Pardon! Ama pasaportunuz kayıp!

Kültür ve sanat dünyamızdan anılar arasında nice pasaport öyküsü var. Ne çok şairimize, yazarımıza, tiyatrocumuza acılar çektirilmiş pasaport üzerinden… Sanki bedeninde patlamaya hazır bombalar taşıyan insanlar gibi…

Ha, artık geçmişte kalmış öyküler sanmayın…

Bu yıl Müjdat Gezen'e yaşatılmadı mı?

Mayıs ayında, turneye giderken geri çevrilmedi mi havaalanından?

Sanat dünyası insanlarına karşı pasaportun bir silah gibi kullanılmasına ilişkin öykülerden bir kitap yapılsa yeridir. O kadar çok çünkü…

Çok da…

Bu sorunun bir boyutu…

Bir başka boyutu daha var…

Biz yazarların, sanatçıların pasaport öykülerini bir şekilde yazıya döküldükleri için ya da haber oldukları için biliyoruz.

Bir de haber bile olmayan pasaport öyküleri var…

Onlardan birisiydi bana bu pasaport öykülerini anımsatan.

***

Bir genç kadın anlattı.

Yaşadıkları mı?

Ankara'da ama uluslararası bağlantıları olan bir şirkette çalışıyor.

Şirketin görevlendirmesiyle Paris'e gitmesi gerekiyor. Paris'teki iş görüşmelerinin tarihleri belli. Uçak bileti alınıyor. Kadının pasaportu var. Bugüne dek defalarca gidip gelmiş yurtdışına. Bir sorun yaşamamış. Kendinden emin olarak biniyor Esenboğa'ya giden otobüse. Varıyor ve Dış Hatlar bölümüne giriyor ki…

Daha öteye geçemiyor.

Çünkü 'Yurtdışına çıkamazsınız!' deniyor.

El konuyor pasaportuna.

Bir 'terörist muamelesi' görüyor.

Ne yapsa, ne etse, ne dese çare yok!

O uçak, onsuz uçuyor Paris'e…

O da dönüyor evine…

Elbette gergin, rahatsız, sıkıntılı…

Ertesi gün avukatlar devreye giriyor.

Yazılı başvuru yapılıp yanıt beklenecek.

Bu arada öğreniliyor ki, kararın kaynağı Kırşehir valiliği.

Ama nedeni nedir? Ne olmuştur, ne yapmıştır ki o kadın, pasaportu iptal edilmiştir?

Bu soruların yanıtı yok.

Başka bir bilgiye ulaşılamıyor.

Genç kadın düşünüyor…

Neden?

Niçin?

Çünkü hiç gitmişliği yok Kırşehir'e…

***

Kadın biliyor, bu ülkede yıllardır insanlar bırakın suçsuz yere gözaltına alınmayı, tutuklu kalıyorlar aylarca, hapis yatıyorlar… Yıllarca… Sonra da 'Pardon, yanlışlık olmuş!' denebiliyor.

Dolayısıyla, kendisine de 'Pardon, yanlışlık olmuş' denilecek…

Böyle düşünüyor ama yanlışlığın izi bile zor mu zor sürülüyor. 'Aziz Nesin'lik!' deriz ya, öyle bir öykü çıkıyor ortaya…

Kırşehir'de yapılan incelemelerin ardından, kararın kaynağı burası değil, Niğde deniyor. Niğde'yle görüşmeler başlıyor bu kez. Orası da Çanakkale'ye yönlendiriyor…

Bakar mısınız!

Kırşehir'le olduğu gibi, Niğde'yle de, Çanakkale'yle de hiçbir bağlantısı olmamış kadının. O illerden bir anı, bir iz yok belleğinde. Sokaklarından bir kez geçmediği kentlerde nasıl bir suç işlemiş olabilir ki, oralardan pasaportuna iptal kararı çıkar?

Sonunda ne mi oluyor?

Sıraya yeni iller eklenmeden 'Pardon' deniliyor.

Deniliyor ama…

'Aması ne?' demeyin!

Bu kez pasaport bulunamıyor.

Esenboğa'da el konulan pasaport, bulunup da geri verilemiyor…

Aylardır süren bir serüven bu anlattığım.

O kadın hala yurtdışına çıkamıyor…