Şimdiki nesil farklı…
Bazı şeyler var ki anlamak için yaşamak gerekiyor.
Tasarruf konusunda olduğu gibi…
Yokluk dönemini görmüş yaşılar ne zaman, 'Bizim zamanımızda' diye söze başlamaya kalksalar, kimileri 'yine nasihat geliyor…' diye geçirecektir içinden.
Yaşamamışlar ki o günleri…
Nereden bilsinler, yamalı pantolonla işe gidildiğini,
Üç kez pençe görmüş ayakkabılarla okul yolu tutulduğunu,
Tel dolaplarda korunmaya çalışılan yemeklerin, bozulmaması için aile bireylerinin sayısına göre yapıldığını,
Babadan-anadan kalma giysilerin elden geçirilerek çocukların giyebileceği şekle dönüştürüldüğünü…
Yokluk dönemi dedik ya, saymakla bitmez.
Ama o çileli günlerin acısını hissetmek için illa yaşlı olmak da gerekmiyor.
Kuşaktan kuşağa aktarılanlara kulak kabartmak, eskiye dair yazılıp çizilenlere göz atmak fazlasıyla yeterli oluyor ne sıkıntılar içinden geçip bugünlere gelindiği…
Erişkinlere gelince…
Kimileri o günleri yaşamış, kimileri o günlerin bir bölümünü teneffüs etmiş.
Ama tutumları gençlerden farksız
Çabuk unutmuşlar eskiyi…
'Tasarruf' kelimesi silinmiş sözlüklerinden…
Yerini 'savurganlığa' bırakmış.
Lüks makam araçları,
Ziyafetler,
Turistik olmaktan öte gidemeyen yurt dışı gezileri,
Bol kepçe hediyeler…
Tasarruf amaçlı bazı uygulamalar ise teselli oluyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bu konuda örnek davranışlar sergiliyor.
Yayınladığı son genelge umut verici
İşte direktiflerden bazıları:
'-Ödeneklerin tahsis amacı dışında kullanılmaması,
-Zorunlu olmadıkça ihaleye çıkılmaması,
-Personel eksikliği ve fazlalığının analizinin yapılması,
Personele göre iş değil, işe göre personel ilkesinin dikkate alınması,
-Belediye araçlarının özel amaçla kullanılmasına izin verilmemesi,
-Lüks ve gösterişli demirbaş alımlarının yapılmaması,
Gereksiz elektrik ve lamba kullanımının azaltılması,'
İstekler böyle...
Keşke tüm belediyelerde,
Tüm kurum ve kuruluşlarda uygulanabilse.