Koca bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz.
Yeni yıl kutlamalarına az bir zaman kala iki noktada kendini gösteren bir hareketlilik göze çarpar.
Birinci nokta Milli Piyango bayilerinin önü,
İkincisi ise Alış-veriş mağazalarıdır kuşkusuz.
Bu yılki büyük ikramiye tam 70 milyon.
Hayali bile heyecan verici.
Başta Kızılay, Ulus gibi işlek merkezler olmak üzere hemen her semtte ''umut kuyrukları'' na rastlamak mümkün.
''Ya tutarsa'' diye düşünen, soluğu sırada alıyor.
Sonunda ''tüh be'' diyerek hüsrana uğramak da var ama, şans bu, belli mi olur ''talih kuşu''nun kimin başına konacağı.
Hayat pahalılığı ve alım gücünü aşan fiyatlar yüzünden müşteri bulmakta güçlük çeken çok katlı alış-veriş merkezlerinde ve semt mağazalarında da bir hareketlilik gözleniyor.
Yılbaşı alış-verişi içi gelen müşteriler sayesinde canlanan satışlar, söz konusu işyerlerinin sahip ve sorumlularının yüzünü güldürmeye yetmiş.
Yılbaşı alış-verişi bazı fırsatçıları da harekete geçirmiş.
Bu kişiler, vatandaşı kandırmak suretiyle haksız gelir elde etmek için çeşitli yöntemler uyguluyor.
Bunlardan biri de indirimli satışlar aldatmacası.
TESK yetkilileri bazı mağaza sahiplerinin önce fiyatları şişirdiklerini, daha sonra da, yeniden eski seviyesine çekerek, bunu ''yeni yıl indirimi'' gibi lanse ettiklerini belirtiyor.
Konfederasyon yetkilileri, indirim aldatmacalarında bir başka yöntemin ise vitrin camlarına büyük puntolarla ''yüzde 50, 70 indirim'' diye yazmak, altına da çıplak gözle seçilemeyecek kadar küçük puntolarla ''yüzde 50'ye, 70'e varan indirimlerle'' notu düşmek suretiyle gerçekleştirildiğini ifade ediyor.
Aldatmaya yönelik yöntem saymakla bitmez.
Yetkili kuruluşlar ise, fırsatçıların tuzağını bozmak için alarmda.
Yine de uyanık olmak lazım.
Sevinmek, sevindirmek isterken, üzülmek de var.