Hadi yine iyisiniz

Akşam haberlerini sonuna kadar izlemiyorum artık…

Daha doğrusu izlemekten kaçıyorum…

Ölümler…

Ölmemek için direnen bedenler…

Giderek artan uğursuz, huysuz rakamlar…

O iç karartıcı tablonun ekranda görünmesiyle birlikte parmaklarım uzaktan kumandanın ''kapatma'' düğmesine gidiyor.

Ya da kutuplardaki, okyanuslardaki, deniz ve nehirlerdeki yaşamı yansıtan belgesellerin yer aldığı kanallarda moral gezintisine çıkıyorum.

Böylece kurtulmaya çalışıyorum o iç karartıcı ruh halinden…

Bedeni sarıp sarmalayan korku kuşatmasından.

Çok kimsenin de aynı yola başvurduğunu düşünüyorum.

Ölümün kol gezdiği sokaklar ise adeta maskeli balo görünümünde…

Ama virüs inatçı…

Maske filan dinlemiyor pek…

Aşı yeterli mi?

O da pek belli değil.

Her kafadan bir ses çıkıyor…

Kiminin ''ak'' dediğine bir başkası ''kara'' etiketini yapıştırıyor.

Dünya alarmda…

Bir yandan korku, öte yanda şaşkınlık…

Veysel'in dediği gibi;

''Bilmiyorum ne haldeyim

Gidiyorum gündüz gece''

Neyse ki TÜİK diye bir kuruluşumuz var…

Moral aşısı adeta…

TÜİK tarafından gerçekleştirilen 2020 yılı ''Yaşam Memnuniyeti Araştırması'' buna en güzel örnek…

En çok da son günlerde dillerden düşmeyen pandemi mağduru 65 ve üstü yaştakilerle ilgili saptamalar…

Değerlendirme sonuçlarına göre kısıtlı yaşamda en büyük payı alan ve her fırsatta zorunlu ''ev hapsinden'' bıkıp usandıklarını dile getiren bu gruptakiler…

Kısıtlılık hali bir kenara bırakılırsa mutlu olmak için pek çok nedenleri var…

Hemen mırıldanmayın.

TÜİK rakamları öyle diyor…

Buyurun size örnek:

Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde; 65 ve üzeri yaş grubu, 2019 yılında yüzde 58,5, 2020 yılında ise yüzde 57,7 ile en yüksek mutluluk oranının görüldüğü yaş grubu oldu. En düşük mutluluk oranı ise 2019 yılında yüzde 48,7 ile 55-64 yaş grubunda görülürken, 2020 yılında yüzde 45,4 ile 35-44 yaş grubunda gözlendi.

Bir de şu pandemi illeti olmasa kanat takıp uçacak millet…

En azından 65 yaş ve üstü yaştakiler…

O da bir şey…