CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 'madenlerle ilgili oluşturulmuş kamu kuruluşlarının bazıları KİT. Ne yazık ki burada çalışan arkadaşlarımıza kadro verilmedi. Cumhurbaşkanına yanlış bilgi vermişler. Şu an KİT'te çalışanlar kadro almadılar. KİT'te kadro almayanların yanı sıra, o madene üst düzey bürokratı götüren kamudaki kiralık araç şoförü kardeşlerimiz de kadro almadılar. O madende oluşan kaza sonucu, gittiği hastanedeki hastane bilgi işlemcilere de hastane görüntüleme merkez çalışanlarına da sosyal tesis çalışanlarına da yemekhane çalışanlarına da kadro verilmedi' diye konuştu.
'DÜZENLEMELER YAPILMADI'
Taşeron işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili olarak söylenen düzenlemelerin yapılmadığını vurgulayan Ömer Fethi Gürer, işten atılan taşeron işçilerin ve halen çalışanların kendilerine ulaşarak kadro sorununun çözülmesi için destek istediklerini aktardı. Gürer, taşeron işçilerin TBMM'den beklentilerinin olduğuna da işaret ederek, 'Karayollarında çalışanlar, Devlet Demiryollarında çalışanlar, postanede çalışanlar, maden ocaklarında çalışanlar, hala taşeron yanında çalışan olarak kaldılar. Oysa verilen söz neydi? Kamuda çalışanların tümüne kadrolar verilerek artık taşeron uygulaması işçiler için kamuda sonlandırılacaktı. Eşit işe, eşit ücret verilecekti, eşit kadro verilecekti. Bu söylenenlerin hiçbiri gerçekleşmedi' diye konuştu.
'İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALAMIYORLAR'
Gürer, Millî Eğitim Bakanlığında toplum yararına proje kapsamında olanların da kadro beklediğine vurgu yaparak, 'Yalnız bugün Millî Eğitim Bakanlığında dahi 4-5 çeşit çalışan tanımı ortaya çıkarıldı. Hizmetli diye bildiğimiz çalışanların yerine kimisi İŞKUR'dan kimisi Toplum Yararına Program'dan alınan ve bazı çalışmaları aile birliği tarafından da sağlanan işçi çalışanlarımız var. Arkadaşlar, bunların tümünü kadroya alalım. Bir iktidarın devlet anlayışıyla işçileri bu şekilde kadrosuz çalıştırmaları yakışık almıyor. Çalışanların güvencesiz, kıdem tazminatsız, ihbarsız çalıştırılması hak ve adalete de sığmıyor' ifadelerini kullandı. Geçici ve mevsimlik işçilerin sorunlarına da değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu durumdaki işçilerin belediyelerde ve özel idarelerde 5 ay 29 gün çalıştırıldığını, bunlara 4 ay daha çalışma hakkı verileceği açıklanmasına rağmen verilmediğini anlattı. Geçici işçilerden İşsizlik Fonuna para kesilmesine rağmen, bu çalışanların işsiz kaldıklarında işsizlik ödeneği alamadığını anlatan Gürer, 'Onlara İşsizlik Fonu'ndan işsiz kaldıklarında para verilmiyor ama işverene para aktarılıyor. Yani işçiye 'Sana destek olacağım' diye kurulan fonu bile işverenlerin kullanımına sunuyoruz' dedi.
'450 BİN İŞÇİ BELEDİYEYE ALINMADI!'
Belediyelerde çalışan 450 bin işçinin de belediye kadrolarına değil, belediyelerce kurulan şirketlere aktarıldığını hatırlatan Ömer Fethi Gürer, 'Halihazırda bunların çalışma koşulları da bir taşeron çalışma koşulu. Onlara verilen söz neydi? Sizleri belediye kadrosuna alacağız diyorlardı, almadılar. Keza taşeronda kadroya geçen arkadaşlarımızı da 2020 yılına kadar 4+4'le çalıştırarak toplu iş sözleşmesinden hak edeceği hakları dahi verilmiyor. Emekçilerin ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda yaşadığı sorunları bilmeyen milletvekili olduğunu sanmıyorum ama yapılan düzenlemeyle emekçilerin sömürüsü devam ediyor, bu sömürünün hiç kimseye faydası yok' diye konuştu.
'VERİLEN SÖZLER YERİNE GETİRİLSİN'
Gürer, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bir an önce, verilen sözler yerine getirilsin. Taşeronla ilgili vermiş olduğumuz kanun teklifleri var. Bu kanun teklifleri komisyona gönderilsin, tüm siyasi partiler olarak değerlendirme içinde sorunu yeniden ele alalım. Kanun hükmünde kararnameyle çıkarılan ve 1 milyona yakın işçiye kadro verdiğiniz yalanını, bunun olmadığını, gelin, o kanunda, değerlendirmede görelim. Yani söylenen ile alandaki uygulanan bir değil. Şu anda, taşeron nedeniyle, emekliliği nedeniyle ya da yapılan güvenlik soruşturması nedeniyle işinden olanlar var. 4 Aralık tarihi nedeniyle daha sonra işe girip taşeronda kalanlar var. İşçilerin sesine kulak verelim. 'İşçilerin üretimden gelen, emeğe dayalı çalışmalarının karşılığını verelim. Bu ülkede yaşayanların önemli bölümünün çalışanlar olduğunu da unutmayalım. Onların taşeron uygulamasını, hak gasbını sonlandırarak ülkenin geleceğinin güzel kılınması adına, kardeşçe bir yaşam için, ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin sorunlarına Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak sahip çıkalım diyorum' dedi.