Türkiye'nin geleceği açısından son derece önemli günlerden geçiyoruz...

Son yıllarda bir çok kez gündeme gelen 'eksen kayması' tartışması hiç bu kadar ciddiyet kazanmamıştı...

İşin ilginç tarafı, en çok ABD'yi zor duruma düşürecek olan bu kaymanın sorumlusu yine ABD'den başkası değil!

***

Tartışmanın alevlenmesine neden olan son açıklama, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert'den geldi...

Nauert, düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin Rusya'nın 2019'da Türkiye'ye S-400 teslimatına başlayacağı yönündeki soruya yanıt olarak, 'Eğer doğruysa bu bizim için endişe verici. Biliyorsunuz, Türkiye gibi bir NATO müttefikinin S-400 sistemini kullanması bizim politikamıza ters' dedi.

'S-400 alımının Türkiye'ye yönelik yaptırımları kışkırtır mı?' sorusuna da yanıt veren Nauert, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 'diğer ülke ve şirketlere yönelik yaptırımları nelerin kışkırtabileceğini net bir şekilde anlattığını' söyledi.

***

Hatırlanacağı üzere bu açıklamadan kısa bir süre önce ABD Kongresi F-35 uçaklarının teslimini geciktiren bir karar almış ve Ankara'yı ziyaret eden ABD Kongre üyeleri 'S-400'den vazgeçerseniz, F-35 kararı değişebilir' mesajını iletmişti...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, tehdit ve şantaj kokan bu mesajlar karşısında yapmak zorunda kaldığı açıklamada,'Artık tehdit dilini bir kenara bırakmak lazım' dedi ve S-400 alımının bir tercih değil değil bir zorunluluktan kaynaklandığını belirterek şunları söyledi:

'İlişkileri normalleştirmek için kabul edilemez şartlar koymamak lazım. Benim hava savunma sistemine ihtiyacım var. Bunu ABD dahil müttefiklerimizden istedik ancak alamadık. Amerika, Patriotları satma garantisi verebiliyor mu? F-35'te bile hep şartlar koşuyor. Benim hava savunma sistemini almam, güvenliğim için elzem. Bu bir tercih değil bir zorunluluk... Amerika'yla olan sorunlarımızı karşılıklı konuşarak çözmek isteriz, tek taraflı dayatmayla olacak işler değil bunlar.'

***

Bu noktada Rusya Hava Kuvvetleri Özel Komutanlığı Uçaksavar Füze Birlikleri Eski Başkanı Sergey Hatılev devreye girerek ABD ile yaşanan 'patriyot füzeleri sorunu' konusunda ilginç bir açıklamada bulundu...

Sputnik haber ajansına konuşan Hatılev, 'Türkiye ABD'ye Pariot sistemleri için başvurdu. ABD pazarlığa girdi. 'Ülkenin yarısını bize verin' demeleri kimin hoşuna gider ki? Hiç kimsenin. Onlar farklı şekilde çalışmıyor. Onlara başvuran herkes daha sonra onlara borçlanıyor, siyasi, ekonomik, askeri tedbirlere maruz kalıyor' dedi...

Bu arada ilginç bir başka gelişme oldu...

ABD'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG'nin kontrolünde bulunan Kobani'de hava savunma ve elektronik radar sistemi kurduğu iddia edildi...

İddia, sosyal medyada yer alan bir video ile desteklendi...Videoda, askeri nakliye uçaklarıyla Kobani'ye getirilen radar sisteminin, ABD askerlerince monte edildiği görülüyor.

***

Peki, bu nasıl oluyor?..

ABD'nin 'stratejik müttefiki' Türkiye'den esirgenen imkanlar ABD tarafından resmen terör örgütü listesine alınmış bir örgütün uzantısına nasıl tanınabiliyor?..

Türkiye'de iktidar partisinin sözcüleri tarafından çeşitli defalar ABD'ye yöneltilen bu sorunun cevabı eski bir ABD'li diplomattan geldi... 'Aslında bizim müttefikimiz yok' diyen emekli diplomat Jim Jatras, sözlerine şöyle devam etti: 'Uşaklarımız var. Bir de iyi uçağımız var. İyi uşak, ona söylenenleri yapandır. Ama eğer bir ülke iyi uşak gibi hareket etmek istemiyorsa biz elimize büyük sopa alır tehdit etmeye başlarız. Sanırım, ABD'nin zorlama politikası için en iyi ifade 'yaptırım hiddeti' olur.'

Bu sözler, Tayyip Erdoğan'ın Putin'e 'Bizi Şanghay Beşlisi'ne dahil edin' dediğini açıklamasının ardından Obama'nın yaptığı uyarıya eşlik eden 'beyzbol sopalı' fotoğrafı hatırlattı...

Yıllardır 'stratejik müttefik' olarak yere göğe sığdırılamayan ABD'nin 'dostluğu' işte bu kadardı!

(Devam edecek)