Mustafa Kemal''in ilk sınavı... (V)

Mustafa Kemal'in 1909 yılında fiilen Osmanlı idaresi dışına çıkmış bulunan Trablusgarp'ta düzeni tek başına yeniden sağlamak göreviyle İttihat Terakki Genel Merkezi tarafından bölgeye gönderilmesinin öyküsünü anlatmaya devam ediyoruz...

Yazımızın bir önceki bölümünde Mustafa Kemal'in Trablusgarp'taki isyancı güçlerin başında bulunan Şeyh ile karşılaşmasından ve onu itaate zorlamasından söz etmiş...

Orada kazandığı başarı üzerine komşu kent Bingazi'yi fiilen yöneten bir başka isyancı lider olan Şeyh Mansur'u da 'yola getirmesi' için İttihatçı arkadaşlarının kendisini bu kente davet ettiğini söylemiştik.

***

Mustafa Kemal, Bingazi'de Şeyh Mansur ile ilk karşılaşmalarının ardından askeri birliği ziyarete gitmiş...

Buradaki 'alaylı' subaylar'ın emir dinlemez tutumlarından vazgeçmelerini sağlamış...

Ve birliğin komutan ve subaylarını şehir içinde 'küçük bir tatbikat' yapmaya ikna etmişti...

***

Aslında Mustafa Kemal'in amacı askeri birliğin başında bir gövde gösterisi yaparak Şeyh Mansur'u korkutmaktır...

Bu amaca ulaşmak için şehir sokaklarına çıkmış olan askeri birliği, 'tatbikat gereği' Şeyh Mansur'un evinin bulunduğu mahalleye yönlendirir...

Kışladan çıkan askeri birliğin kendi evine doğru harekete geçtiğini haber alan Şeyh, bir anda paniğe kapılır...

Evden çıkan beyaz bayraklı 'elçi', askeri birliğin başında bulunan Mustafa Kemal'e koşarak Şeyh Mansur'un kendisiyle görüşmek istediğini bildirir...

Bunun üzerine Mustafa Kemal, 'Peki, kabul ediyorum, bu akşam benimle konuşmaya gelsin' der...

Ve 'tatbikat' biter!

***

O akşam, Atatürk ve Şeyh Mansur, kentin ileri gelenlerinin de bulunduğu bir toplantıda bir araya gelirler...

Mustafa Kemal, 1908 Meşrutiyet devrimini kabul etmek istemeyen Şeyh'e devrimin bir 'emrivaki' olduğunu, geri dönüşün söz konusu olamayacağını anlatır...

Şeyh, bu durum karşısında kendisinin meşrutiyete isyan etmediğini, aksine Padişah'ı savunduğunu iddia ederek elindeki Kuran'ı kaldırır ve Mustafa Kemal'e hitaben 'Siz Halife-i Zişan Efendimiz hazretlerine fenalık yapmayacağınıza dair bu kitap üzerine yemin eder misiniz?' diye sorar...

Mustafa Kemal, bunun üzerine Şeyh Mansur'un elinden Kuran'ı alır ve öptükten sonra şunları söyler:

'Ben bu kitabı tebcil ve takdis ederim. Ve bunun namına namusum üzerine yemin ederim ki Halife denilen adama bu kitabın haricinde hiçbir fenalık yapmayacağım.'

Bunun üzerine bir uzlaşmaya varılır ve Bingazi'de hükümet otoritesi yeniden kurulur.

***

Gerçi Trablusgarp'ta ve Bingazi'de sağlanan bu uzlaşma geçici bir nitelik taşıyacak, bir süre sonra bölge İtalya tarafından işgal edilerek Osmanlı devletinden tümüyle kopartılacaktır...

Ancak, Mustafa Kemal de bu arada kendisini gönderenlerin bile başarısızlığa uğrayacağından emin oldukları bir görevden 'alnının akıyla' sıyrılarak bu ilk önemli sınavından başarıyla çıkacaktır...

Eğer o sınav başarıyla tamamlanmasa ve Mustafa Kemal, Trablusgarp'ta kendisinden önce aynı yetki belgesiyle giden diğer üç subay gibi tutuklanarak Şeyh'in zındanına atılsaydı, muhtemelen yalnız askeri kariyeri değil, siyasi hayatı da orada sona erecek ve tarihin en azından ülkemizi ilgilendiren bölümü bir başka şekilde yazılacaktı.

***

Mustafa Kemal'in Trablusgarp'a anlattığımız 'imkansız' görev için gönderilmesi olayı, onun Enver Paşa ile olan iktidar mücadelesinin de ilk evresini oluşturur...

Çünkü İttihat Terakki Genel Merkezi'nin söz konusu kararı almasında Mustafa Kemal'in eleştirilerinden rahatsız olan Enver Bey etkili olmuştur...

İkisi de ülkesini seven ve o ülkenin geleceğini şekillendirmek isteyen, ancak siyasi düşünceleri ve siyaset tarzları birbirinden çok farklı olduğu için bir türlü bir araya gelemeyen bu iki genç subay arasındaki örtülü iktidar mücadelesi o noktada bitmez...

Bu mücadele, daha sonra Trablusgarp'ın İtalyan işgaline karşı savunulması amacıyla düzenlenen direnişte, Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale'de, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ilk aşamalarında devam edip gider ve sonunda Enver Paşa'nın Rusya'da Bolşevik hükümete karşı isyancı güçlerin başında savaşırken ölmesiyle sonuçlanır...

Mustafa Kemal ise bu ilk sınavından sonra karşılaştığı tüm güçlüklerin üstesinden gelmeyi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmayı başarır...

Başarıya giden bu 'uzun ve ince' yolun başında atılan ilk adım ise anlattığımız olaydır.