Ekim ayı gelince sancı da başlar hafiften…
Ankaralılar için kış mevsiminin ayak sesleridir Ekim'in gelişi…
Bir iyi, bir kötü…
Gündüz terletmez, gece de fazlaca üşütmez.
Sıkıntılı günlerin işaret fişeğidir Ekim ayı…
''Kış kapıda'' uyarısıdır…
Kalorifer vanalarının yaz aylarında kapalı tutulması nedeniyle tüketim miktarının düşük olduğu son dönem doğal gaz faturalarını inceleyip, art arda gelen zamlarla birlikte soğuk kış günlerinde nasıl bir açmazla karşılaşılacağının hesaplarının yapılmaya çalışıldığı dönemdir…
Şimdilerde o zorlu günlerin eşiğindeyiz…
Havaların, bir süre daha en azından gündüz vakti kaloriferlerin yakılmasını gerektirmeyecek bir seyir izleyeceği tahminleri az da olsa ferahlatıyor yürekleri…
Sonrası…
Zor olan da o…
Sonrası ne olacak…
Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart…
Hatta Nisan...
Sıkıntılı günler kapıda…
Yalnızca doğal gaz faturaları olsa neyse…
Bezgin bedenlerin sırtına binen yük giderek ağırlaşıyor.
İğneden ipliğe hemen her şeyin fiyatı almış başını gidiyor.
Öyle göstermelik denetimler de çare olmuyor hayat pahalılığının omuzlara çöreklenen yükünün hafiflemesine…
Dar gelirlinin ömrü ''bu kışı da atlatabilir miyiz?'' endişesiyle geçiyor.
Çaresizlik, karanlık, dipsiz bir kuyu gibi…
Moral bozucu…
Ama, yürekleri fazla da soğutmamak gerek…
İşte tüm Ankara'yı, Ankaralıları ısıtacak, sımsıcak yapacak bir neden…
13 Ekim 2021…
Ankara'nın başkent olması için verilen önergenin TBMM'de kabulünün 98. yıldönümü
Başkent halkının, başkentin gurur günü…
Büyük gün çeşitli etkinliklerle kutlanacak…
Zorlu yaşam maratonunda bozuk moraller için verilmiş mutluluk molası gibi…
Yüzler gülecek...
O coşku, o sevgi tüm yürekleri ısıtacak.
Kutlu olsun…