MESEM'lerdeki Çocuk Ölümleri ve Protestolar

Bu yıl yayınlanan son Çocuk Ölümleri Raporu'na göre (bu verilen bilinen ve ulaşılan verilerdir, gerçek sayının ne yazık ki çok daha fazla olduğu uzmanlarca öngörülmektedir) hayatını kaybeden çocuk işçi sayısı 86'ya yükseldi. MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamaları ise pek çok partinin ve vatandaşın hedefi haline geldi. Bu uygulamalar kısaca ortaokul mezunu öğrencilerin 4 gün pratik eğitim alması (sanayide, fabrikada artık hangi alanlarda ilerlenmesi bekleniyorsa) ve 1 gün okulda teorik eğitim almasını kapsayan eğitim modelidir. Bu modelin çocuk sömürüsü olduğu, mesleki eğitim adı altında çocuklara ağır işler verilip de ucuz emek gücünden faydalanıldığı ve çocukların ölüme terk edildiği yönündeki eleştiriler ise MESEM uygulamalarını hedef haline getirmektedir.

Geçtiğimiz günlerde 17 TİP'li öğrenci bu durumu Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi'nde protesto ettiler. Protestoların hedefinde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin vardı. Öğrencilerden 16'sı halen özgürlüklerine kavuşamadılar, süreç devam ediyor. Çocukları kaderlerine terk etmeyeceğiz, sloganları atan öğrenciler ve partileri MESEM konusunda geri adım atmayacaklarını bildirdiler. Protestoda kullanılan ifadeler ise aynen şöyledir: "Yusuf Tekin çocukların canını patronlara, tarikatlara peşkeş çekmektedir. Bu ülkede çocukların canı değersiz değildir. Bu ülkede bu çocuklara sahip çıkan abileri, ablaları, devrimcileri var!" ifadeleri kullanıldı. Yusuf Tekin ise bu uygulamaların çocukların iş hayatına kazandırılması için faydalı bulduğunu belirtti. Tartışmaların kalbinde ise denetimsizlik, çocuk emeği sömürüsü ve çocukların gerçekten de bu yaşta kimlere emanet edildiğinin bilinmemesi vardı.

Halen gözaltında olan TİP'li protestocular için hukuki mücadele verilmektedir. Bu konunun Türkiye genelinde büyük yankı uyandırdığını belirtmeliyim. Uygulamalarda çocukların güvenliğinden halk derin şüphe duymaktadır. İşin tuhaf tarafı ise bizim nesil üniversite okutuldu ve diplomalı işsizler ordusu yaratıldı. Şimdi ise lise mezunu bile olmayacak bir nesil yaratılıyor. Bu uçurum ve dengesizlik halinden nasıl pozitif bir çıktı bekliyorsunuz? Eğitim sistemi sürekli neden değişiyor? Bir kuşakta ne kadar derin değişiklikler yapıldı. Mesleki öğrenim adı altında toplumun eğitimsiz kalması, çocukların çocukluk yıllarını yaşayamaması gözetilmekte midir? Aralarında 14 yaşında çocuklar var, bu durum normal midir?

İnanın bu paragrafı yazıp yazıp siliyorum çünkü çocukların öldüğü bir sistem nasıl eleştirilir ki? Neresini düzelteceğiz de mesela çocuklar hayatta kalacak? Yani inanın bu işin ucuz emek yanı, ne bileyim sömürü yanına bakamıyorum bile çünkü ortada 86 çocuk cenazesi var...