Ekonomi ve entropi...


Ekonomideki kötü gidiş durdurulamıyor...
Bu durumun iki tür nedeni var: Birincisi 'konjonktürel'; ikincisi 'yapısal'...
Bir de 'fiziksel' neden var ki, en önemlisi de o!
***
Önce konjonktürel olandan başlayalım...
Koronavirüs salgınının ekonomide yarattığı vurgun hali devam ediyor...
Aşılama sürecinin ilerlemesiyle 'normale dönüş'ün gerçekleşeceği umutları yeni varyantların art arda ortaya çıkmasıyla bir kez daha yerini hayal kırıklıklarına bırakıyor.
***
Pandeminin tüm dünyada ekonomik bir krize yol açtığı, bu kriz sırasında zenginlerin daha zengin olurken yoksulların daha yoksullaştığı biliniyor...
Ama bir de 'orta kesim' var ki, hasarın derecesi en iyi onların durumuna bakarak anlaşılıyor...
Biz de o kesime bakalım!
***
Orta kesim, dediğimiz zaman ilk akla gelen KOBİ'ler...
Bu kesimin örgütü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)... TOBB verileri, 2020 Ocak-Kasım döneminde 2019'un aynı dönemine göre kapanan şirket sayısının yüzde 11 artarak 12 bin 206'ya çıktığını, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısının da yüzde 14.39 artışla 19 bin 665'e dayandığını gösteriyor...
Küçük ve orta ölçekli işletmelerde (KOBİ) en büyük sorun borçların katlanarak artması... Batık KOBİ kredisi miktarı Kasım 2020 itibarıyla 57 milyar 875 milyon TL'ye çıkmış, takipteki KOBİ sayısı ise 285 bine dayanmış bulunuyor.
***
Orta kesimin bir diğer örgütü Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK)...
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, gelinen noktada borç ödemelerinin ötelenmesinin üyelerinin ayakta kalmasına artık yetmediğini belirterek, 'faizsiz bir destek paketi acilen açıklanmalı. Yoksa esnaf dayanamaz, kapanmalar artar' diyor...
Ertelenen vergilerin, kredilerin, ödenemeyen kira, elektrik, su, doğalgaz gibi borçların, küçük işletmelerin toplam sermayesinden daha fazla noktaya geldiğini söyleyen Palandöken, 'İşletmeler açılmamak üzere kapanmadan önce gerekli müdahaleler yapılmalı' çağrısında bulunuyor.
***
Ekonomideki kötü gidişin 'yapısal' nedenlerine baktığımızda, işin kökünün 1980'lere kadar dayandığını görüyoruz... O tarihe kadar Türkiye güçlü bir tarım sektörüne sahip olan, bu sektörün üzerinde yükselen tarımsal sanayi kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve iç pazarı doyurarak gelişen sanayi kuruluşları ile 'kalkınmakta olan' bir ülkeydi...
Ne var ki, o yıllarda ABD'nin körüklemesiyle tüm dünyaya yayılan ve bizimki gibi ülkeleri ABD ve Avrupa ekonomilerinin eklentilerine dönüştüren neo-liberal politikalar bu yapıyı adım adım parçaladı... Sonunda ortaya borcu borçla çeviren, ulusal varlıklarını satarak geçinen, gelir dengesi her geçen gün biraz daha bozulan, boşalan köyler kentlere dolarken işsizlik oranları sürekli artan bir ekonomi ortaya çıktı.
***
Ekonomideki kötü gidişin 'fiziksel' nedenine gelince...
O neden termodinamiğin iki temel yasasından biri olan 'entropi' yasasına dayanıyor...
Entropi yasası, kurulan her sistemin işlerken aşındığını, bunun sonucunda bir miktar enerji kaybettiğini, bunun da sistemin düzensizliğini artırdığını ve ömrünü kısalttığını, sonuçta sistemi çalıştırmak için giderek daha fazla enerji harcamak ve daha az verim almak gibi bir sorunla karşılaşıldığını anlatan bir fizik yasasıdır...
Ekonomilere entropi yasasının işleyişi açısından bakıldığında, bunu 'verimlilik' sorunu olarak da adlandırabiliriz...
İyi kurulmuş bir ekonomik sistemde daha az enerji harcayarak daha verimli bir yapı oluşturabilir ve sistemin ömrünü uzatmak mümkündür...
Ancak sistem, kendi iç bütünlüğü ve mantığı olmayan bir sistemse, harcanan kaynaklar (buna para ya da enerji de diyebilirsiniz) 'havaya uçar'!.. Havaya uçan kaynakların birilerini zenginleştirmesi ise sistemin daha da bozulmasına, ekonominin 'kuralsızlaşmasına' yol açar.
***
Bu tabloya bakıldığında, ekonomideki kötü gidiş meselesinin salt 'koronavirüs salgını' ya da benzeri bir konjonktürel nedenden kaynaklanmadığı, sorunların köklerinin 50 yıla yakın bir zaman diliminin ötesine uzandığı, ve tablonun düzeltilmesinin hiç de kolay olmadığı görülebilir...
Ve ancak bu gerçek görüldükten sonradır ki, sistemin daha verimli hale getirilebilmesine, başka bir deyişle ekonomideki kötü gidişin durdurulabilmesine yönelik köklü önlemler alınabilir.