Hepimiz diyet yaparken zorlanıyoruz. Kimimiz istediği sürede kilo veremezken kimimiz bu hedefine hiç ulaşamıyor. Bu zorlukların çoğu diyet yaparken yaptığınız yanlışlardan kaynaklanabiliyor. 'Yemeyerek, diyet hapları sayesinde, sürekli light ürünler yiyerek zayıflarım' gibi uygulamalar bizleri çoğu zaman kilo vermede doğru bilinen yanlışlara götürebiliyor. Bu yanlışları, Beslenme ve Diyet Uzmanı Arzu Şen, sıraladı. Şen, kişinin bir uzman kontrolünde, kendi bünyesine uygun diyet programlarının izlenmesi gerektiğini vurguladı.

İşte diyet yaparken doğru bilinen yanlışlar:

EKMEĞİ BIRAKIRSAM ZAYIFLARIM

Ekmeği tamamen bırakıp, ekmek grubuna giren diğer besinlerin (pilav, makarna, patates...vb) tüketim miktarını aşıyorsak zayıflamamız zorlaşır. Sağlıklı bir diyette ekmek sıfırlanmaz. Esmer grup tercih edilip, belirli miktarda diyete ekmek eklenir. Hatta ekmek grubu yiyeceklerde diyette olmalıdır. Ekmek grubunun ağırlıklı içeriği karbonhidratlardır. Bir diyetin enerji yüzdesinin yaklaşık yüzde 50-55'ini karbonhidratlar oluşmalıdır.

ÖĞÜN ATLARSAM HIZLI ZAYIFLARIM

Hem sağlığımızı korumak hem normal vücut ağırlığımızı sağlayabilmek için günlük öğün düzenini üç ana öğün iki veya üç ara öğün şeklinde düzenlememiz gerekmektedir. Öğün atlamak kan şekerimizin dengesizleşmesine, öbür öğüne çok aç başlamamıza, sonraki öğünde plansız fazlaca yememize, açlık durumuna girildiği için metabolizmamızın yavaşlamasına neden olur. Yani asla öğünlerimizi kaçırmamalıyız. Ayrıca gün içerisinde eksik beslenen bir vücut, eksik olanı gece tamamlamak isteyecektir. Bu da gece yemelerini tetikleyen en büyük sebeptir. Tabi belirtmeden geçmeyelim, diyet açlık değildir.

LİMONLU SU ZAYIFLATIR

Evet, su birçok yararının yanında metabolizmayı da hızlandırır. Dolayısıyla günlük su alımı önemlidir. Zayıflama diyetinde bol su tüketimini önemlidir. Limon ise meyve grubundan olup, oldukça sağlıklı bir yiyecektir. Limonlu su; limon ve su tüketiminizi arttırır. Bu sağlıklı bir haldir ancak zayıflatır tarzında mucize bir içecek değildir. Su tüketiminde zorlananlarda, tüketimi kolaylaştırmak ve artırmak için suya limon, nane yaprağı, çubuk tarçın ekleyerek tüketmelerini önerebilmekteyiz. Süt ve süt ürünlerinin içinde sizlerinde bildiği gibi yoğun olarak bulunan kalsiyum minerali, eksikliği kansızlığa neden olan demir mineralinin emilimini belirli düzeyde engeller. Kansızlığı olmayan bir bireyde normal düzeylerde tüketilen süt ve süt ürünleri özel olarak kansızlığa sebep olamaz. Ancak kansızlık problemi olanlarda süt ve süt ürünlerini ana öğünler haricinde genellikle ara öğünlerde tüketilmesini istemekteyiz ve demir emilimine arttıran C vitaminin bol olduğu yiyeceklerin ana öğünlerde varlığını destekleriz.

İNSÜLİN HAPLARI ZAYIFLATIR

İnsülin direncini, kan şekerimizi ayarlayan insülin hormonunun salınımının bozulması olarak tarif edebiliriz. Şeker hastalığına yaklaşma sürecidir. İnsülin direnci arttıkça kilo artar, kilo arttıkça da insülin direnci artar. Kişinin fazla yemeğe ve tatlıya yönelimi olur. İnsülin direncini engellemek ve düzeltmek için doktor kontrolünde ilaç başlanır. Ancak bu ilaçların gerçek hedefi günlük kan şekeri ayarını dengelemektir. Ve kesinlikle diyabet diyetiyle etkili olmaktadır. Kan şekeri düzgün giden, insülin salınımı normal olan bireyler metabolik olarak normal vücut ağırlığını bulmak yönünde ilerler. Yeme eğilimi normalleşir. Yani aslında hastalanmaya yönelen beden iyileşmeye yöneldiğinde kilo normale dönmeye başlar. Ayrıca insülin hapları bağımlılık yapmaz. İyileşme tamamlandığında yine doktor tavsiyesiyle gerekliyse ilaç bırakılır.

