Sepsis hakkında bilinmeyenleri konuşmak, yeni nesil Sepsis tedavi seçenekleri, uygulamalarını paylaşmak ve en önemlisi Sepsis hakkında farkındalık oluşturmak amacıyla, Türk Yoğun Bakım Derneği, sepsis farkındalık ayı ve 13 Eylül Dünya Sepsis Günü dolayısıyla Gazi Üniversitesi'nde hastalığın tanı ve tedavi yöntemlerinin ele alındığı bir toplantı düzenlendi. Toplantının açılışında konuşan Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı ve Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İsmail Cinel, sepsisin bir enfeksiyonun ilerlemiş hali olduğunu belirtti. Cinel, 'Organ fonksiyonlarını yok Eden bir hastalıktır. Sepsis organların içini çürütüyor adeta. Sepsiste göğüs göğüse bir savaş vücutta hücrelerde. Sepsisite süreç tedavisi çok önemli. Türkiye'de halen sepsis tanı kodları arasına giremedi. Bu nedenle yetkililerden daha fazla yardım istiyorum. sepsisi tanı kodlarına girmeli. Sepsiste istatistik eksiğimiz var' dedi.
BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞIMALARI GEREK
Sepsisle ilgili bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini anlatan Cinel, şunları söyledi: 'Yoğun bakımda yatan hastalar başta olmak üzere ciddi bir halk sağlığı problemi haline gelen Sepsis'in tedavisine yönelik yeni gelişmelerin takip edilip uygulanması ve hastalığın önlenebilmesi adına kamuoyu nezdinde bilinçlendirme çalışmalarının hızlıca hayata geçirilmesi gerekmektedir. Türk Yoğun Bakım Derneği olarak biz de Sepsis'e bağlı ölümleri azaltmak ve hem toplumda hem de sağlık çalışanları arasında Sepsis farkındalığını arttırmak için gerekli çalışmaları hayata geçirmek üzere çalışıyoruz.' Cinel, erken tanının önemine değinerek şunları söyledi: 'Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı geliştirmiş olduğu kontrolsüz ve abartılı yanıt sonucunda kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıkan ve bağışıklık sisteminin çökmesine yol açabilen, erken tanı konulup tedavi edilmezse ölümcül seyredebilen klinik bir tablodur. Sepsis'in erken tanınması ve hızlı tedavisi başarıda kritik bir öneme sahip. Erken tanı, enfeksiyonun tedavisi ve organ destek tedavilerinin erken başlanması sayesinde ölüm oranları, gelişmiş ülkelerde yıllar içerisinde düşmekle birlikte gelişmekte olan ülkelerde yüksekliğini halen koruduğu biliniyor. Sepsis nedeniyle ölüm, gelişmiş ülkelere oranla Türkiye'de, yüzde 30 yüzde 40 daha fazla.'' Cinel, sepsis için bir benzetme yaparak ''Makyajla düzelmeyen hastalık tabirini sık kullanırım benzetmek gerekirse elmanın içi çürüyor. Uç hastalık, uç bir izlem ve tedavide gerektiriyor. Sepsis hastalığında erken tanı ve süreç çok önemli. Bu tip uç hastalıkların tedavileri zor ve tanıları için farkında olmak gerekiyor'' ifadelerini kullandı.
ENFEKSİYONA DİKKAT!
Cinel, ''Enfeksiyon geçiren bir hastada organ fonksi-yon bozuklukları varsa bu bir sepsis durumudur ve ciddi anlamda takibe ihtiyaç vardır. Ayrıca dünyada yaşlı nüfus oranı git gide artıyor, ömür uzadı ve aynı zamanda kanser vakaları hızla artıyor. Bu tür hastalar ve bu tür popülasyonlar, sepsis için büyük risk altında. Çünkü immün dirençleri düşük hasta grubu bunlar. En önemli konulardan biri de el hijyeni. El hijyenini mutlaka toplumsal olarak sağlamak zorundayız. Toplumdan kazanılmış birçok enfeksiyon hastalığının kontrolünde kişisel hijyen alışkanlıkları çok önemli bir yere sahip. Enfeksiyon hastalıklarından korunmada en iyi, en etkili ve en ucuz yöntem el yıkama. Bu nedenle; çocuklarda küçük yaşlardan itibaren doğru teknikle el yıkama alışkanlığının geliştirilmesi birçok önemli hastalıktan korunmada oldukça etkili'' şeklinde konuştu. Toplantıda konuşan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Dr. Sadık Demirsoy da, 'Sepsis biz daha çok ilerledikten sonra tedavi etmeye çalışıyoruz. Bu nedenle de daha çok ölümler yaşanıyor. Ancak çeşitli yöntemlerle daha erken tedavi edebilrsek ölümleri de engellemiş oluruz' diye konuştu. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, 'Sepsis toplantılarından birine bugün buruda ev sahipliği yapıyoruz. Bundan da mutluluk duyuyorum. Sepsis konusunda farkındalık yaratmaya çalışan sağlık personelinin çabalarını biliyorum. Bu toplantıda sepsis konu-sunda bende de bir farkındalık oluştu' ifadelerinde bulundu. Ankara Valisi Vasip Şahin de bu tür toplantıların farkındalık yaratacağını anlatarak, kurumlararası işbirliğine dikkat çekti. Şahin, 'Burada biz bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla elimizden geleni yaparız. Bu nedenle de buradayız. Bu toplantıyı düzenleyenlere de teşekkür ederim' dedi.