Son dönemde Türkiye'de seçim sath-ı mailine girildiğinin en açık göstergelerinden biri ittifak haberlerinin yoğunlaşması oldu... Bundan olsa gerek daha düne kadar 'her parti kendi yolunda' giderken birden bire tüm yayın organları ittifak haberleriyle doldu...
İki gün önce AKP sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli'nin görüşmesine ilişkin açıklamasında 'Yerelde işbirliğinde önemli aşamadayız. İşbirliği noktasında belli bir model var' ifadesini kullandı...
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın da, CHP ile görüşülen ittifak çalışmalarında temel ilkelerde anlaşmaya varıldığını açıkladı.
***
Son seçimlere 'Cumhur İttifakı' ile 'Millet İttifakı' arasındaki mücadele damgasını vurmuştu...
Yerel seçimlerde ise siyasal ittifaklardan çok adayların kimliğinin etkili olacağı düşünülüyordu...
Ancak beklenenin tam tersi gerçekleşti.
***
Görünen o ki, bu durumun en büyük nedeni, Türkiye'de yıllardır tek başına siyasi tabloyu belirleyen AKP'nin giderek bu konumunu kaybetmesi...
Son Cumhurbaşkanlığı seçimini AKP-MHP ittifakı, muhalefetin kurduğu ittifak nedeniyle kıl payı ile kazanabilmişti...
O günden bu yana, özellikle ekonomi alanında yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle umutlanan muhalefet tekrar bir araya gelince, AKP'nin de 'cumhur ittifakı'nı canlandırmaktan başka çaresi kalmadı.
***
Kamuoyu yoklamaları da bu saptamayı doğrular nitelikte...
Polimetre'nin veri madenciliği yöntemiyle yaptığı son çalışma, AKP tek başına seçime girdiği takdirde, CHP + İyi Parti'nin kuracakları ittifakın İstanbul ve Ankara dahil yüzde 56.4 oranında seçmenin yaşadığı 26 belediyeyi kazanacağını gösteriyor... AKP ise yüzde 36.2 oranında seçmenin yaşadığı 42 il belediyeyi alabiliyor.
İlçe bazında ise son belediye seçimlerinde 605 ilçeyi kazanan AKP'nin kazanacağı belediye sayısı 539'a iniyor.
***
Bu tablo HDP'nin de işine geliyor...
Bilindiği gibi son seçimlerde HDP'nin kazandığı belediyelerin önemli bir kısmına kayyum atanmış, bunun sonucunda bu parti önemli bir güç kaybetmişti...
AKP tek başına seçime girdiği takdirde, HDP de yüzde 7.4 oranında seçmenin yaşadığı 13 ili tekrar kazanabiliyor.
***
Son gelişmelerden sonra kararsızların oranında da belirli bir artış görülüyor...
O nedenle şimdi gözler önümüzdeki günlerde tümüyle belirlenecek olan adaylara çevrildi...
Adayların kimliği 'kemikleşmiş' oyları etkilemese de kararsızların oylarının yönünü önemli ölçüde belirleyecek.
***
Tabii bu tablodan ekonomik politikalar da etkilenecek...
Ekonomi daralırken tasarruf politikalarının öne çıkması kaçınılmaz...
Ancak tasarruf politikalarının o kararları alanlara oy getirmediği de bilinen bir gerçek.
***
Hiç kuşkusuz bu durum, iktidarın alacağı kararları etkileyecek...
Bu ortamda hem hükümetin hem de AKP'li belediyelerin kemer sıkma politikaları uygulaması mümkün olmayacak...
Bu da seçim sonrasında ekonomiyi toparlamayı daha güç bir hale getirecek.
***
Gelişmeler, yerel seçimlerin yerelden ziyade genel bir çekişme ortamı yaratacağını gösteriyor... Büyük olasılıkla seçim tartışmaları 'hizmet' değil 'ekonomi' odaklı yürütülecek...
Bunun sonucunda da 31 Mart 2019 tarihine kadar yaşanacak ekonomik gelişmeler mevcut tabloyu şu ya da bu yönde büyük ölçüde değiştirebilecek...
Kısacası, seçim süreci sürprizlere gebe ve bu nedenle oldukça heyecanlı geçecek.