ağır basıyor. Özellikle yaş sorunları nedeniyle Ankaragücü futbolcularının daha geç forma girmeleri bu aranın yararlı geçeceğini de gösteriyor. Kadroya sonra katılan futbolcular Nadir Çiftçi ve Zahid'in de arkadaşlarıyla birlikte daha çok antrenman yapmanın yararını sahada gösterecekler gibi.

Ankaragücü'nün Cumartesi günü deplasmanda oynayacağı zorlu Bandırma mücadelesi, milli aranın nasıl geçtiğini test eder nitelikte olacak. Ligde 15 puanla 4.sırada bulunan Bandırmaspor da son haftalarda çıkışa geçen takımlardan biri. Namağlup durumdaki Sarı-lacivertlilerin deplasman performansı da umut verici… Bakalım göreceğiz.

Gençlerbirliği ise milli maç arasına bir de bay durumu eklenince 22 günlük bir ek çalışma süresi kazanmış gibi oldu. Teknik Direktör Metin Diyadin'in o hep dilendirdiği 'diğer takımlardan 1 ay geriyiz' söylemine de noktayı koymuş olacak. Al sana işte 22 günlük hazırlık kampı… Kırmızı -karalar da 24 Ekim Pazar günü Kocaeli deplasmanıyla lige yeniden dönecek.

Bakalım sonuçlar bize neyi gösterecek.