Enflasyon düzeltmesi yapan şirketleri ne bekliyor?

Önümüzdeki ayların, enflasyon muhasebesi uygulayan ve kendi planlarını enflasyon muhasebesinin devam edeceği yönünde kurgulayan şirketler açısından kafalarda bir dizi soru işareti oluşturacağını söyleyelim. TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta son dakikada verilen bir önergeyle şirketler için enflasyon muhasebesinden vazgeçildi.

Şirketler ve şahıs işletmelerinin 2025 yılında gelir ve kurumlar vergisinde enflasyon düzeltmesi yapmayı beklerken, uygulamanın kaldırılması ile büyük bir şaşkınlık içerisinde olduklarını belirtelim.

Bu kapsamda enflasyon düzeltmesi yapan şirketler için önümüzdeki dönem, yeni bilanço ile ortaya da yeni bir durum çıkacak.

Ne demek istiyorum anlatayım…

Enflasyon muhasebesinden vazgeçildi ama, 2023 yılından bu yana uygulamaya giren enflasyon muhasebesi nedeniyle şirketlerin bir kısmı kar ettiği için ilave vergi ödedi. Normal bilanço verdiğinde ödenecek vergi çıkmazsa ne olacak? Ödediği vergileri geri alabilecek mi?

Mesela bazı şirketler enflasyon düzeltmesi devam etseydi daha az vergi ödeyecekti. Bu şirketlerin önemli bir kısmı özellikle nakit planlamasını enflasyon düzeltmesi şartlarına göre yapmıştı. Şimdi uygulanmaması kararıyla önemli tutarda vergi artışı ile yüz yüze kalacakları görülüyor. Ödenecek verginin tutarının 40-50 milyon liraları bulacağı dahi konuşuluyor.

Hatta kulağımıza gelen kulis bilgilerine göre bu şirketler şimdiden finans arayışına girmişler bile. Bu grupta olan firmaların genellikle özkaynakları güçlü olan ve nakit varlıklara yatırım yapan şirketler olduğunu da belirtelim.

Şimdi enflasyon düzeltmesinin uygulanmamasından kaynaklı fazladan vergi yükü ile yüz yüze gelecek firmaların bir kısmının gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini ihtirazi kayıtla verecekleri de kulağımıza geliyor. Böylece dava yoluna gidileceğinin planlandığı görülüyor.

Davadan sonuç alınıp alınmayacağı konusunu şimdiden kestirmek zor. Ancak bu planı yapanlar; 2025 yılı için enflasyon düzeltmesinin kaldırılmasının ‘vergilerin öngörülebilirliği’, ‘geriye yürümezlik’ ve ‘mülkiyet hakkı’ gibi temel hukuki ve anayasal kavramlara ters düşüldüğü tezinden yola çıktıklarını söyleyelim.

Öte yandan nakit varlıklara yatırım yapan şirketlerin daha fazla vergi ödemesinin hem kredi piyasası bakımından hem de bunların yapacakları yatırımlar bakımından doğuracağı sonuçları hiç masaya getirmek istemiyorum.

Öte yandan enflasyon düzeltmesinin kaldırılmasına sevinen şirketlerin olduğunu veya olacağını da belirtelim. Özellikle borçla finanse edilen maddi duran varlıklara yatırım yapan şirketlerin enflasyon düzeltmesi kaynaklı vergi ödemeden kurtulacakları görülüyor.

Bir başka konu…

Enflasyon düzeltmesine tabi şirketlerden kiminin tasfiye, bölünme veya birleşme nedeniyle faaliyeti 2025 yılında sona erdi. Faaliyeti sona eren şirketler, son beyannamelerini verirken enflasyon muhasebesini uygulayarak beyannamelerini verdi.

Ama enflasyon muhasebesi kalktığı için bu şirketler şimdi nasıl bir yol izleyecek? Vergi çıkarsa nasıl tahsil edilecek, hadi geriye dönük vergi çıktı mı denilecek?

Bir diğer husus ise bağımsız denetimde Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) 2025 yılına enflasyon muhasebesi uygulatacak mı, yoksa uygulatmayacak mı?

Enflasyon düzeltmesinin kaldırılmasına sevinen bir grup ise iş yükü artan Yeminli Mali Müşavirler ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler oldu. Bu meslek mensupları enflasyon düzeltmesinden ilave bir ücret alamıyorlardı. Şimdi kurtuldular gereksiz iş yükünden.

Bu yaşanılanlara bakınca, Aziz Nesin’in “Du bakali n’olcek” isimli öyküsü aklıma geldi.

Du bakali n’olcek önümüzdeki aylar….