Geçtiğimiz günlerde TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği yetkilileri bir araya gelerek 'Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik'i değerlendirdi. Yapılan toplantının sonucunda yapılan ortak açıklamada, 'Yönetmelikte tanımlanan yerel çeşit kavramı Anayasamızda 168. Maddede tanımlandığı biçimiyle tabii servet niteliğindedir. Tabii servetlerin özel mülkiyete konu edilmesi mümkün değildir. Sadece kanunla nasıl kullanılacağı düzenlenebilir. Bu yönetmelik yerel çeşitleri ticaret yoluyla özel mülkiyete konu etmiştir. Bu anlamıyla Anayasanın 168. Maddesine açıkça aykırıdır.' değerlendirmelerinde bulunuldu.

'ÖZEL MÜLKİYETE KONU EDİLEMEZ'

Açıklamada, yerel çeşitliliğin özel mülkiyete konu edilemeyeceği belirtilerek, şu görüşlere yer verildi: 'Yerel çeşitler üzerinde ister sivil toplum kuruluşu ister meslek kuruluşları yoluyla tescil ya da kayıt altına alarak özel mülkiyete konu edilemezler. Yerel çeşitlerin kayıt ve koruma altına alınması Anayasal anlamda da bir zorunluluk ve bir ödevdir. Yıllardır bu alanda yerel çeşitlerin koruma altına alınmasına ilişkin bir kayıt ve koruma sistemi bilinçli olarak hayata geçirilmemiştir.' Yönetmeliğin Anayasa'ya aykırı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, 'Bu yönetmelikle getirilen kayıt ve tescil sistemiyse, sertifikasyona tabi, üretici belgesine bağımlı, alt birliklere üyeliğe eklemlenmiş ve tohumluk üretimi sınırlandırılmış bir sistem kurmaktadır.' İfadelerine yer verildi.

BİNLERCE YILLIK ÜRETİM GERÇEKLEŞEMEYECEK

Açıklamada yönetmelikle tekelleşmiş şirketlerin korunduğu belirtilerek, şöyle denildi: 'Bu sistem, adil ve eşit olmayan bir tarımsal ticari sistem kurmakta ve tekelleşmiş şirketleri korumaktadır. Bu düzenleme ile tarımsal üretimde küçük çiftçiyi korumayan, tarımsal üretimde fiyat mekanizmalarına dahil olamayan, gıda üretiminde tüm üretimi ve denetimi tekelleştiren ve gıda kontrolünü şirketlere veren bir üretim sistemi ortaya çıkartmaktadır. Bunun sonucunda, çiftçilerin binlerce yıldır yerel çeşitlere dayalı gerçekleş- tirdiği üretimi gerçekleştiremeyecek, aile işletmeleri dağıtılacaktır. Tohum takas etkinliklerinde değiş tokuş edilen tohumları değiş tokuş eden sivil toplum kuruluşları da, tescil sahipleri tarafından dava tehdidiyle karşı karşıya bırakılacaktır. Bu nedenle, servetin yönetmelik yoluyla elden çıkarılmasına toplumun sessiz kalmayacağını düşünüyoruz.' Yapılan açıklamaya imza atan diğer kişi ve kurumlar şöyle: Tarım Orkam Sen, Türkiye Ziraatçılar Derneği, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu, Tüm Köy Sen, Tema Ankara Temsilciliği, Ekoloji Kolektifi Derneği, (TÜKODER) Tüketiciyi Koruma Derneği, (TÜDEF) Tüketici Dernekleri Federasyonu, (T.H.D)Tüketici Hakları Derneği, ARÇEP Ekoloji Birliği, GDO`ya Hayır Platformu yetkilileri ve A. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü'nden Prof. Dr. Ruhsar Yanmaz ile A. Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü'nden Prof. Dr. Melahat Avcı Birsin.

Editör: Haber Merkezi