Hastalık taşıyıcıları ile ilgili olarak Rosenau'nun yüzyıl önce söylediklerine kulak veriniz:
'…Bugün Massachusetts kızamık ve veremden arınmış olabilir fakat yarın komşu eyaletlerden yeniden enfekte olabilir. Enfeksiyon kırsal kesimden kente akar, bu nedenle enfekte dış kesimleri olan hiçbir kent, özellikle suyunu sağladığı ya da sütünü sağladığı alanlar enfeksiyonun drenaj havzası ise güven altında değildir. Mikroplar sosyal tırmanıcılardır, meydanlardaki saraylara sarp kayalıklardaki hisarlara ulaşmanın yolunu bulurlar. Biz ön kapıya sosyal bir muhafız dikebiliriz, fakat arka kapıyı koruyan bir sağlık bekçisi yoktur… Gecekondulara izin verilir ve kalabalık konutlar hoşgörüyle karşılanırsa bulvardakiler güvende değildir.
…Önceleri her birey ya da her topluluk lağımlarını, aşağıda suyu içecekleri düşünmeksin, bilinçsizce sokaklara akıtıyordu. Göl yakınındaki kentler lağımlarını göle boşalttılar ve yakınındaki bir başka noktadan sulandırılmış lağımı aldılar. Bugün insanoğlunun sanitasyon bilinci bir akıntıyı kirletmesine izin vermez. Eğer sağlık bilinci onu dürtmezse, sağlık polisi başkalarının hak ve güvenliğine saygı göstermeye mecbur etmelidir.
Taşıyıcıların keşfi sıhhi tecridi zorlaştırmıştır. Birçok hastalıkta taşıyıcılar vakalardan daha çoktur. Bütün tifo vakalarının yüzde 2-'ü taşıyıcı haline gelirler. Beyin-omurilik ateşinde taşıyıcılar vakalardan fazla 10'a birdir. Belirsiz ve atlanan çocuk felci vakalarının belirgin biçimde tanınabilen felçli vakalardan çok daha fazla olduğuna inanılmaktadır. Taşıyıcı sorunu programı karmaşık hala getirmekte ve belirli enfeksiyonların ortadan kaldırılmasını karmaşık ve güç hale getirmektedir.
Ancak taşıyıcıların iyileştirebileceği zamanın yakında geleceğine inanmak için nedenler vardır, çok daha iyi olarak vakaların erken tanısı ve hastanın akıllıca tecridi ile bunların çoğunun önlenebileceğini biliyoruz. Bilinen her enfeksiyöz hastalık vakası etkisizleştirilmiş bir vakadır ve deneyimler klinik vakaların sayısının azalmasıyla aynı oranda toplumdaki taşıyıcıların sayısı da azaldığını öğretmiştir. Tecrit bütün yetersizliklerine ve hayal kırıklıklarına rağmen hastalığın yayılımını önleyen önemli bir önlem olarak kalmaya devam edecektir.
Sağlık mühendisliği (günümüzde çevre mühendisliği) çalışmaları, özellikle lağım ve atık giderimi, su arıtımı ve arazi drenajı ile ilgili olanlar büyük miktarda para harcanmasını gerektirmektedir. Buna karşın yapılan harcama sağladığı yararların ışığında ekonomiktir. Sağlıkçılar bu tür konularda yapılacak hatalı tasarruftan daha büyük savurganlık olmayacağını bilir. Toplumlar giderek bu gibi şeylerin ödenmesi gerektiği konusunda uyanmaktadır. Sağlıklı bir kent ticaret ve seyahati çeker ve artık insanlar haklı olarak kişisel ticaret yaptıkları topluluklardan temiz bir sağlık faturası talep ediyorlar. 'Halk sağlığı satın alınabilir, doğal sınırlar içerinde bir toplum kendi ölüm hızını belirleyebilir'. Çok eskiden beri Tanrı'nın bir armağanı sayılan sağlık gibi maddi olmayan ve gizemli bir niteliğin yasama meclislerinde takas edilecek ticari bir nesne haline gelecek olması şaşırtıcıdır…'