Pandemi nedeniyle bir yıl ertelenen dünyanın en büyük ve kapsamlı spor organizasyonu olan Olimpiyat Oyunlarının başlamasına çok kısa bir süre kaldı.
Japonya'da 23 Temmuz - 8 Ağustos tarihleri arasında yapılacak bu dev spor olayı, beraberinde bazı kısıtlamaları da getiriyor… En önemli kısıtlama da 2020 Tokyo oyunlarında müsabakaların seyircisiz yapılacak olması…
Gerek Uluslararası Olimpiyat Komitesi gerekse 2020 Tokyo Organizasyon Kurulunun oyunlarının düzenlenebilmesi için gerçekten sınırları zorlayan çalışmalar yapması takdire şayan bir olaydı. Çünkü 2.ertelemele çok zor görünüyordu ki bu da Olimpiyatların sekteye uğramasını beraberinde getirebilirdi.
Türkiye'nin, 2020 Tokyo'ya 50'i kadın olmak üzere 108 sporcu katılacak olması, içinde bulunduğumuz zor koşullara karşın asla küçümsenecek bir durum değil.
Zaten Tokyo 2020, bugüne kadar en yüksek sporcu sayısı (114) ile katılım yaptığımız Londra 2012 Olimpiyat Oyunlarından sonra ikinci sırada yer alıyor.
Bir üzücü nokta ise takım sporlarında sadece Kadın Voleybol Milli takımımızın oyunlara katılacak olması… Basketbol Erkek Milli Takımımız ise Kanada'da yapılan son eleme turnuvasında direkten dönmemiş olsaydı katılım sayımız 120'ye ulaşacaktı.
Branş sayımızda ise 2004 Atina'dan (10) sonra sürekli bir artış ivmesi yakaladık. Branş sayısı, 2008 Pekin'de 12, 2012 Londra'da 16, 2016 Rio'da ise 21'e ulaşmıştı. Tokyo 2020'de ise bu rakam 18'e düştü.
Federasyon bazında ise sporcu sayısı olarak Atletizm, bir önceki olimpiyata göre 9 eksikle yani 25 atletle başı çekerken, başarılı bir dönem geçiren Yüzme branşı, tarihte ilk kez kota alabilen 9 sporcuyla Ata sporu güreşi geride bırakarak 11 yüzücüyle 2.sırayı aldı.
İlk kez Tokyo'da olimpiyata alınma mutluluğu yaşayan Karate'de ise büyük bir sıçrama var 8 sikletin 7'inde kota alan milli sporcularımız, Türkiye'yi Japonya'nın ardından en çok karateci gönderen ülke yaptı.
Bu arada elbette ki dünya çapında başarılara imza atan Cimnastik'te ise 5 sporcunun vize alması da dikkat çeken bir konu.
Şimdi, Olimpiyat Oyunlarına ilk kez bu kadar iddialı giden Cimnastik, Yüzme ve Karate branşlarından hangisi, ilk madalyasını alarak kendi tarihine bir altın sayfa açtıracak. Çünkü olimpiyat tarihinde bugüne kadar katıldığımız oyunlarda sadece 6 branşta (Güreş, Halter, Judo, Taekwando, Atletizm ve Boks) madalya kazanabilmişiz… Dilediğimiz o dur ki bu başarılı 3 dalda da madalya almamız…
Elbette ki düşüş içinde olan dallar da var. En önemlisi de Naim Süleymanoğlu'yla yükselme devrine direkt başlayan Halter branşına, Olimpiyatlar tarihimizde ilk kez bir kadın sporcumuzun (Nurcan Taylan -2004-Atina) altın madalya alma gururu da nasip olmuştu. Ancak doping belası yüzünden Halter'de büyük talihsizlikler ve maalesef büyük performans düşüklüğü yaşandı. Yine geçmiş dönemde yaşanan bir olumsuzluk yüzünden 3 kotası olan Türkiye'ye bu branşta sadece 2 sporcu ile katılma hakkı verildi.
Adı futbol ile özdeşleşmiş olan spor kulüplerimizden biri olan Fenerbahçe, farklı bir gurur yaşadı Amatör branşlara ağırlık vermesiyle tanınan bu güzide kulübümüz 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarına 6 branşta tam 22 sporcu göndermenin mutluluğunu yaşıyor.
Türk kafilesinin 2020 Tokyo yolculuğu büyük umutlarla başlıyor… Dileğimiz odur ki, yaşadığımız bu zor dönemde çektiğimiz tüm sıkıntıları unutturacak bir sonuçla dönelim…