TÜM BAYRAMLAR ANKARAGÜCÜ’NÜN

Hiçbir maçtan korkulmamıştı, Giresunspor maçından korkulduğu kadar…

Hakan Keleş'in yönetimindeki bu Karadeniz ekibi o kadar ilginç bir karakter ortaya koyuyor, o kadar şaşırtıcı sonuçlar alıyordu ki korkmamak mümkün değil… Akıllardan çıkmayan İstanbul'daki G.Saray ve F.Bahçe galibiyetleri, yine deplasmandaki oyundan kopmadan, inatçı mücadeleleriyle elde ettiği Karagümrük, Alanya, Hatay, Antalya, Adana DS ve Konya beraberlikleri…

Buna bir de Ankaragücü futbolcularının tek devrelik, şaşırtıcı, birbirleriyle asla bağdaşmayan oyun yapıları buna eklenince, korkunun dozu daha da artıyordu.

Çünkü Giresun maçı, Başkent ekibinin 3 maçlık kurtuluş mücadelesinin mutlaka aşılması gereken ilk ayağı konumundaydı. Daha açıkçası, bunun kayıpsız geçilmesi farz olmuştu

Maçın ihtiva ettiği tehlike durumu, biraz da olmakla olmamak arasındaydı. Bence koca bir sezonun en kırılgan, en kader belirleyici mücadelesine sahne olacaktı.

Tolunay Kafkas'ın oyun ve oyuncuyu geliştirme mücadelesi ve çabasının, takımın çok inişli – çıkışlı bir grafik çizmesi, bir hafta önce öne çıkanların hemen ertesinde hayal kırıklığı yaşatmaları nedeniyle sekteye uğrar gibi gözükse de hocanın oyunu iyi okuması ve yerinde müdahaleleriyle sorunları çözmesiyle Ankaragücü yolunu bulabiliyordu. Nedense bunlar da ancak tek devrelik çözümler olarak sahaya yansıyabiliyor. Zaten Tolunay Hoca, bunu 90 dakikaya yayabilse, Ankaragücü için hiçbir sorun kalmayacak.

Giresun mücadelesinde ilk devrede gösterilen performans her iki takım içinde anlaşılmazdı. Hele konuk takım açısından istatistikler resmen bir faciaydı. 44'te şut çekmeden, emek sarfetmeden Görkem'in serbest atıştan ceza alanına gönderdiği top, en son Diack'a çarpınca öne de geçtiler. Bu gol olumlu anlamda Başkent ekibini şok etti. O ana kadar al gülüm ver gülümle idare eden sarı-lacivertliler kendine geldi. Koca 45 dakikada bulamadığı net pozisyonları 3 dakikalık uzatmada Emre, Ali Sowe ve Kitsiou'dan (+3'te sayılmayan golü dahil) buldu.

Ve devreye yine Tolunay Hoca girdi ve müdahalelerini yaptı. İlk olarak Fenerbahçe maçında mükemmel oynayan Diack ile Ramazan ayında bir türlü istenileni veremeyen Zahid'i yanına alarak, yerlerine Djokanovic ile Tasos'u soktu. BU değişim hemen etkisini gösterdi. Ali Sowe, Tasos ile yaptığı verkaçtan sonra çaprazdan çok sert vurarak eşitliği sağladı. Sonra 65'te de yorulan ve kendinden istenileni pek veremeyen Emre, yerine Pedrinho'ya bırakınca sanki takımın dizginleri serbest bırakılmış etkisi yaptı. 62'de Kitsiou'nun ofansif katkısını perçinleyen kafa şutunun direkten dönmesi, 74'te oyuna doğru müdahalesinin bir diğer kanıtı olan Pedrinho'nun şutunda, topun savunmadan sekmesi sonucu topu önünde bulan Taylan'ın oyun içinde yaptığı mevki değişikliğinin hakkını verircesine ağları bulması, neden Yunan milli olduğunu ispatlarcasına Tasos'un 75'te Ferhat'ın gole izin vermediği ve 87'de yan direkte patlayan mükemmel şutunun etkisiyle olsa gerek 90+7'de uygun durumda olmasına karşın şanssızlığının kurbanı olmamak adına topu, ilk golde de asist katkısı sağladığı daha uygun durumdaki Ali Sowe'a alda at cinsinden aktarması Tasos'un yıldızını iyice parlattı. Takımının gol makinası Ali Sowe için zaten diyecek bir şey yok. Gösterdiği performansla, yaptığı 12 gol ve 4 asistlik katkıyla bazılarının kulaklarını iyice çınlatıyor zaten.

Tolunay Kafkas'ı en çok sıkıntıya sokan durum; bir önceki maçta üstün performans gösteren oyuncularının devamlılık sorunlarının olması... Ama çok çalışmayla geliştirilen oyun okuma ve yerinde müdahale yeteneğiyle bugüne kadar tüm sorunları aşmayı başardı. Bu başarı da çıktığı kurtuluş mücadelesinde en büyük dayanağı oldu. Takımının Tolunay Hocayla birlikte yenildiği maçlarda bile sergilediği futbol ile morallenen ve panik durumdan yavaş yavaş sıyrılan Başkan Faruk Koca'nın da artan güven duygusuyla hocasına serbestlik tanıması da bu olumlu havanın oluşmasını sağladı.

Takımdaki bu güzel havanın 6 puan değerindeki Giresun galibiyetiyle arife gününde camiaya bayram havası yaşatması, 23 Nisan'ın da aynı coşkuyla kutlanmasını sağladı. Umarız Başkent ekibi, kurtulması artık mucizelere bağlı Ümraniye'den sonra tehlikeyi yaşayan Sivas, Antalya, Kasımpaşa, Alanya, İstanbulspor ve Giresunspor'dan birini daha geçmesi durumunda asıl bayramı o zaman kutlayacak. Kalan haftalarda Kasımpaşa, Sivas ve Alanya'nın birer haftayı bay geçmeleri de böyle kritik bir dönemde Sarı-lacivertlilere ekstra bir katkı sağlayacak.

Gazantep ve Hatay'ın ligden çekilmesi sonrası TFF'nin aldığı karardan olumsuz etkilenenlerin başında yer alan Ankaragücü ilk defa 31.haftada alacağı hükmen galibiyetinin böyle bir kritik döneme rastlamasından dolayı yararını görecek. Böylelikle puanını 34'e yükseltmiş bir durumda gelecek hafta evinde ağırlayacağı Kasımpaşa karşısına psikolojik açıdan güçlü bir şekilde çıkacak.

Dileriz ki bu maçın kazanımıyla birlikte tüm bayramlar Ankaragücü'nün olur…