Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonist ekonomi döneminin sabit ve dar gelirliyi açlığa mahkum ettiğini belirten DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, buna karşın paradan para kazanan sermaye sahiplerinin ve iktidara yakın iş çevresinin düşük faizlerle aldıkları kredilerle ve ihalelerle servetine servet kattıklarını ifade etti. Ülkemizde her geçen gün artan gelir adaletsizliğinin gelecekte büyük sosyoekonomik travmalara neden olacağına dikkat çeken Ekmen, toplumda telafisi zor tahribatlar yaratıldığının altını çizdi.

“YAPTIĞIN İSRAFTAN ŞATAFATLI HAYATTAN FERAGAT ET”

Evine ekmek götüremeyen, ayda bir bile olsun ocağında et pişiremeyen emeklinin sorunlarına kulağını tıkayan ve zam taleplerine ekonomik krizi bahane ederek kapıyı kapatan iktidarın konu lüks ve şatafata gelince oldukça müsrif davrandığına değinen Ekmen, iktidara seslenerek; emekliden, asgari ücretliden, memurdan ve fakir fukaradan kısacağına devletin içinde bulunduğu ultra lüks yaşantıdan tasarruf et dedi. Ekmen, otoyolları ve şehir hastanelerini değerinin oldukça üstünde bedelle yapan iş adamlarının, devletin imkanlarını kullanarak milyon dolarlar harcayarak seçim kampanyası yürüten iktidarın harcamalarda feragatte bulunmazken emeklinin ve asgari ücretlinin zaten kıt kanaat olan gelirinden feragatte bulunmasını istediğini ifade etti. Diyanet’in bu yıl fitreyi kişi başı 130 lira olarak belirlediğini ve bunun 4 kişilik bir aile için günlük 520 lira, aylık ise 15 bin 600 lira yaptığını belirten Ekmen, emeklinin Diyanet’in belirlediği gündelik minimum yeme içme bedelinin dahi çok altında bir maaşa mahkum edildiğini söyledi. Milletvekili Ekmen, iktidara seslenerek: “İçtiğimiz suya, çaya; yediğimiz temel gıda maddesine, temel ihtiyaç olan bindiğimiz ulaşım araçlarına ek vergi koyacağına; fakiri açlığa mahkum edeceğine, emekliyi bu yaşında bile çalışıp geçim sıkıntısıyla baş başa bırakacağına yaptığın israftan, şatafatlı hayattan ve yandaşlarının yüksek kazancından feragat et” dedi.

“KKM ÜLKEDEKİ ÖDEMELER DENGESİNİ BOZDU”

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemini ve yol açtığı servet transferini de gündeme getirdi. Hazinenin Ali Babacan’ın ekonomiyi yönettiği 2002’den 2015’e kadarki dönemde yılda 50 milyar TL, 2015’ten 2018’e kadar yılda ortalama 80 milyar TL faiz ödediğini hatırlatan Ekmen, 2024 yılı bütçesinde ise faize 1 trilyon 256 milyar TL ayırıldığını ifade etti. Bu yüksek faiz yüküne ilaveten 1 trilyon da KKM’ye ödendiğini belirten Ekmen, emekliye ve asgari ücretliye zam yapmanın bütçeye yük getireceğini söyleyen Cumhurbaşkanı’na bu sistemin zenginleştirdiklerini hatırlattı. Geçmişte 1 milyon dolar parasını KKM’de tutanlara yüzde 10-12 oranla faiz verildiğini ve yatırımcının gidip de bununla tekrar döviz aldığını aktaran Ekmen, dövizde meydana gelen artışla yatırımcının sermayesini nasıl katladığını ve servet transferi gerçekleştiğini ifade etti. Kur Korumalı Mevduat Sisteminin ülkedeki ödemeler dengesini bozduğunu, zengini daha da zengin fakiri ise daha da fakir yaparak gelir adaletsizliğini derinleştirdiğini söyleyen Ekmen, sistemin maliyeti ve ekonomideki etkileri o kadar ağır ki kurtulmak bile kolay değil diyerek iktidarın bu faturayı dar gelirli ve emekli vatandaşa yansıtmasını eleştirdi. Ekmen, iktidarın ekonomik krizin faturasını asıl olarak servet transferi ile zenginleşenlere kesmesi gerektiğini ifade ederek hükümete uyarılarda bulundu.

“30 BİNİ AŞKIN ŞEHİDE RAĞMEN TİCARET DEVAM EDİYOR”

Ekmen, seçmene demokrasiye sahip çıkma çağrısında bulundu. Tarihin en yüksek katılımlı seçiminin ardından düşük katılımlı bir seçime doğru gittiğimize dair bir kanaate vardığını belirten Ekmen, muhalif seçmende bezginlik ve genel gidişata tepki gördüğünü ifade etti. Benzer bıkkınlık ve sandığa gitmeme eğiliminin iktidara oy vermiş seçmende de olduğunu belirten Ekmen, iktidara destek vermiş olsa da emeklinin perişan halde olduğunu, asgari ücretli ve dar gelirlinin ekonomik darboğazın içinde olduğunu, muhafazakar ve İslamcı camianın ise Gazze’deki 30 bini aşkın şehide rağmen ticaretin devam etmesi kızgınlığı içerisinde olduğunu ifade etti. Seçmenin sandığa gidip demokrasiye sahip çıkması gerektiğini söyleyen Ekmen, seçmene şu çağrıda bulundu: “Ülkemize sahip çıkmak için elimizde siyasetten başka bir argüman yok. Vatandaş olarak o oy pusulasından daha kıymetli ve daha etkili bir aracımız yok. Hepimiz sandığa gideceğiz ve inandığımız değerlere en yakın muhalif partilerden birine oy vereceğiz. Bunun başka bir çaresi yok. Sandığa katılım düştüğünde iktidarın oyunun oransal olarak artacağını bilmemiz gerekiyor. Eğer yaşanan ekonomik ve siyasal krizlerden rahatsız oluyorsanız lütfen sorumluluğumuzun bilincine varıp sandığa küsmeyelim ve demokratik tercihimizi en güzel şekilde kullanalım. Sizi Deva Partisi ve Genel başkanı Sayın Ali Babacan’ın siyasetteki sesini, soluğunu kuvvetlendirmeye ve önümüzdeki dönemde bir umut olmak için bizlere güç vermeye davet ediyorum.”

Milletvekili Ekmen, son olarak “İktidar ve muhalefet partilerinin yanlışlarına karşın Deva partisinin gerçek bir alternatif olduğunu” vurgulayarak çağrısını bitirdi.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU