Geçen yazımda, Ümit Yaşar Oğuzcan'ın hazırladığı 'Garip Şiirler Antolojisi'nden (*) söz etmiştim. Daha doğrusu antolojinin hazırlanma sürecinden…

Bilgi Yayınevi'nin Sahibi Ahmet Tevfik Küflü ve Ümit Yaşar Oğuzcan'ın Aziz Nesin'e götürdükleri gülmece diliyle şair portreleri yazma önerisi ile bu öneriyi kabul etmeyen Aziz Nesin'in yazdığı sunuş yazısından…

Bir de, kitapta yer alan 'garip şiirler'in çoğunun 1950'li yıllarda yazılmış olmasına dikkat çekerek, 'Bu şiirlerin o yıllarda yazılması, bu antoloji düşüncesinin doğması ve yaşama geçirilmesinin işte o toplumsal ve siyasal atmosferle ilgisi olmalı diye düşünüyorum.' demiştim.

Bu durumda antolojideki şiirlerden örnekler vermem de kaçınılmaz olmuştu…

Örnekleri bu yazımda paylaşacağım sizlerle…

***

Şiirlerden bazıları yazılarda, özellikle de edebiyat anılarında çok söz edildiği için günümüz okurlarınca da biliniyor…

Orhan Veli'nin 'Kitabe-i Seng-i Mezar' ve 'Dalgacı Mahmut' şiirleri bunlardan... Özdemir Asaf'ın 'Jüri' şiiri de…

'Jüri' şöyledir:

'Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, / Birinciliği beyaza verdiler.'

Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun 'Sakal Makal Yahut' şiiri, o yılların köy gerçeğinden, Mahmut Makal'ın köy yazılarından söz edilirse mutlaka anımsanır:

'Aferin oğlum Ahmet / Bu yolda devam et // Herifçioğlu Sen Mişel'de koyuvermiş sakalı / Neylesin bizim köyü, nitsin Mahmut Makal'ı / Esmeri, sarışını, kumralı, kuzguni karası / Cebinde dört dilberin telefon numarası / Bir elinde telefon, bir elinde kesesi / Uyyy!.. yesun oni nenesi / Yesun oni nenesi'.

Celal Vardar'ın 'Marifet' şiiri de belleklerde iz bırakanlardan…

'Suya dokunmazmış / Sabuna dokunmazmış / Pise bak'.

Oktay Rifat Horozcu'nun 'Tecelli' şiiri mi?

'Nedir benim bu çilem / Hesap bilmem / Muhasebede memurum / En sevdiğim yemek imambayıldı / Dokunur / Bir kız tanırım çilli / Ben onu severim / O beni sevmez'.

Orhon Murat Arıburnu'nun 'Şifre' şiiri de 'Tecelli' gibi gülümsetenlerden:

'Kaşın şifre / Gözün şifre / Gülmen konuşman şifre / Yaradan şifre yaratmış / Seni çözmek için / Şifre müdürü mü olmalı'.

***

Kitapta bu alıntıladıklarım kadar bilinmeyen örnekler de var elbette…

Nedret Gürcan'ın 'Hidayet Paşa'nın Tekne Kazıntısı Gülnaz'ın Nedret Gürcan'a İzdivaç Teklifi Konusunda' başlıklı şiiri onlardan…

'Ben şairim ya / Şiir yazıyorum ya / İşsiz geziyorum ya / Sen güzelsin ya / Paracıkların var ya / Baban sağ ya / Gülnaz / İmkanı yok / Bu iş olmaz'.

Ve antolojiyi hazırlayan Ümit Yaşar'ın kendisinden seçtiği 'Güzelleme':

'Ulan Ümit Oğuzcan / Ulan hergele / Ulan ekşimiş ayran / Ulan düdüklü tencere / Edebiyat senin neyine / Behey mantar kafalı / Behey çengelli iğne / Behey çamaşır mandalı / Ne desem azdır sana / Behey hacıyatmaz / Bırak şiiri bir yana / Ulan adam ol biraz'.

***

Tam 60 yıl önce yayımlanmış bir antolojinin sayfalarında dolaştık. Tematik antolojiler vardır, anne, aşk, hapishane şiirlerini bir araya getiren antolojiler gibi… 'Garip Şiirler Antolojisi' ise dönemsel bir antoloji. Şiirimizde bir dönem esen rüzgarların belgesi. Günümüzün şiir bilgisiyle donanmış olarak bakınca, 'Bu da şiir mi canım!' dedirtiyorlar… Ama anıların süsü, anekdotların bir parçası olarak yaşıyor o şiirler.

Yaşayacaklar…

__________________________________

(*) 'Garip Şiirler Antolojisi', Hazırlayan: Ümit Yaşar Oğuzcan, Bilgi Yayınevi, Birinci Baskı: 1958, Ankara.