AKŞAM ALTIDAN SONRA YEMEK YENMEZ

Üç ana öğünün son öğünü olan akşam yemeğini ortalama saat 6-6 buçuk civarlarında önermekteyiz. Fakat akşam yemeği sabaha kadar metabolizmamızı idare etmek için yeterlideğildir. Çünkü kahvaltıya kadar uzun bir süre geçmiş olur. Bu da sabaha kadar kan şekerimizin çok düşmesini, sabah halsiz kalkmamıza, güne eksilerden başlamamıza neden olur. Bu yüzden en geç yatmadan iki saat öncesine bir son ara öğün eklememiz oldukça sağlıklıdır.

DİYET PROTEİNİ ÇOK YÜKSEK OLMALIDIR

Sağlıklı bir diyetin enerji yüzdesinin yüzde 10- 15'i protein enerjisinden oluşur. Bazı durumlarda bir tık daha yükseltilebilir. Ama büyük oranı proteinden oluşan bir diyet asla uzun vadede sağlıklı değildir. Bazen vücudu şaşırtmak için eğer bireyin belirgin bir sağlık problemi yoksa 3-5 günlük uygulamalar yapılabilir. Bunun dışında protein yüklenen uzun süreli beslenmeler iç organlarımıza (özellikle börek, karaciğer…) baskı yapıp, yoracaktır. Zaten yüksek proteinli beslenme, yüksek yağlı beslenmeyi de beraberinde getirir. Bu da kalp damar hastalıklarına belirgin davetiyedir. Detoks vücudun zararlı maddelerden arınma durumudur. Normal şartlarda vücudumuz bu olayı en iyi şekilde yapan bir mekanizmadır. Eğer bunu yapamıyor olsaydık, doğduktan kısa bir süre sonra hayatımızı kaybederdik. Detoks ürün veya içecekleri veya karışımları riskli olabilmekte, kendileri vücut için toksik olarak algılanabilmektedir. Bunu temizlemeye çalışan karaciğeri yorup, karaciğer enzim yüksekliklerine neden olabilmektedir. Zayıflatıcı etkisiyse, her zaman dediğimiz gibi; zayıflatan özel mucize bir besin, içecek ve ilaç yoktur. Bu tür yapılar uzun vadede daha tehlikeli olabilir. En iyi detoks içeceği gün içinde yeterli tüketilen sudur.

KIRMIZI ET TÜKETMEK SAKINCALIDIR

Tam tersi kırmızı et beslenmede özellikle protein yapısı ve vücudun en iyi alabileceği demir minerali açısından oldukça önemlidir. Tabi ki bu hayatta her şeyin oranı olduğu gibi kırmızı etin tüketim şekil ve miktarı önemlidir. Haftada ortalama beş gün beyaz iki gün kırmızı et diyebiliriz. Ama kırmızı eti hiç tüketmemek gibi bir durum söz konusu değildir.

LİGHT ÜRÜNLER ZAYIFLATIR

Diyet ürünler birkaç gruptan oluşur. Ama hangisi olursa olsun zayıflatan bir light ürün yoktur. Örneğin; bir yiyecek normalde 100 kaloriyse aynı yiyeceğin light olanı bu kaloriden bir miktar daha az enerji içerir. Sadece ne azaltıldıysa o light üründe, onu daha az almış olursunuz.

BOL BALIK YEMEK KİLO ALDIRMAZ

Balık et grubunun en vazgeçilmez yiyeceğidir. Özellikle kalp damar sağlığı ve beyin gelişimi açısından oldukça önemlidir. Yağ içeriği omega 3 bizim için vazgeçilmezdir. Ancak her besin gibi onunda gayet başarılı bir enerji içeriği vardır. Yani balıkta da sınırı aştığımızda, diğer bütün besinler gibi kilo artışını destekler. Haftada 2-3 defa balık tüketimini desteklemekteyiz. En güzel yol besin çeşitliliğini sağlamaktır. Yani etin yanında sebzeniz, pilav veya makarnanız, çorbanız, salatanız, yoğurdunuz olması çok daha sağlıklıdır. Tek yönlü beslenme büyük bir hatadır. Azar azar miktarlarda ama çok çeşit en faydalı olanıdır. Eğer glutene duyarlılığınız, alerjiniz veya intoleransınız yoksa glutensiz beslenmek kendinize yapacağınız büyük bir haksızlık olur. Zaten yukarıdaki durumlar sözkonusu ise mecburi glütensiz beslenme durumu oluşur. Bu da doktor tarafından tanılanmış ve diyetisyen tarafından kontrol edilen bir süreçtir.

Editör: Haber Merkezi