Şans denilen şey

Milli Piyango'nun yılbaşı çekilişine daha çok var ama, büyük ikramiye miktarı şimdiden hayalleri süslemeye başladı.

Rakam büyük…

İştah kabartıcı…

Hemen her şeyin ateş pahası olduğu şu günlerde başta dar gelirliler olmak üzere toplumun pek çok kesiminin ''hayalden öte'' sermayesi kalmadı zaten.

Ya tutarsa…

Rakam öyle az buz da değil.

Büyük ikramiye 120 milyon lira…

Bakalım kime ya da kimlere çıkacak…

Belki de şanslı bilet elde kalınca, hayaller kursakta, ikramiye de Milli Piyango İdaresi'ne kalacak.

Yılbaşı çekilişi ile ilgili haberleri okurken aklıma geldi…

Eskiden sokakta ne kadar çok para bulurdum…

Eskiden derken, çocukluk günlerinden söz ediyorum…

Dik yürümeyi bir türlü becerememem, o nedenle de yüzüm hep yere yakın olmasından mıdır bilemem.

Belki ''şans'' diye adlandırmak daha doğru olur.

Annemin ''Kamburun çıkacak'' diyerek beni iki büklüm vaziyette her görüşünde

sırtıma vurduğu tokatların sayısı yüzleri, hatta binleri geçmiştir herhalde.

Şans önemli…

Şanslı olmak da…

Tabii yalnızca akçalı konularda değil…

Yaşamın her alanında…

Ne zaman ''şanstan'', ''şanssız'' olmaktan söz edilse bir dönem aynı basın kuruluşunda birlikte çalıştığımız foto muhabiri kadim dostum gelir aklıma.

Konuk takımın 6-0 kazandığı, ama bizim arkadaşın tek kare gol fotoğrafı çekemediği maç.

Nedenine gelince…

İlk devre 3-0 bitiyor. Bizimkinin mevzilendiği kalede tek gol yok.

Hepsi karşı kaleye…

''Bu kale bana şans getirmedi'' diyerek ikinci devre diğer kalenin arkasında mevzileniyor.

Yine üç gol var…

Ama üçü de bizimkinin ilk konuşlandığı kaleye…

Toplamda 6 gol var, bizimkinin fotoğraf makinesinde tek kare yok…

Şansızlık işte…

Dedik ya şans önemli…

Şimdilerde herkes kambur…

Alışkanlıktan değil,

Yaşam yükünün ağırlığından…