Somut olmayan kültürel mirasın kuşaktan kuşağa aktarılmasını hedefleyen proje, kültürel mirası yalnızca korumayı değil; yaşayarak öğrenme, üretme ve paylaşma anlayışıyla geleceğe taşımayı amaçlıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un farklı okullardan çocuklar ve öğretmenlerin katılımıyla düzenlediği tanıtım programında UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz da yer aldı. Bakan Ersoy tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada projenin, kültürel mirası yaşayan bir değer olarak ele alan güçlü bir yaklaşımın ürünü olduğunu belirtti.
Ersoy, somut olmayan kültürel mirasın bir milletin hafızasını oluşturduğunu; geleneksel sanatlar, zanaatlar, müzik, oyunlar ve sözlü anlatıların kimliği şekillendiren temel unsurlar olduğunu ifade etti.
ANKARA’DAN TÜRKİYE’YE YAYILACAK MODEL
“Yaşayan Miras Okulu”nun Ankara’da pilot uygulama olarak başlatıldığını kaydeden Ersoy, bu modelin zamanla Türkiye’nin dört bir yanına yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini dile getirdi. Ersoy, proje kapsamında çocukların ve gençlerin kültürel mirası yalnızca teorik olarak değil, deneyimleyerek öğrenerek ve üreterek tanımasının amaçlandığını vurguladı.
Proje sonunda çocukların “Yaşayan Miras Elçisi” olacağını belirten Bakan Ersoy, ustalarla çıraklar arasında kuşaklar arası gerçek bir aktarımın sağlanacağını belirtti.
Ersoy, bu süreçle birlikte kültürel aktarım zincirinde zamanla oluşmuş olabilecek kopuklukların giderilmesinin hedeflendiğini ifade etti.
ÜÇ AŞAMALI EĞİTİM SÜRECİ
Yaşayan Miras Okulu Projesi’nin farkındalık, uygulama ve paylaşım olmak üzere üç aşamada yürütüleceğini açıklayan Ersoy, ilk aşamada çocukların somut olmayan kültürel mirasın ne olduğunu etkileşimli sunumlar ve atölye çalışmalarıyla öğreneceklerini ifade etti.
İkinci aşamada, deneyimli ustaların rehberliğinde uygulamalı çalışmalarla usta–çırak ilişkisini doğrudan deneyimleyeceklerini belirten Ersoy, üniversiteli gençlerin ise bu süreci belgeleyerek dijital içerikler ve yaratıcı iletişim çalışmalarıyla kültürel mirası çağın diliyle görünür kılacaklarını söyledi.
Bakan Ersoy, projenin, eğitim-öğretim yılı boyunca 15 Temmuz Demokrasi Müzesi gibi milletin hafızasında özel bir yeri olan mekânda hayata geçirileceği bilgisini paylaştı.
Yaşayan Miras Okulu Projesi’nin güçlü bir kurumsal dayanışma örneği sunduğunu ifade eden Bakan Ersoy, projenin Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, UNESCO Türkiye Millî Komisyonu, Millî Eğitim Bakanlığı, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve müzelerle iş birliği içinde yürütüleceğini belirtti. Ersoy, bu yönüyle projenin aynı zamanda güçlü bir kurumsal dayanışma örneği sunduğu ifade edildi.
RAKAMLARLA SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, konuşmasında, somut olmayan kültürel miras alanındaki çalışmalara ilişkin güncel veriler de paylaştı. Bugüne kadar 7 bin 38 kültürel miras taşıyıcısına “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı Kartı” verildiği bilgisini veren Ersoy, 2025 yılı itibarıyla 16 yeni unsurun eklenmesiyle Somut Olmayan Kültürel Miras Türkiye Ulusal Envanteri’ndeki unsur sayısının 368’e, yerel uygulamalara yapılan yeni kayıtlarla toplam kayıt sayısının ise 1.707’ye ulaştığını aktardı.
“Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak ilan edilen kişi sayısının 102'ye yükseldiğini belirten Ersoy, 2025 yılında 10 yeni kayıt yapıldığını sözlerine ekledi.
UNESCO’DA TÜRKİYE’NİN GÜÇLENEN KONUMU
Uluslararası alandaki gelişmelere de değinen Ersoy, Hindistan’ın Yeni Delhi kentinde düzenlenen 20. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Komite Toplantısında Antep İşi Nakışının İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydedildiğini hatırlattı.
Bu gelişmeyle birlikte Türkiye’nin UNESCO listelerindeki yaşayan miras unsuru sayısının 32’ye yükseldiğini vurgulayan Ersoy, Türkiye’nin dünyada en çok unsur kaydettiren ikinci ülke konumunu güçlendirdiğini ifade etti.
Ersoy, 24–25–26 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilecek tanıtım programında; tulum dinletisinden ıslık diline, ebrudan çiniye, hat sanatından geleneksel Türk okçuluğuna, Karagöz’den Dede Korkut anlatılarına kadar uzanan zengin kültürel mirasın çocuklarla buluşturulacağını belirtti.
Bakan Ersoy, Yaşayan Miras Okulu Projesi ile kültürel mirasın gençlerin üretkenliğiyle geleceğe taşınacağını ifade ederek, projeye katkı sunan tüm kurumlara, yaşayan insan hazinelerine, ustalara ve paydaşlara teşekkür etti.
SOMUT OLMAYAN MİRAS AKTARILMAZSA YAŞAMIYOR
UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz da toplantıda yaptığı konuşmada, somut olmayan kültürel mirasın kuşaktan kuşağa aktarılmasının kültürel belleğin korunması açısından hayati önemde olduğunu belirterek bu aktarım sağlanmadığında mirasın artık 'yaşamıyor' hâle geldiğini söyledi.
Oğuz, somut olmayan kültürel mirasın arşivlenebileceğini ya da kitaplaştırılabileceğini ancak hayatın içine aktarılamadığında gelecek kuşaklara taşınmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Oğuz, kültürel belleğin kaybının, bireysel hafıza kaybı gibi toplumsal aidiyet ve kimlik duygusunun da yitirilmesine yol açacağını vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy konuşmaların ardından Yaşayan Miras Okulu'nun açılışını yaparak etkinlik alanlarında çocuklarla bir araya geldi.