Türkiye ve NATO ilişkilerini belirleyen en önemli unsur ülkemizin uluslararası ilişkilerde benimsediği tutumdur...

NATO, Atlantik ülkelerinin, yani ABD ve Avrupa'nın askeri bir ittifakı olarak kurulmuştur...

Türkiye'nin dış politikası bu ülkelere endeksli olduğu sürece iki taraf da memnun kalmıştır.

***

Ancak unutulmasın ki, her ittifak en güçlü üyenin çıkarlarına hizmet eder...

Dolayısıyla NATO'nun istikrarlı bir bütün oluşturması tüm üyelerin ABD'nin istediği yönde hareket etmesiyle mümkündür...

Bu tür bir ittifakta güçlü olan işine geldiği şekilde davranır ve gerektiğinde diğer ülkelerin çıkarları aleyhine kendi çıkarlarını öne çıkarır.

***

Bu söylediklerimiz nedeniyle Türkiye-NATO ilişkileri Türkiye'nin Rusya (ya da Sovyetler Birliği) ile ilişkilerinden her zaman etkilenmiştir...

Bunun en bariz örneği son Suriye savaşı sırasında yaşanmıştır...

Savaşın başında Türkiye, ABD koalisyonunun bir parçası olarak hareket ederken Türkiye-NATO ilişkileri sorunsuz devam etmiştir.. Ama ne zaman ki bu gerginlik bir Rus savaş uçağının düşürülmesine yol açmış, o zaman işler değişmiş, Türkiye'nin korunma telebi, o dönemde ABD, Rusya ile açık bir çatışmaya girmemeyi tercih ettiğinden NATO tarafından reddedilmiştir.

***

Benzer bir olay Türkiye'nin hava savunma sistemini yenileme girişimi sırasında da yaşanmıştır...

ABD ve NATO ülkeleri Suriye savaşı sırasında olası bir Rusya ve Suriye saldırısına karşı kendi füze sistemlerini Türkiye'ye getirmelerine karşın bu sistemlere Türkiye'nin bizzat kendisinin sahip olmasına sıcak bakmamışlar ve Suriye politikalarında farklılıklar ortaya çıktığında ise füze sistemlerini geri çekmişlerdir...

Türkiye'nin bu durum karşısında Rusya ile iyi ilişkiler kurması ve Rusya'nın ürettiği S-400 füzelerini satın almayı kararlaştırması ise tepkilere neden olmuştur

***

ABD ile NATO üyesi Avrupalı müttefiklerin ilişkilerinde de benzer sorunlar yaşanmaktadır...

Bilindiği gibi ABD'de yönetime gelen Trump, genelde Rusya ile ilişkileri yumuşatmak ve Çin'i tecrit etmek yanlısıdır... Bu nedenle NATO'ya ikincil bir önem vermekte, hatta bu örgütü ABD'nin sırtında bir yük olarak görmektedir...

Bu tutum hem ABD içinde Pentagon'un merkezinde yer aldığı Rusya'ya karşı 'soğuk savaş' politikaları izlemekten yana olan kesimi, hem de Rusya'yı bir tehdit olarak gören Doğu Avrupa ülkelerini tedirgin etmektedir.

***

Türkiye'nin durumu ise farklıdır...

Özellikle Rusya ile yakınlaşma ve Astana süreci sonrasında Türkiye, bir yandan ABD ve NATO ile ilişkilerini korumak diğer taraftan Rusya ile dostluk ilişkileri kurmak esasına dayalı 'çok taraflı' bir siyaset izleme çabası içindedir...

Bu nedenle de Trump'ın Rusya ile 'yumuşama' çabaları Türkiye'nin işine gelmektedir.

***

Son olarak Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de gerçekleştirilen Putin-Trump zirvesi, bu karmaşık tabloyu açıkça ortaya sermiştir...

İki lider arasındaki zirvenin hemen öncesinde yapılan Trump'ın da katıldığı NATO zirvesinin sonuç bildirgesinde, Rusya'ya karşı son derece ağır ifadeler kullanılmış ve 'Rusya'nın saldırgan eylemleri, ki buna siyasi hedeflere ulaşmak için şiddet tehdidi ve kullanımı da dahildir, İttifak'a bir meydan okumadır ve Avro-Atlantik'in güvenliği ile kurallara bağlı uluslararası sistemin altını oymaktadır. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da istikrarsızlık ve sürmekte olan krizler terörizmi beslemektedir' denilmiş...

Ancak Helsinki'deki Trump-Putin zirvesinin ardından ABD adına yapılan açıklama çok farklı bir ton taşımıştır.

***

Bu zirvenin ardından yapılan ortak basın toplantısında bir gazeteci bu çelişkinin sebebini sorduğunda Trump, 'Artık biz Rusya ile beraberiz. El ele adım atmaya karar verdik' ifadesini kullanmış ve ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerin bozulmasını Clinton'un başını çektiği küreselci hizbin Rusya'nın, ABD seçimlerine müdahale ettiği şeklindeki iddialarına bağlamıştır...

Sözünü ettiğimiz hizbin önde gelen üyelerinden Cumhuriyetçi Senatör John McCain bu açıklamayı 'Bir Amerikan Başkanı tarafından yapılan tarihteki en utanç verici açıklama' olarak nitelemiş, aynı ekipten Arizona Senatörü Jeff Flake de 'Bir Amerikan Başkanı'nın Rusya Cumhurbaşkanı ile yan yana durup Rusya'nın saldırganlığı nedeniyle Amerika'yı suçlayacağını hiç düşünmemiştim. Bu utanç verici bir şey' ifadesini kullanmıştır...

Almanya başta olmak üzere ABD'nin NATO üyesi Avrupalı müttefikleri ise daha iki gün önce kendilerini Rusya'ya tavır almaya zorlayan ABD'nin yaptığı bu manevrayı şaşkınlıkla izlemekle yetinmek zorunda kalmıştır.

(Devam edecek)