90 yıl önce, 19 Şubat 1932’de Atatürk’ün aydınlanma kurumu Halkevleri açıldı. Halkevleri ve Halkodaları, “En hakiki mürşit ilimdir, fendir...” diyen Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyetin halkçı ve çağdaş kültür-uygarlık mekânlarıydı.
Cumhuriyet kurulurken toplam nüfusun yüzde 10’u bile okur-yazar değildi. Ülkede üniversite “akılcılığı” değil, medrese “nakilciliği” egemendi. Toplumun geneli bilimden, kültürden, sanattan, kitaptan çok uzaktı. Ülkede yaygın bir cehalet vardı. İşte Halkevleri ve Halkodaları, bu yaygın cehaletle mücadele edip toplumu bilimle, kültürle, sanatla, kitapla buluşturup çağdaşlaştırmak için kuruldu.
Halkevlerinin açılış töreninde Halkçılık anlayışının bir göstergesi olarak salonda hiç kimseye özel yer ayrılmadı. Açılış töreninde ilk konuşmayı yapan CHP Genel Sekreteri Recep Peker, Halkevlerinde “bütün vatandaşları eşit gören bir anlayışla” ülkede kültürel bütünlüğün sağlanmaya çalışılacağını ve halka kültürel konularda rehberlik edileceğini söyledi. Halkevlerinin halkı “uluslaştırmak” amacıyla kurulan “halk eğitim merkezleri” olduğunu belirten Peker, buralarda toplumun uluslaşması için sosyal ve kültürel çalışmalar yapılacağını ifade etmişti.
Devamı için tıklayınız.