Kamuoyunun hafızası

Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür.

Ünlü sözün ne kadar isabetli bir değerlendirme olduğunu yaşadıkça

görüyor, tanık oluyoruz.

Gerçekten insan hafızasının unutma gibi bir hastalığı var.

Son zamanlarda bu hastalığın yeniden nüksettiğini görüyoruz.

Örneğin deprem felaketi…

40 bin kadar insanın ölümüne, binlerce kişinin evsiz, işsiz kalmasına

neden olan felaket sanki hiç yaşanmamış gibi…

Oysa daha bir ay öncesinde gözyaşları sel olup akıyor, gazete ve tv'lerin

öncelikli haberlerini, felakete ilişkin gelişmeler oluşturuyordu.

Şimdi alt sıralara düştü bu yöndeki haberler.

Arada bir ''şu kadar ev yapılacak'', ''bu kadar yara sarılacak'' gibi

haberler ilk sıraları almıyor da değil…

Değil ama maksat da belli…

Malum genel seçimler için geri sayım başladı ya…

Acılı konulara değinmeden de olmuyor.

''Cek''li, ''cak''lı vaadlerle dolu olsa da söylemler…

Şimdi seçim zamanı…

Hal böyle olunca, haberler de rotasyona uğruyor…

Felakete ilişkin haberlerin yerini seçim propagandasına yönelik olanlar alıyor.

Kimi yaptıklarından dem vuruyor, kimi yapacaklarından.

Yapılanlar pek görülmüyor, yapılacaklar da ''ya tutarsa hesabı''…

Hesaplar bazen şaşıyor…

Beşer şaşar da hesaplar şaşmaz mı?

İşte partilerin seçim listeleri…

Kimilerinin yüzünde güller açıyor,

Kimilerinin yüreği alev alev…

Çaktırmadan içten içe…

Başımıza musallat olan orman yangınları gibi…

Ama her şeye rağmen karamsarlığa kapılmamak gerek.

Bir sandık…

Bin umut…

Bakarsınız rüyalar gerçek olmuş.

Belli mi olur…