Emperyalizmin Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu 102 yıllık Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki hesabı bitmedi ve bitmeyecek de.
Çünkü, Atatürk’ün birinci paylaşım savaşından başlayıp Ulusal Kurtuluş Savaşı ile sonlandırdığı ve 1920'de Ankara’da ilan ettiği Türkiye Cumhuriyeti, mazlum milletlere örnek olmuştu.
Etnik ve dini olarak arkaik bir imparatorluk olan Osmanlı’da birey kavramı yerine Ümmet vardı!
Cumhuriyetin Kuruluşu ile birlikte “Ümmet”in yerini “birey” aldı. (Ümmet; yani ait olduğu dinin etrafında birleşen insanlar topluluğu! Musevi, Hıristiyan veya Müslüman olması fark etmiyor. Hangi dine mensup olup olmadığı önemli)
...
Durup dururken Türk Milliyetçisi MHP Genel Başkanı Dr. (çakma) Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a çağrı yapması nasıl bir tesadüf?
Terörsüz Türkiye açılımı?
İlginç değil mi?
Arkasından
ABD Ankara Büyükelçisinin açıklamasından sonra
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın;
“Türk düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür; Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Türkiye kardeşlikle büyüyecek. Türkiye demokrasiyle güçlenecek. Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek. Çok farklı bir Türkiye’ye kavuşacağız.” Sözü tesadüfen söylenmiş olabilir mi?
Bence olmaz;
Yaşı ve sağlığı uygun değil.
İtiraz eden varsa Merhum Ecevit örneğini anımsatırım!
Zamanında el etek öpmeden, kırıp-dökmeden çekilmek büyük onurdur.
Aksi takdirde birey olamamış, ipi dışarıda olan “Ümmetlerin” ne yapacağı belli olmaz.